✒✒
2 stories
Silence  by dimsummak
dimsummak
  • WpView
    Reads 975
  • WpVote
    Votes 107
  • WpPart
    Parts 7
"Yediyi bulmak için mücadeleye devam edeceğim. Çünkü yedi olmazsa, hiçbir şey olmaz. Yedi olmazsa ben olamam, biz olamayız." 7 for 7 🎶🎶🎶 "Mark! Mark lütfen Mark! Uyan Mark!" Çocuğun sesi kulaklarında yankılanırken Mark acıyla ellerini kulaklarına bastırdı. Kimdi o çocuk? Neden ona hem yabancı, hem de aşinaymış gibi hissediyordu. Sanki onu uzun zamandır tanıyormuş gibiydi. Fakat o yüzü ilk defa görüyordu. Daha önce hayatında öyle birini gördüğünü hatırlamıyordu. Kalbinde hissettiği sancıyla kafasını dolaba vurup patlatmak istedi. Eğer ölmekten korkmuyor olsaydı çoktan intihar etmiş, hayatına son vermişti. Lise yıllarını hatırlamıyordu. Gözlerini sonbaharın bir gecesinde hastane odasında açmıştı. Yanında annesinden başka kimse yoktu. Neler olduğunu idrak etmeye çalışırken babasının nerede olduğunu annesine sormuştu. Aldığı cevap onu bozguna uğratmıştı. Çünkü birkaç yıl önce babasını kaybetmişti. Henüz 10. sınıfa giderken onu kaybetmişti. Mark bu haberi hazmetmeye çalışırken günlerce ağlamıştı. Biricik babası ölmüş ve kendisi bunu hatırlamıyordu. Kendisini azıcık iyi hissettiğin de annesi ile birlikte babasının mezarına gitmişti. İşte o zaman babasının gerçekten öldüğüne ikna olmuştu. Çünkü babasının nasıl öldüğünü hatırlamasa bile o acıyı yaşadığını hatırlamıştı. Dört yıl okuduğu liseyi görünce de aynı tanıdıklık hissini yaşamıştı. Onun dışında başka anıları yoktu. Hepsi silinmişti. 🎶🎶🎶
Love Yourself  by dimsummak
dimsummak
  • WpView
    Reads 584
  • WpVote
    Votes 54
  • WpPart
    Parts 6
"Kendini sev, günler gelip geçecek ve sen nefes almaya devam edeceksin. Yaşamak için kendini sevmeyi öğrenmelisin." 🎶🎶🎶 Sadece Tae değil, diğer çocuklarda onun gibiydi. Kendilerine kurşun geçirmez izciler demeleri sebepsiz değildi. Yoongi, babası ile yaşıyordu. Annesi başka bir ülkedeydi. Yoongi ile yılda birkez görüşebiliyordu. Namjoon, evlatlık olduğunu öğrendikten sonra evden kaçmış ve kendi kendisini bir şekilde idare etmeyi öğrenmişti. Jimin ve Hoseok, çocuk esirgeme yurdunda kalıyordu. Jimin, ailesini hiç tanımamıştı. Henüz bir bebek iken oraya bırakılmıştı. Hoseok da, annesinin onu ortada bırakması ile kendisini kimsesiz çocukların içinde bulmuştu. Tabi orada Jimin ile tanışması büyük bir şanstı. Jungkook ise babasını hiç görmemişti. Hayattaki tek varlığı annesiydi. Kurşun Geçirmez İzcilerin hepsi de hayattan darbeler almıştı. Ama aldıkları darbelere inat, hayata daha sıkı sarılıyorlardı. Kendilerini bu şekilde sevmeyi öğrenmeye çalışıyorlardı.