ekimruzgarisevilir adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
TOPRAK ve YAĞMUR #Wattys2016 by gamzekirak
gamzekirak
  • WpView
    Reads 14,253,740
  • WpVote
    Votes 575,869
  • WpPart
    Parts 67
Aşk...1 kelime 3 harf. 'Ee bunu zaten biliyoruz'diyenleri duyar gibiyim. Evet kesinlikle haklısınız.Aşk'ın bir kelimeden ve üç harften oluştuğunu biliyorsunuz.Ama kesinlikle bilmediğiniz birşey var; SİZ AŞK'I BİLMİYORSUNUZ..! Bildiğinizi sanıyorsunuz.Bunu Toprak'ın Yağmur'a olan aşkını okudukça anlayacak,anladıkça da bildiklerinizi unutacaksınız... Yağmur'un inatla,tüm saflığı ve temizliği ile yağdığı,Toprak'ın ise Yağmur'a beden olmaktan asla kaçınmadığı,onu sarmaladıkça içine hapsettiği ve Yağmur'un içinde kaybolurken etrafa armağan ettiği o aşkın kokusunu duymak ister misiniz bu sayfalarda? Öyleyse Bildiğiniz Tüm Besmelesiz Aşk'ları unutup,güzel bir Besmele çekerek başlayın Aşk'ı okumaya,yaşamaya,duymaya ve hissetmeye. Aşkı birde Toprak ve Yağmur'dan dinleyelim mi? Öyleyse Aşk kokan bu sayfalara; HAYDİ BİSMİLLAH.. 7 KASIM 2015-Yayın Tarihi
AYDINLIĞA HİCRET by symfdn
symfdn
  • WpView
    Reads 772,034
  • WpVote
    Votes 52,543
  • WpPart
    Parts 59
-TAMAMLANDI- Mevlana derki aşk ateşi önce sevilene, oradan sevene düşermiş. Yani bir insan aşık olmuşsa, maşuk ışığını yaktığı için olmuştur. Eğer maşuk yanmazsa, aşık yanamaz. Eğer maşuk, bir mum gibi ateşe düşüp eriyemezse o ateş, pervaneye düşmez. Aşk; Birinin Şem, birinin Pervane olması ile başlar. Aşk; Sevdiğin de yok olma ile başlar. Ve Aşk; Hem Şem hem de Pervane olduğun da, bir olduğun da, biz olduğun da başlar. Aşkın denizin de akıl dalgaları durulur, İmtihan bu ya; balığın gönlü çöle vurulur... (Şems-i Tebrizi)
Eva; Gelecek Umuttur by GlsmOzdmr
GlsmOzdmr
  • WpView
    Reads 593,787
  • WpVote
    Votes 34,267
  • WpPart
    Parts 61
29 Ocak 2015-28 Mayıs 2016 Amerika, Avusturalya, Türkiye, İngiltere,Filistin, Suriye.... Ülkelerin değişmesi hiçbir anlam ifade etmiyor. Birbirini tanımamaları da.... Habersiz oldukları yaşamları yıllar önce bir kez birleşmişti. Sırada gelecekteki yaşamlarının umutlarını kaybetmemeleriydi
+20 more
MAHAR (Kitap Oldu) by murateksii
murateksii
  • WpView
    Reads 395,632
  • WpVote
    Votes 30,947
  • WpPart
    Parts 32
⭐ WATTYS 2017 BÜYÜK BULUŞLAR KAZANANI ⭐ "Dünyanın en hızlı adam olan çocuklarıyız biz yetimhane çocukları, en hızlı ADAM olanı." Acıyı keşfeden küçük çocukların hikayesi... Mahar, 1980 li yıllarda sert kuralları olan, çocukları şiddet ile terbiye etmeyi güden bir geri kafalı müdürün yönetimindeki yetimhanede büyüyen üç çocuğun hüzün ve bir o kadar da macera dolu hikayesini anlatıyor. Mahar, yetimhane beraber büyüdüğü Ali ve Merve ile 8 yaşındayken kaçmaya karar verip her şeyin çok iyi olacağını düşünürler. Peki her şey iyi mi olacaktı? Her sokakta ayrı bir yüze bürünen İstanbul sokakları yetimhaneden daha mı güvenli? Değildi, özellikle sekiz yaşında isen hiç de güvenli değildi. KİTAPTAN KESİT.. "Sekiz yaşından beri söylediğim bir söz vardı; dünyanın en hızlı ADAM olan çocuklarıyız diye. Ama gelin bi' sorun bana. Bir sorun bana; hızlıca adam mı olmak istiyordum yoksa çocukluğumu yaşaya yaşaya mı adam olmak istiyordum.... Gelin bir sorun bana..." ... Yirmi beş yaşına gelmiş, balkonumda çayımı yudumlarken dışarıda gülüp koşturan, oyun oynayan çocukları gördüm. Yirmi beş yaşında filan dinlemedim, attım kendimi sokağa. "Ben de sizinle oynayabilir miyim?" dedim çocuklara gülerek. Önce birbirlerine bir süre baktılar ve sonra: "Tamam abi oyna." dediler. "Ama son geldiğin için ortaya geçersin." Ortaya geçmiş öylece duruyordum. Çocuk elindeki topu bana atıp bacağımdan vurunca güldü. Kaçmamış, hatta topu tutmaya çalışmıştım. "Hahaha! Ya abi kaçsana toptan. Neden kaçmıyorsun?" diye güldüler. Oynadığımız oyunun adı 'ortada sıçan' dı. Ve ben Mahar; yirmi beş yaşında ortada sıçan nasıl oynanır, onu öğreniyordum... ~Telif hakkı saklıdır.
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,533,581
  • WpVote
    Votes 58,537
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
AFİHİFA by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 813,062
  • WpVote
    Votes 67,949
  • WpPart
    Parts 61
ASKIDA / Hani her insan kendi hayatının baş rolüdür diye bir söz var ya. Her insan kendi yalanlarının baş rolüdür. Hayat doğru yazılır. Yanlış yaşanır... \/\/\/\/\/\/ "İsmini neden sevmediğini anladım Hifa." dedi önümde diz çökerek. "Neden?" diye sordum. Bu kadar yakınımda olması tuhaftı. Hep mesafe olurdu bizim aramızda. "Doğduğunda ismini kulağına fısıldamamışlar sana. Benimsememişsin. Kabul etmemişsin bu güzel ismi. Ezan okumamışlar sana fısıltıyla. " Saçlarımı geri attı ve kulağımı ortaya çıkarttı. Hayır.. hayır. Bu kadar yakın olmamalıydı. Bana göre sorun değildi ama o, sorun olurdu onun için. Dudaklarını kulaklarıma yaklaştırdı. Yumruklarımı sıktım. "Allahu Ekber, Allahu Ekber." diye fısıldadı. Gözlerimi yumdum ve yutkundum. "Selim?" diye fısıldadım. Dinlemedi devam etti. En sonunda, "Hifa." diye fısıldadı. "Hifa." "Hifa." "Senin ismin Hifa, güzel kız."
Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!! by yazarrkasa
yazarrkasa
  • WpView
    Reads 1,437,678
  • WpVote
    Votes 72,162
  • WpPart
    Parts 41
!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!! " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İçinden bir ses, " Al şu kızın sarı saçlarını dola eline duvara sürte sürte pekmezini çıkart olmayan beyninin!" diye kışkırtsa bile o sesin cazibesine kapılmamaya gayret etti. " Gidemem ki.." diye cevap verdi Defne. Korkusundan dizlerinin bağı çözülmüştü kızın. Adamın tok sesi hala böğründe yankılanıyordu sanki. " Niye gidemiyor muşsun? Bitmedi mi? Devamı mı var planının?" diye sordu Murat merak ve endişe ile. Başına daha ne tür çoraplar örecekti bu alık kız acaba? " Yatağa işedim sanırım. Yani işememiş de olabilirim. Pek emin olamıyorum şuan." Genç kız alkolün etkisindeki aptal yüz hali ile gülmekle ağlamak arası bir tablo sergiliyordu. Sarhoştu, korkmuştu ve şuan dünyada olanlardan da bihaberdi pek de yerinde olmayan algıları. Portakal kokusunu bastıracak kadar keskin bir koku yayılıyordu genç kızdan. Kafasının güzel olduğu her halinden belli oluyordu. " Hay Allah'ım ya çattık belaya!" diye söylenerek konuk odasının lavabosuna yöneldi adam. " Sen ne yapacaksın şimdi?" diye kafasını uzatarak şaşkınca sordu genç kız. Adamdan iyice ürkmüştü. " Abdest alacağım. Müsaaden var mı?" Murat sinirle çemkirince geri pusan genç kız " Ne namazı ki bu saatte?" diye mırıldandı söylenir gibi. " Yatağıma kadın girdi diye şükür namazı kılacağım! Tövbe Allah'ım aklıma mukayyet ol katil olmadan kurtulayım şu memleketten!" diye çıkıştı adam. " Tamam ya ne diye bağırıyorsun ki ben nerden bileyim öyle bir namaz olduğunu ama." Üste çıkmaya çalışarak sesini yükseltti genç kız, çoktan lavaboya girm
SİYAH VE BEYAZ/İslami (Hikaye Tamamlandı) by svgiiklc
svgiiklc
  • WpView
    Reads 344,083
  • WpVote
    Votes 34,053
  • WpPart
    Parts 72
Ben Onun edep ve haya gömleğinin iliklerinde takılı kalmıştım. Seviyorum dediği kadar var, gidiyorum dediği kadar yok olmuştum... ***** Boğazımı yakan yumru ile kitabevinin uzun rafları arasına diz çöktüm. Sesim çıkabildiği kadar bağırmaya başladım. "Bir yaz akşamı tanıştığım adam; bedenim huzurun hüzünleri ile sarsılırken, avuçlarımı yakan yokluğun mu boğazıma dizilen? Kalbim, göğüs kafesimin terasında, senin yokluğunu yudumlarken, hangi adaletsiz hareketin kararsız bekleyişi bu? Hakka giden yol, Hakk için "Ekim" olmuş olan yolların bana olan itaatsizliği neden? Bu kayboluşları, Rab'den sunulan saki gibi içen zihnim firar etti desem, dökülür mü gönlün benim olduğum çıkmazlara? Sensiz her ezan bir sessizlik... Gel desem, düşer mi o sergüzeşt ruhun, benim süslediğim mabedlere? Ey varlığı ile Hakka götüren, güzel gülüşlüm; çıkıver benim olduğum yollara aniden... Korkuyorum, belki aniden karşıma çıkarsın diye, sokaklarını hiç terk etmediğim Ankara'da bir daha karşıma çıkmayacaksın diye..." Uzun raflar arasında hıçkıra hıçkıra cenin pozisyonu aldım. İşte o an ilk kez çöktü üzerime, Ankara'nın bütün hüzün karanlıkları... (Telif hakları saklıdır. Kitabın bütün hakları şahsıma aittir. Alıntı yapılması, izinsiz kullanılması veya herhangi bir işlem yapılması takdirinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yer alan hukuk davaları kuralları devreye sokulacaktır.)
Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı) by hayal_et82
hayal_et82
  • WpView
    Reads 2,019,210
  • WpVote
    Votes 121,789
  • WpPart
    Parts 73
Spiritüel#1 Hiç bilmediği şehirde ilk görevini icra eden Lamia'nın başından geçen biraz komik,biraz hüzünlü hikayesi anlatılmaktadır.Çocuklara çok düşkün, işini özveriyle yapan kızımız ilk atandığı okulda başlar olaylar.Zamanla öğrencilerini tanır ve yaşadıkları sıkıntılara çözmeye adar kendini.Onun istediği çocukların gülmesi hep mutlu olmasıdır,başarır da lakin işler sandığı gibi gitmez ve ortalık fena halde karışır.İşte tamda bu esnada devreye Oğuz amir girer ve kader onları öyle bir yazgı ile birleştirecektir ki,her yaşadıkları olayla daha çok sevecek iki güzel yürek.Lamia dağ gibi heybetli Oğuza ilk aşkla yaslanacak, Oğuz ise kararmaya yüz tutmuş yüreğini tekrar aydınlatan yerlere göklere sığmayan sevdasıyla bağlanacak bu kalbi gibi güzel öğretmene...
Sâyegâh-ı Şiir by ekimruzgarisevilir
ekimruzgarisevilir
  • WpView
    Reads 445
  • WpVote
    Votes 111
  • WpPart
    Parts 23
Edebiyat demek ruhun ilacı demek. Insan bazen ruhunu dinlendirmek istediği yazıları okumak ister. Ruhunuzu doyurun!