bberrreeee adlı kullanıcının Okuma Listesi
2 stories
KÜL VE KOR by sessizgemi1nokta
sessizgemi1nokta
  • WpView
    Reads 543,080
  • WpVote
    Votes 28,547
  • WpPart
    Parts 41
Ayşe.. Berat.. Zühre.. Kimse çöl olmayı istemezdi elbette.. üçü de kendilerince bahar, bahçe, gülistan olmayı hayal ettiler masumca. Ne ara masumiyet kayboldu? İlk taşı kim attı? Kim vuran, kim vurulan oldu? Bu üç kişiden, en çok hangisi yandı? Kimin kolları kırıldı? Kime kanat hediye edildi? Neden diyemeyiz artık, her şey yaşandı ve bitti. Bazen yenilgiyi kabul etmek gerekir. Düşmek.. yeniden ayağa kalkmak, inadına yaşamak, hayata kafa tutmak ama vazgeçmemek. Belki de vazgeçmek.. Sil baştan başlamak.. "Sevmek diye bir şey yokmuş" diyenlerin hikayesi. Sevmekten vazgeçmeyen bir hayalperestin hikayesi Vazgeçmiş bir kadın, umutsuz bir aşık, yazgı, kader, karma ve daha nicesi..siz ne derseniz artık, gerisi size kalmış. Yaşanmış bir hayattan ilham alınarak kurgulanmıştır.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,180,790
  • WpVote
    Votes 722,458
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.