İHTİLAL
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...
Efdal : Öylesine bir gece kulübünde seviştiğin sarhoş kıza form mu doldurttun? Şaka mı bu? Efdal : Neyin içine düştüm şu an tam olarak Merih : Hop. Merih : Ne seninle bir gece kulübünde karşılaşıp seviştik ne de formu sana ben imzalattım. Merih : Formu bizzat sen doldurdun, kayıt için. Efdal : Kayıt mı? Merih : Merih...
Geçmiş, ne kadar sürede geçerdi? Ya da... Geçer miydi? "Benim yaptığım her şeyi yapacaksan, çok şey yaparım," dedi Dinçer, demir gibi sert, kurşun geçirmez bir sesle. "Sesin kurşun geçirmez gibi," dedim aniden, konudan sapmıştım ama bu isteyerek olmamıştı. "Neden böyle her dediğini kesinlikle yapacakmış gibi cümleleri...