📚
27 stories
AH SÜREYYA, MEİNE LİEBE! by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 1,407
  • WpVote
    Votes 159
  • WpPart
    Parts 1
*Ah Süreyya, Sevgilim. Kısa hikâye.
Maça Kızı 8 | Devam*  by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 4,010,700
  • WpVote
    Votes 179,895
  • WpPart
    Parts 19
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
MAVİ SİYAH by oliveandturtle
oliveandturtle
  • WpView
    Reads 145,049
  • WpVote
    Votes 10,544
  • WpPart
    Parts 35
Kitap Bir: "Her seçim bir vazgeçiştir." Kariyer basamaklarını adım adım çıkma hedefiyle atıldığı iş hayatında, hırslarını, tutkularını, kendini keşfeden ve zor kararlarla sınanan genç bir kadın: Işık. İki aşkın arasında kalmanın ne demek olduğunu bilmiyor, kora kor yanmanın nasıl bir his olduğunu hiç tanımıyordu. Henüz... Dostluk, aşk ve ihanet ekseninde kesişen üç hayat, Işık, Tekin ve Rüzgar. Onlar aldıkları/alamadıkları bütün kararlarıyla sizi ve duygularınızı bir uçtan bir uca savuracaklar. Kitap İki: "Her bitiş bir başlangıçtır." Işık, seçiminin ardından ummadığı bir hayatın içine düşmüş, yersiz yönsüz arayışların ve umutsuzluğun içerisinde çıkış yolunu çoktan kaybetmiştir. Beş yıl geçmiştir. Beş yılın ardından geri dönen, ona hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını, hiç kimsenin eskisi gibi kalmadığını kanıtlamak ister gibidir. Ve dahası da vardır. Alınan kararlar, ortaya çıkan ve çıkamayan sırlar ikinci kitapta yüreğinizi bir kez daha alt üst edecek. *Hikaye yetişkin içeriktedir.
Beş Notalı Kırık Mısra #BNKM by ilkyazlalesi
ilkyazlalesi
  • WpView
    Reads 184,238
  • WpVote
    Votes 18,285
  • WpPart
    Parts 91
"Her insan kendi yolunu kendisi seçer. Yollar daima temiz olmaz, dikenler de muhakkak olacaktır. Biz bu yoldan başarıyla çıkabildiysek sadece iki şey sayesinde oldu: Dostluğumuz ve müziğimiz. Sevgilerimle, Ozan Soygazi."
Suç İşleri by letorian
letorian
  • WpView
    Reads 10,409
  • WpVote
    Votes 1,417
  • WpPart
    Parts 22
Bu hikayede anlatılan olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi bulunmamaktadır. Dolunay adamı gözündeki güneş gözlüklerine rağmen tanıdı. Dikkat çekecek kadar yakışıklı, acımasız ya da güçlü göründüğünden değil. Uzun süreler boyunca adamı incelediğinden onun kim olduğunu biliyordu. Dinçer Ovalı. Türkiye'deki pek çok otelin ama en önemlisi çalışacakları otelin sahibi, online bahis sitelerinin, Kıbrıs'taki kumarın ve bir rivayete göre para aklama işinin tek yöneticisi. Hoş bir adam değildi, hatta o kadar gücü elinde bulun durmasa yanındaki kadının bu adama bakmayacağından da emindi Dolunay. Üzerindeki şık kıyafetlere, ben pahalıyım diye bağıran tüm aksesuarlara rağmen Dinçer Ovalı bir kadının ilgisini çekebilecek yakışıklılığa sahip değildi. Uzun boylu bir adamdı. Muhtemelen 1.90 ile 2.00 metre arasında bir yerde ama iki metreden asla fazla değildi. İri bir adam değildi. İnce denilece kadar çelimsizde değildi. Muntazam görünen bir vücudu vardı. Dinçer Ovalı, her hangi bir adam kadar ilgi çekici, herhangi bir adam kadar itici özetle sıradan görünen biriydi. Dolunay giydiği takım elbisenin muhtemelen sekiz drop olduğunu düşünüp önüne doğru döndü. Demek kraliyet ailesi hep böyle görünüyordu. Resepsiyonist hala dört kişinin kaydını yapmakla meşguldu.
+20 more
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 874,872
  • WpVote
    Votes 63,650
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
Aşk, Gurur ve Modern Zamanlar  by ursulamajor
ursulamajor
  • WpView
    Reads 77,686
  • WpVote
    Votes 10,375
  • WpPart
    Parts 44
'İleride kızım olduğunda ona asla okutmayacağım yazarlar listesi yapıyorum, dinlemek ister misin?' Nil elinde kahvesiyle mutfak penceresinin pervazına oturmuştu. Bir yandan telefonuyla oynayan Seçil'i izliyor bir yandan bacağını her sinirlendiğinde yaptığı gibi hızlı hızlı sallıyordu. Seçil başını telefonundan kaldırdı, eğlendiğini belli eden bakışlarla arkadaşına baktı. 'Evet, anlat bakalım edebiyat faşisti.' Nil sallanma temposunu arttırdı. Akşam güneşi arkasındaki pencereden süzülüp kumral saçlarını koyu bir altına boyuyordu. 'En başta kesinlikle Jane Austen var, çünkü bu dünyaya hiçbir zaman bir Fitzwilliam Darcy gelmeyecek. Artık erkeklerin kibirleri aslında haklı gerekçelere ya da kendilerini sakınma isteklerine dayanmıyor çünkü. Ya da, asla hata yaptıklarını kabul edip düzeltmeye uğraşmıyorlar. Hayat hatalarını düzeltmek için çok kısa.' Sinirle güldü. 'Ama aynı hayata kaç hata sığdırdıklarını duysan inanamazsın.' Seçil sırıttı. 'Bahsettiğimiz kişinin Özgür olduğunu düşünüyorum.' Nil'in yüzündeki ifadenin kendisini onayladığını görüp devam etti. 'Eh, onun yerinde kim olsa biraz kibirli olur değil mi ama? Herkes ona hayran, insanlar gözünün içine bakıyor, falan. Gerçekten gururlanabileceği bir sürü özelliği varken mütevazi olmasını bekleyemeyiz. Ki aslında, bunu en iyi bilecek olan da sensin. Sanki kırılmış gururun konuşuyor gibi hissediyorum. 'Evet haklısın.' dedi Nil. Sonra alayla burnundan nefes verdi. 'Onun gururunu hoş görebilirdim, eğer benim gururuma dokunmamış olsaydı.'* *Gurur ve Önyargı, Jane Austen
Benim Savaşım (TAMAMLANDI) by letorian
letorian
  • WpView
    Reads 13,201
  • WpVote
    Votes 1,963
  • WpPart
    Parts 25
"Niye bakıyorsun öyle? Güzel buldun galiba. Aldanma sakın. Benim dışım içimdeki çirkefi kapatmak için böyle." Alaycı bir gülüşü yerleşti yüzüne. "Yaa öylemi diyorsun?" Ben ona daha gerçekçi bir gülümseme gönderdim. Başımı salladım hevesle. Vücut dilim söylediklerimi desteklesin diye uğraşıyordum. "Niye öyle bakıyorsun bana? Acimiyorsun inşallah. Acıma acınacak hale düşersin. Sen biliyorsun benim gerçek yüzümü değil mi?" Başını salladı. Ben konuyu değiştirecektim ama o aldı bu işi üzerine ben öyle sandım en azından. "Acaba sen bir çiçek olsan ne olurdun?" Kolay bir soruydu. Hiç düşünmeden cevap verdim. "Kaktüs tâbi benim dikenlerim var biliyorsun. Üstelik sen beni onları kullanırken de gördün." Timur'un yüzü acı çeker gibi buruştu. Elindeki kadehten bir yudum aldı. Bazı insanlar gözlerinin önündeki acı gerçeklere bilinçlerini kapatabilirler. Sanki onları hiç görmemiş gibi olabilirler. Timur onlardan değildi. Kendi kendisine mırıldanır gibi konuştu. "Mimosa pudica... Küstüm çiçeği" Elini boşluğa doğru uzattı, sanki sadece onun dokunabileceği bir şeye dokunur gibi kımıldadı parmakları. "Dokunursan pıt içine kapanır. Ama dokunmazsan renkli, neşeli, capcanlı. Tıpkı senin gibi değil mi?" Onun baktığı noktaya baktım. Onun gördüğü şeyi görmeye çalıştım. Ama o an duygusallığa kapılamazdık. Neşeli maskeme bir zırh gibi sarıldım. "Niye seni ikna edemiyorum?" Aynı alaycılıkla baktı yüzüme. Derin bir nefes aldı. "Beni merak edip neyim var diye kontrol etmeye geldiğin için... Gerçek kötüler bunu yapmaz." Elindeki kadehten son yudumu aldı.
Dünyanın Merkezine Düşüş by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 377,114
  • WpVote
    Votes 53,692
  • WpPart
    Parts 25
Herkesin dünyasının merkezini farklı şeyler oluşturur. Benim merkezimde kelimeler var. Kelimeler ve yeni başlangıçlar, yeni tecrübeler, yeni karakterler ve yeni kurgular. Dünyayı ya da sadece kendinizi keşfetmenin tek yolu denemekten geçiyor. Belki bu hikayede Gökçe'yle beraber siz de kendi dünyanızın merkezinin nerede olduğunu bulursunuz. Keyifli okumalar! 💜
Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı) by thevoun
thevoun
  • WpView
    Reads 1,292,015
  • WpVote
    Votes 107,249
  • WpPart
    Parts 39
Ulaş Ulucan ile aramızda yaşanmış birçok şey var. Örneğin onun beni zatürre etmişliği var. Benim onu hareket eden tekneden aşağıya itmişliğim var. Onun defalarca oturmak üzere olduğum sandalyeyi çekmişliği, beni defalarca yere düşürmüşlüğü var. Ancak tüm bunlara rağmen, aramızda yaşanmış bunca şeye rağmen Ulaş'ın gözlerine baktığımda yaşanmamışlık görüyorum. Yaşanmamış ve 12 yıl boyunca içime kök salmış bir aşk.