Bitmemiş
74 stories
ROYA by tanvakti108
tanvakti108
  • WpView
    Reads 139,958
  • WpVote
    Votes 11,521
  • WpPart
    Parts 44
"Ben halledeceğim." Sustu, konuşmadan devam etmesini bekledim. "Senden istediğim dikkatli olman ve en ufak bir sezgide beni araman." Başımı onaylamaz anlamda salladım. "Ağabeylerim bile halledememişken sen nasıl halledeceksin Cihangir Ağa?" Sesim olduğundan daha soğuk çıkmıştı. Evet, kesinlikle bu konuda haklıydım. Kim töreye baş kaldırsa eğdirmeyi başarmışlardı bu devrin artık bir son bulması lazımdı. Yitip giden onca sevdanın ağıtıyla kan boyanmış töre yok olmalıydı. Derin bir nefes verdi. İradesiz bakışlarını bozmadan mırıldandı. "Ben ağabeyin değilim, demiştim."
GECENİN AYAZI KALBİM by goncakalem
goncakalem
  • WpView
    Reads 32,022
  • WpVote
    Votes 2,057
  • WpPart
    Parts 78
İhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürmek istemişti. Ama yüreğindeki yangını gecenin ayazı bile soğutmamıştı.Tıpkı o adam gibi o da sarhoş olmak istemişti. Tıpkı o adam gibi aşkını unutmak istemişti. Bir nebzede olsun başarmıştı. Adını bile unutmuştu ama ne ihaneti ne de o adamı unutamadı. ................................... Adam kızın gözlerinin içine baktı. Kızın gözlerinden akan bir kaç damla gözyaşını sildi. Kız gözlerini yumdu. Dudaklarından kısık bir sesle birkaç cümle çıkmıştı "Ayaz! Ne olur soğut beni. Yanan yüreğimi soğut" demişti. Daha sonra yüreğinin buz tutacağından habersiz... .................................. Aşk ihaneti affeder miydi? Genç kız bu sorunun cevabını yakında öğrenecekti....
SAVCI VE TÖRE by aleynaulukoylu
aleynaulukoylu
  • WpView
    Reads 857,598
  • WpVote
    Votes 28,116
  • WpPart
    Parts 60
Toplantı başladığından beri sadece töre cinayetleri ve evlilikleri hakkında konuşuyorlardı. Adamın ağzından çıkan son kelime beni çıkmaza sürükledi. "ve bu töre ile ilgili davalarla Ömür hanım gidip yerinde ilgilenecek. Yani Mardin'e gidiyorsun Ömür. " ne kadar da kolay verebilmişti bu kararı. Belkide mesleğimde iyi olmamdan kaynaklanıyordur. Masadan kalkıp odama doğru yürümeye başladım. O psikolojiyi kaldırabilir miydim? Kendimden hiç emin değilim. Bi yandan da seviniyorum. Oralara gitmek hep hayalimdi. gitmek zorundayım zaten. Görev bu sonuçta... Çok büyük endişelerim vardı. Belki de gidip birdaha dönemeyecektim. Omuzlarıma büyük sorumluluk yüklenmişti. Ben bu ağırlığı uzun bir süre taşıyacaktım sanırsam. Zor da olsa iyi yönünden bakmaya çabaladım. Kahretsin ki kötü yönleri daha ağır basıyordu. Tek iyi yönü mesleğimde kademe atlayacağımdı... &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& "Yaa üfff anacım yaa. Ne zaman bana kız resimleri göstermekten vazgeçeceksin? " dedim anneme ümitli ümitli bakarken. " Bana gelin bulduğun zaman" dedi annem ve bana resti çekti. "Buldum ben sana gelin" dedim. Ne diyordum acaba ben? Hem kim bu şanslı kız. Benim birini ayarlamam lazımdı. Bu ızdıraptan kurtulmak için yalan söylemem gerekiyordu ve yalan aletimi bulmuştum. "Kim oğul gelinim? " " Karşımıza yeni taşınan kız Ömür " dedim. Allah beni affetsin ne diyim. *************** SAVCI ÖMÜR VE TOPRAK AĞANIN KARMAKARIŞIK DUYGULAR İÇEREN HİKAYESİDİR. BÖLÜMLER YENİDEN DÜZENLENMİŞTİR VE DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,661,170
  • WpVote
    Votes 1,595,520
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,844,813
  • WpVote
    Votes 85,335
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
BUTİMAR by BiCeruVar
BiCeruVar
  • WpView
    Reads 43,789
  • WpVote
    Votes 4,218
  • WpPart
    Parts 88
Hayatımız boyunca sürekli ismi anılan güçlü kadınlar vardı. Dile asla güçlü kadın olarak gelmez, öyle telaffuz edilmezdi ancak anlatılanlar, hakkındaki söylenenler hissettirirdi bize. Belki de onlara hitap edebilme için iki kelime yeterdi. Güçlü kadın... Mesela zirve sadece Fatma ŞAHİN'e, Ümit BOYNER'e, Aslı ÇAKIR ALPTEKİN'e, Sezen AKSU'ya, Nazlı ILICAK'a mı aitti? Evini toparlayan bir kadın da güçlü değil miydi? Veya içindeki acılarını layıkıyla taşıyabilen? Düştüğü yerden kalkabilen veyahut orada öylece oturup acısının geçmesini bekleyen de güçlü kadın tabirine uymaz mıydı? Belki de o tabirlerin arasına sıkışıp kalmış kelimelerden firar edip özgürlüğüne kavuşabilecek onlarca güçlü kadın vardı. Güçlü kadın olabilmek, kendini görebilmekti belki de...Yorgun, kırık yanlarını sonuna kadar yaşayıp daha sonra da dimdik ayağa kalkabilmekti. Bazen aynaya bakınca görmekten korktuğun şeytani kişi olup, zaman zaman pamuk şekere saldıran kız çocuğu olabilmekti. Ama kadın olmak çoğu zaman yanında, yörende, yörüngende olan insanlara anne olmamışken bile anne olabilmekti. Saç okşayan, dert dinleyen, gözyaşı silen ve her an ile gurur duyabilen. Gözünü kapattığı zaman kuş kadar özgür hissedebilmeliydi mesela güçlü kadın tabirine uyanlar. Veya kendini kalıplara sokmamalı ancak akla gelen ilk kişi olmalıydı. Belki de kenarda köşede kalmalıydı. Ya korkan, kenara sinmiş diğer kadınlar da aslında güçlü kadınlarsa o zaman ne yapacaktık? Belki de bir kadına güçlü denilmesi için illa ki göğsünü gere gere ortada dolaşması şart değildi. Koca koca şirketleri yönetmesi, istediği arabaya binip, istediği kadar alışveriş yapmak güçlü kadın tabirine uymaya yetmezdi bazen. Çünkü bir kadın güçlüyse eğer bir şirketin yönetim koltuğunda oturması, hatta göze sokulması gerekmiyordu. Peki güçlü kadın, hayatı yöneten
VETON ✔︎ by acherus
acherus
  • WpView
    Reads 124,304
  • WpVote
    Votes 8,227
  • WpPart
    Parts 95
🏎️ Yarışçı bir aileden gelen Mimoza (Mia) çocukluğundan itibaren babası ve dayısı tarafından yarışçı olarak yetiştirilmiştir lakin arka arkaya yaşadığı kayıplar sonunda kimseden destek almadan kendi ayaklarının üzerinde direnmeye çalışıyordur. Annesinin babası ve dayısından miras kalan arabasını satması üzerine tutunacak dalı kalmayan Mia, son çare ZAN Racing'in inatçı müdürü Karahan Baver'e kendini kabul ettirmeye çalışır. Her türlü yolu deneyen Mia'nın elinde sadece son bir seçenek kalmıştı. ‼️Bu hikayede geçen kurum, kuruluş ve şahıslar tamamen hayal ürünüdür, gerçeklikle herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır.‼️
KÖRDÜĞÜM  by uzaktakalan
uzaktakalan
  • WpView
    Reads 843,748
  • WpVote
    Votes 39,470
  • WpPart
    Parts 51
Kendisine dayatılan kaderden kaçan genç kız hayatın getirdiklerini kabul edebilecek mi ? Peki aşkın en beklenmedik ve tutkulu hali karşısına çıktığında içindeki kaçma dürtüsünü mü yoksa teslim olmayı mı seçecek. "Göğsümün üzerindeki elle soluğum kesilmiş kaburgalarımın altındaki çarpma son hızında artmıştı. Elini hiç kıpırdatmasada hızla inip kalkan göğsüm elinin baskısını arttırıp, azaltıyordu. "Du-durr" diyebildim başımda olmayan aklımı toplamaya çalışarak. Yüzünü boynuma gömüp derin bir nefes alıp, "şşşttt "dedi sadece. Dudakları boynuma değdiğinde elektiriğe kapılmış gibi titremeye başladım. "Yavuz... dur... lütfen" kelimeleri bulup çıkarmak öyle zordu ki şuan fısıldamış bile olsam konuşabildiğime kendim bile şaşırmıştım. Yüzünü boynumdan kaldırıp en derin ormanların yeşilini kıskandıracak gözlerini kapanmak için yalvaran gözlerime dikti. "Sen benimsin" dedi tamamen kesinlik barındıran sesiyle. "Seninim" dedim nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle. Dudakları dudaklarımı örterken sadece tek soluk alabilmiştim...
Dağların Tufan'ı (Fedai Ve Komutan Güçlü Kadın Serisi 2)  + 18 by NesrinSelviCiger
NesrinSelviCiger
  • WpView
    Reads 2,264
  • WpVote
    Votes 198
  • WpPart
    Parts 3
Delirmişti. "Sizi lime lime ederek öldüreceğim." diyerek sürekli kahkahalar atıyordu. Kendinden çok babasını delirttikleri için yanmıştı. Gözündeki dağını kimse acizleştiremezdi ama gözlerini açtığında babasının olduğu yer kan gölüne dönmüştü. Bileklerindeki urganlardan kurtulayım derken kan kaybından öylece sinmişti. Koca adam belki de son nefeslerini alıyordu. Annesinin kafasının altından oluk oluk kan akmıştı. Fark ermişti Tufan. Annesi kafasını taşa vura vura ölmüştü. Ölmüş müydüler... Tufan delirdiğini belirtircesine tehditlerini sunmaya devam ederken Karabaş denen köpek 14 yaşındaki kızın haline şaşkınlıkla baktı. Delirdiğini görmek daha çok keyif almasını sağlarken bu kafayla neyin kafasını yaşadığını düşünmeden edemedi. Adamlarını geri çekip "Bu kız hariç hepsinin kafasına sıkın. Yeni projede üstlerin gözüne girmek için şahane bir fikir verdi bana. Sonrada arayın TC'yi gazetecileri, habercileri. Tufanın devri bitti. Artık yeniden biz hüküm süreceğiz." dedikten sonra mağaradan çıktı. Üç silah sesi duyan adam" Bundan sonra her şey eskisi gibi olacak" değerek cehennemi andıran mağaradan adamlarıyla birlikte ayrılmıştı. Bundan sonra her şey yeniden başlayacaktı ama asıl Tufan'ın yaşamasını isteyen Karabaş. Yaşadığına lanet etmeği bırak, o aciz gördüğü küçük kızın intikamının ateşinde ailesine dokunan her elle birlikte cayır cayır yanacaktı. TUFAN İÇİNDEKİ YANGININ TUFANIYLA SADECE YAKACAK VE YAKTIÐI YARDE ÖLÜMÜ ARZULATACAKTI.
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,096,708
  • WpVote
    Votes 7,374,397
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.