Blogunda yayınladığı bir kaç cümlesiyle tüm bir pastahanenin kapatılmasına sebep olan erza scarlet aile restoranlar zincirine yeni bir tatlı yaratması olan Paris'in en iyi şefiyle anlaşma yapmaya gider ama işler istediği gibi gitmez. Çünkü satın almak istediği şef beklediği gibi paragöz yaşlı bir adam değildir.
Bu birinci tekil şahıs anlatımıyla olan denemem arada kullanacağım daha doğrusu. Kısa bir jerza hikayesiyle karşınızdayım. Bu hikayeyi yazmak için shokugeki no souma animesi ve çikolata hırsızı adlı kitaptan esinlendim.
Aldığı kölelerle bir gece geçirip saraydan gönderen acımasız bir Şehzade...
Ve
Yıllardır eziyet çeken bahtsız bir köle..
Yolları bir gün kesişirse ne olur dersiniz?
Bir metal gibi sert acımasız prens Gajeel.
Bir melek gibi gittiği her yere şans getiren Levy.
Hırsız bir gezgin ve büyük bir görevi olan Natsu.
Ailesinde ki tek yıldız ruhu büyücüsü Lucy.
Kralın korumalığını üstlenen Binbaşı Erza ve gizliden gizliye sevdiği Konsey Başkanı Jellal.
Peki ya kader bunları ortak bir nokta da birleştirirse ne olur?
mezat savaşından sonra en az 15 en fazla 70 bölümlük (uzayadabilir) bir jerza hikayesi yazmaya karar verdim. Umarım bunu beğenmenizi ümit ediyorum. kitabın adında lonca isimlerine gönderme yaptım. Fairy tailin anlamı zaten belli ama crime sorcire cadının günahı anlamına gelir.
kitapda sadece jerza ve miraxus çiftine yer verdim. tabi diğer shipler olacaktır.
Gezgin bir müzisyen olan Jellal Fernandes' in yolu "Fairy Tail" adlı bir hana düşer. Bu Han'da çıkılması yasak olan bir katta bir kadının fotoğrafı asılıdır.
Jellal uzun süre önce öyle bir kadına yardım ettiğini hatırlar. Ama kadın beş yıl önce kaybolmuştur. Onu gördüğüne yemin eden Jellal, başına büyük bir bela açar.
Bir sabah, yıldızlarla konuşan bir falcı ve ateşten etkilenmeyen bir adamla handan kaçar.
Birkaç görgü tanıdığı da ekibe katılınca kadını bulup geri getirmek için bir maceraya çıkarlar.
Dikkat: Nalu içeriklidir.
Küçüklüğü hoş geçmeyen bir prens
Ve masum bir prenses.
Öldürmeyi seven bir prens
Ne yapacağını bilemeyen bir prenses her şey bundan ibaretti işte ...