4 stories
Kağan (Gay) by Gunsnpizzas
Gunsnpizzas
  • WpView
    Reads 589,575
  • WpVote
    Votes 40,140
  • WpPart
    Parts 32
Onun güzel olmak için hoş gözlere, uzun saçlara ya da büyük göğüslere ihtiyacı yoktu. O bana olduğu kişiyle yürüse, kollarımı açabildiğim kadar açar ve koşması için yalvarırdım. O ise uzaklaşmayı seçti. Şimdi 9 yıl sonra, önüme koyduğu kapının anahtarını alttaki boşluktan bana itmişti. Kalbim açmamı, zihnim koşarak uzaklaşmamı söylerken ben öylece oturmuş, içerdeki kaosun sonunu diliyordum. Çoktan ruhumu ona kendi ellerimle teslim etmiştim. Şimdi kalbim avuçlarıma düşmüştü. Zihnim ise bana yalvarıyor, yalvarıyordu. Bu yanlıştı. Bu saçmalıktı. Bu aptallıktı. Ve o an göğsümün ortasında büyüyen acı... Bu acıyla kalıyordum ben. Benim tüm gerçekliğim buydu. Ben koca bir yanlıştım. Karşımda doğru olduğunu iddia eden Kağan ise üzerime yıkılan ikinci bir yanlıştı. Yine de... Bir yanlış ancak bu kadar doğru hissettirebilirdi.
Kibrit (Gay) by Gunsnpizzas
Gunsnpizzas
  • WpView
    Reads 2,864,363
  • WpVote
    Votes 176,811
  • WpPart
    Parts 78
DÜZENLENDİ! "Basat..." diye inlerken ellerimi tam başının olduğu noktada tişörtümün üzerine koydum. Başını kalbimin üzerine koyduğunda altında kıpırdandım. Karnımdan garipten sesler gelmeye başlamıştı. Bedenim çöküyordu sanki. Tüm uzuvlarım uyuşurken kalbim isyan ediyor, bunu kaldıramadığını bağırıyordu. Sanki Basat'ı itmek ister gibi, hızlı hızlı çarpıyor, göğüs kafesimi delme pahasına yukarı doğru sertçe vuruyordu. Beynim ise düşünmeyi bırakmış, sıcak başın keyfini çıkartmaya başlamıştı. "Basat..." diye mırıldandım tekrar. İki gözümden birden iri taneler yuvarlandı, kulaklarımı sıyırıp yastığa döküldüler. Bir öpücük daha indi kalbim üzerine. Hıçkırdım. "Şşş..." Sıcak nefesi tenimi kavurdu. Başını tişörtümün yakasından çıkarttığında tişörtüm göğsüme kadar açılmıştı zaten. Yüzü yüzümün hizasına geldi, eli önce gözlerimdeki yaşları nazikçe sildi, sonra saçlarım arasına daldı. "Özür dilerim." diye mırıldandı. Şimdi ikimizin kalbinin atışları birbirine karışmıştı sanki. Sol tarafımda kendi kalbimin çarpıntıları, sağ tarafımda göğsüme baskı yapan onun kalp atışları... Ağzımı açtığımda lafları ağzıma tıktı. "Çok, çok özür dilerim." Burnunu burnumun yanına, alnını alnıma yaslayıp gözlerini gözlerime dikti. Titreyen dudakları çok ufaktan dudaklarıma temas edince gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Onu durdurmak istedim ama konuşamadım. Kendini kasa kasa, dünyanın en güzel bahçesine doğru çekti beni. Şimdi dudaklarımdan biri dudakları arasındaydı. Kısa sürdü ama mükemmeldi. Çekti dudaklarını, gözlerini araladı. Usulca fısıldadı. "Yeniden benim kibritim ol. Bir daha asla sönmene izin vermeyeceğim. Söz veriyorum, Barış."
Karanlığın Aç Çocukları Serisi (+18) by lefazen
lefazen
  • WpView
    Reads 11,102,256
  • WpVote
    Votes 364,904
  • WpPart
    Parts 72
Onun kafasına sıkacaktım. Bitecekti her şey. Sonrasında kimsenin beni öldürmeyeceğini de söylemişti. Onu öldürmemek için hiçbir nedenim yoktu. Öyle sandım... Öyleymiş gibi yapmaya çalıştım. Sonra birden ona "Beni seviyor musun?" diye sordum. Dudaklarımdan kopan soru başta onu şaşırttı, dağılan şaşkınlığının akabinde sıkıntıyla iç çekti. "Zorlaştırma Tutku. Buna vereceğim cevap işini kolaylaştırmayacak." Silahı avucum içinde sıkarken taviz göstermedim. Tekrar sordum. "Reha, beni seviyor musun?" Birkaç saniye sessizce gözlerime baktı. Orada ne aradı ne buldu bilmiyorum. Ölümü kabullendiği gibi bu sorunun cevabını da kabullendi. "Evet." Ateş ettim. Evet der demez, namludan çıkan mermi onu buldu. Omzuna aldığı yarayla yalpalanarak geriledi. Bembeyaz kesilen parmak boğumlarım, siyah demirle tezattı. Bir zamanlar bende böyle şeylerle tezat düşecek bir kadındım. Susmadım, silahımı da indirmedim. Yine sordum. "Beni seviyor musun?" Aldığı derin nefesin ardından bağırdı. "Evet!" sesi gürleyen gök gibiydi, kulaklarımda yankılanırken beni korkutuyordu. Nefes nefese kanayan yarasına bakarken sakinleşebilmem imkansızdı. Bu defa silahın hedefini bilerek ıskalayıp yeniden ateş ettim çünkü ona ateş etseydim, ölümcül bir yara alacaktı. Amacım neydi? Silah zoruyla ona beni sevmediğini söylettirmek mi? Ne kadar dayanabileceğini ölçmek? Beni sevdiğinden mi öldüremiyordum onu? Hâlâ neyi bekliyordum kafasına bir kurşun sıkmak için? Reha'nın yüzündeki ifade sabrının taşmak üzere olduğunu sinyallerini veriyordu. "Eğer beni öldürmeyeceksen indir o silahı!" 🖤🗝️ Karanlığın Aç Çocukları Serisi; Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere iki kitaplık bir seri ve bütün bölümleri burada tamamlandı. ⚠️Uyarı: 18 yaşından büyük okuyucular için uygundur. Cinsellik ve çeşitli suç unsurlarını içerir.
Benden Kaçamazsın! by gumballpsikopat
gumballpsikopat
  • WpView
    Reads 14,906,502
  • WpVote
    Votes 572,082
  • WpPart
    Parts 75
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana deli gibi aşığım" dedi bağırarak. "Seni her yerde görüyorum, kafamdan atamadığım tek şey sensin" Duyduklarım gerçek değildi, kafamı iki yana salladım, "İstemiyorum seni!" dedim ve birkaç adım geriledim. Duygu duvarı tekrar oluştu, en son gördüğüm şey kırgınlıktı. Soğuk ifadesi geri dönmüştü. Arkama bakmadan boş sokakta koşmaya başladım, nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu. "Benden kaçamazsın!" dedi eğlenen sesiyle. Sesi boş sokakta yankılanırken koşmamı durdurdum ve hızlı bir şekilde nefes almaya çalıştım. Nefesimi düzenlediğimde doğruldum. Arkama hafifçe döndüm, yavaşça bana doğru geliyordu, yanındaki lamba bozuktu, ışık hafifçe titriyordu. Durdu, ayaklarını iki yana açtı ve ellerini cebine soktu. Yüzündeki yara izi daha belirgindi. Gözlerini kıstığını gördüm, "Kendini yorma, hangi deliğe saklanırsan saklan seni bulurum" bacaklarım kendiliğinden hareket etmeye başladı. Koştum, yorulmuştum ama yine de koştum. Dar bir sokağa girdim, önüme bakmasaydım duvara çarpacaktım. "Lanet-" diye mırıldandım. Sokak bomboştu. Duvara yapıştım, beni bulmaması için dua ediyordum. Ayak seslerini duyabiliyordum, buraya doğru geliyordu. Sokağın sonunu göremiyordum ama hızla oraya yürüdüm. Çıkmaz sokaktı. Arkamı dönecekken elleri belimi buldu. Vücudum kaskatı kesildi, sıcak nefesi kulağıma değiyordu. Yavaşça fısıldadı, "Ne kadar uğraşırsan uğraş, benden kaçamazsın! Gölgeden kaçamazsın"