HalimeDemirci7 adlı kullanıcının Okuma Listesi
11 stories
Sefiller by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 80,733
  • WpVote
    Votes 1,381
  • WpPart
    Parts 98
Hugo, Sefiller adlı dev romanının önsözünü şöyle bitirir: "Yeryüzünde yoksulluk ve bilgisizliğin egemenliği sürdükçe, böylesi kitaplar gereksiz sayılmayabilir." Yurdunun çıkarları adına siyasal kavgalardan hiç çekinmedi. Bu yüzden de tam yirmi yıl sürgünde kaldı. Sefiller de bu yılların ürünüdür (1862). Sefiller, kürek mahkumu Jan Valjean ve polis müfettişi Javert arasında sürüp giden bir kovalamacanın hikayesi üzerine kuruludur. Jan Valjean, yoksul bir köylüdür, ailesini doyurmak amacıyla çaldığı yalnızca bir somun ekmekten dolayı kürek cezasına çarptırılmış, defalarca kaçma teşebbüsünde bulunduğundan cezası katlanmış ve on dokuz seneye cıkmıştır. Fransız edebiyatının en önemli romanlarından biri olan Sefiller, romantik akımın etkilerini taşıyan bir eserdir. LACİVERT YAYINCILIK Antik Dünya Klasikleri: 10 Batı Klasikleri Dizisi: 07
Kürk Mantolu Madonna by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 171,335
  • WpVote
    Votes 4,533
  • WpPart
    Parts 14
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda... Babasının isteğiyle Berlin'e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır. Madonna ismi, Orta-Çağ İtalyancasında "ma donna" öbeğinden gelmektedir. "Ma donna", kısaca "leydim" anlamına gelir ve Hz. Meryem'in sıfatlarından biridir. Roman, 73 yıl sonra 2016 yılında İngilizceye çevrilerek "Modern Klasikler" serisi adı altında "Madonna In A Fur Coat" ismiyle Penguin yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitabın İngilizceye çevirisini "Maureen Freely" ve "Alexander Dave" gerçekleştirmiştir.
Aşk ve Gurur by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 246,425
  • WpVote
    Votes 12,369
  • WpPart
    Parts 61
Gurur ve Önyargı, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama "ilk izlenim"i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan "gurur" ile Elizabeth'in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği "önyargı", Darcy'yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth'in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı "gurur", hem de Darcy'nin züppeliği karşısındaki "önyargı" etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen'ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.
Suç ve Ceza by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 181,929
  • WpVote
    Votes 4,269
  • WpPart
    Parts 41
Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yararı için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir "bit" olarak saydığı tefeci kadını öldürür. Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir olaya cesaret ettiğine kendisini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulamaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde "suç" ve "ceza" kavramlarının derinlemesine tartışıldığı bu romanda; Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar. Suç ve Ceza Dostoyevski'nin Sibirya'daki cezaevinden döndükten sonra yazdığı, olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. "Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak bu işten vazgeçme ihtimali ölçüp tarttım." -Albert Camus- Yazar: Dostoyevski Çevirmen: Mazlum BEYHAN Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları İlk baskı yılı: 2011
Bakıcım by esraokur78
esraokur78
  • WpView
    Reads 30,791
  • WpVote
    Votes 862
  • WpPart
    Parts 9
Genç bir kız olan SERA DİNÇ'in bakıcılık maceraları ve aşkı...
Gelin Hanım by deeppinkdreamer
deeppinkdreamer
  • WpView
    Reads 567,526
  • WpVote
    Votes 17,645
  • WpPart
    Parts 29
Güzel Aslı... asil Aslı... Karahan konağının kıymetlisi Aslı ...artık gelin değil kuma Aslı... Asil Ağa'nın kuması Aslı. Canı cayır cayır yansada elindeki son fırsatı değerlendirmek için herseyi göze alan ama yaşayacaklarının çeyreğini bile aklına getiremeyen Aslı. Aslı'nın yürek burkan öyküsü...
SAFA VE MERVE (KİTAP OLDU) by YaprakEpli
YaprakEpli
  • WpView
    Reads 217,150
  • WpVote
    Votes 15,728
  • WpPart
    Parts 63
"Bir yanım Safa'da bekler, bir yanım Merve'de... Gel sevdiğim, Zemzem gibi aksın varlığın ömrüme." *** Yetim oldukları halde Yüce Allah (C.C.)'ı aile edinen 4 genç kız... Sırf koyu tenli, sıska ve güzel değil diye hor görülen Merve de bu genç yetimlerden biriydi. Hayatta tek gayesi Rabb'ine layık bir kul olmaktı. Ne var ki onunla sürekli uğraşan ve kusurlarıyla alay eden genç bir adam hayatını iyice zorlaştırır. Çağlayan, hayatına girdiğinden bir süre sonra Merve'den uzak duramamaya başlar. Nedenini kendisi de bilmemekte ve kalbine lanetler etmektedir. "Bu çirkin kızda ne buluyorsun?"diye. Oysa bilseydi önemli olanın asıl iç güzellik olduğunu... "Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. O sadece kalplerinize ve işlerinize bakar." *** "İyi misiniz kardeşim?" "Bana kardeşim deme! Ben senin kardeşin değilim çirkin ördek yavrusu!" Örtüsünün altında beyaz ve güzel bir kuğu yatan çirkin ördek yavrusunun masalı...
Robinson Cruose by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 16,091
  • WpVote
    Votes 363
  • WpPart
    Parts 20
Daniel Defoe (1660-1731) Londra'da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı. Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşta onu dünya edebiyatının başköşelerinden birine yerleştiren Robinson Crusoe romanını yazdı. Defoe bu ölümsüz eserinde, gemi kazası sonucu düştüğü ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren Robinson Crusoe'nun hikâyesini ustalıkla anlatır. İnsan doğasını çok iyi tanıyan yazar güçlü kalemi ve yalın üslubuyla insanlık tarihinin her döneminde, her okurun kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kahraman yaratmayı başarır. Çeşitli konularda pek çok eser yazan Defoe, İngiliz romanının kurucularından sayılır.
Etkileyici Bakışma by MeralCin
MeralCin
  • WpView
    Reads 41
  • WpVote
    Votes 5
  • WpPart
    Parts 2
Türk bir kızın , ..... bir erkekle tanışmasına tanık olmaya hazır mısınız? Kendinizi en etkileyici bakışlara hazırlasanız iyi edersiniz?
GÜZ BAHÇESİ ( AŞİTİ AĞA) by EylemAcikel
EylemAcikel
  • WpView
    Reads 582,315
  • WpVote
    Votes 12,282
  • WpPart
    Parts 19
"İstemiyorum dede. Ben daha küçüğüm istemiyorum. " "Dün yüzükler takılırken aklın neredeydi Dilan hanım." "Evlenmeyeceğim." Kelimenin dudaklarımdan çıkması ile kendimi yerde bulmam aynı saniye dilimi arasında olmuştu. Dedemin tokadı konakta duvardan duvara çarparken dudağımdan bir damla kan yerde yerini almıştı. Ben ayağa nasıl kalkacağımı düşünürken Aşiti ağanın sesi kulaklarımda yankılandı. Tokadın şiddeti ile olmayan sesleri duyduğumu zannederken ikinci bir ses ile hayal olma olasılığı ortadan kalkmıştı. "Dilan " Sesi kulaklarımda yankılanırken ben ne diyeceğimi düşünürken o kolumdan tutarak beni yerden kaldırmış ve kanayan dudağıma gözleri kaymıştı. Sinir bir sis gibi gözlerini sararken tüm hırsı ile dedeme dönmüştü. "Sen ne yaptığını sanarsın Berzan Ağa? Benim nişanlıma nasıl vurursun ?" "Bu ne hadsizlik Aşiti Ağa ? Benim konağımda bana hesap mı sorarsın ?" "Dilana vuramazsın. Vurdurtmam." Aşiti ağanın sinirle sıktığı kolum kendini belli ederken dayanamamış kolumu oynatmıştım. Yüzümün acı ile girdiği durumu farketmiş olacak ki kolumu serbest bıraksada beni yanına çekmişti. Gözlerimde beş saniye oylanmış ve tekrar dedeme dönmüşken dedem tüm hiddeti ile bağırmıştı. "Dilan evlenmek istemediğini söyler. Sen de bilesin."