paintterk1's Reading List
27 storie
YILDIZLARA DOKUNMAK (2) di sezgisalman
YILDIZLARA DOKUNMAK (2)
sezgisalman
  • LETTURE 24,627
  • Voti 3,149
  • Parti 21
Herkesin sadece bakarak taklit edilmesi mümkün olmayan ve ne yaparsan yap, dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan bir hayat hikayesi vardı. Ne kadar süre olduğunu bilemediğim bir süredir yalnızdım. Aslında herkes vardı, aile, arkadaşlar, sevgililer, hayranlar, hatta evcil hayvanlar... ama bu benim yalnız olduğum gerçeğini değiştirmiyordu. Bu düzene de alışmıştım. Yalnızlığımı biliyor, umursamıyordum. Çok zor olmuştu lakin kabullenmiştim. Sonra bir gece onu gördüm. Elif'i. Kabullendiğim yalnızlığımın içinde, onun da en nihayetinde diğer herkes gibi olacağına emindim, hele de kuzenimin sekiz yıllık kız arkadaşıyken aksi olması mümkün değildi. Yoksa mümkün müydü? Her zaman komşunun örnek gösterilen mükemmel oğlu olmayı başarmış olan ben, başkalarının hayat hikayelerinde iyi bir kahramanken, kendi hikayemin kötü kahramanı mıydım?
Kül ve Peri Tozu di elfylmz15
Kül ve Peri Tozu
elfylmz15
  • LETTURE 50,077
  • Voti 3,274
  • Parti 19
Periler ülkesinde yaşayan iki kalbin hikayesi: Billur sesli bir peri kızı ve yaralı bir şifacı. Zamanın incittiği iki yüreğin masalı: küllerin ve peri tozlarının arasında yaşanan bir masal...
Güneşi Yakala di misamigoss
Güneşi Yakala
misamigoss
  • LETTURE 1,171,779
  • Voti 108,589
  • Parti 52
"Bu senin düğün istemeyen halin miydi?" diye sordu Yavuz duruşunu bozmadan. Nefesini düzene sokmaya çalışan İnci "Sana nikahı bastım diye dans ettim bu kadar, evet." dedi dalga geçerek. Bir şey söylemedi Yavuz. Önündeki su dolu şişeye uzanıp bardağına doldurdu, fakat doldurduğu suyu eline alamadan İnci'nin bardağı kapıp kafasına dikmesiyle sabırla yutkundu. "Sen nasıl bir manyaksın ben anlamadım ki!" Güldü İnci. "Nasıl bir manyak olduğumu çözebileceğin kadar kalmamayı umut ediyorum hayatında." diye yanıtladı Yavuz'u. Bedeninin duruşunu bozmadan boynunu çevirip kıza kısa bir bakış attı Yavuz. "Bir yerde kalabilmen veya ayrılabilmen için orada olman gerekir. Sen benim hayatımda değilsin." dedi ters sesiyle. Kıkırdayarak bardaktaki sudan biraz daha içip "E süper o zaman." diyerek ayağa kalktı İnci. "Hadi burada uslu uslu oturmaya devam et sen."
BU NE GİZEM? di NurdanKeles
BU NE GİZEM?
NurdanKeles
  • LETTURE 206,121
  • Voti 17,461
  • Parti 27
Esrarengiz bir cinayet! Ve bu cinayete tanıklık eden gizemli bir kız! Mutlaka çözülmesi gereken; ne var ki kendisini inandıramadığı bir cinayetin peşine düşerken, başına geleceklerden bihaberdi. Tek istediği bu cinayetin işlendiğini ispatlamaktı. Hayatında zaten yeterince bolca gizem varken; şimdi bu gizemli cinayet de nereden çıkmıştı ki? Hayır istekleri bunlar değildi, istekleri sıralansa dahi bu kadar esrarengiz olamazdı. Yazması gereken bir dolu rüya yorumları varken, şizofren bir manyak olmadığını kanıtlamanın derdine düşmemeliydi. Ama girmişti işte! Güzel bir plan yapmalıydı. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmeliydi. Allah'tan ki en büyük destekçisi biricik kedisi Mıstık idi! Şimdi avucu bu cinayet için kaşınırken, bu gizemli cinayeti çözecek olmasından hem korkuyor hem de heyecan duyuyordu. Ama cinayet o kadar karanlıktı ki 'Bu Ne Gizem?' demeden duramıyordu. Bu cinayet; oje kokuyordu, bol ağdalıydı, cımbız cabasıydı ve bir saniye bu cinayette bolca aşk vardı!
KURŞUNİ RENKLER (4) di sezgisalman
KURŞUNİ RENKLER (4)
sezgisalman
  • LETTURE 25,469
  • Voti 3,824
  • Parti 28
Fırlama Prens'te Kerim-Selen çiftini ve Yıldızlara Dokunmak'taki Batu karakterini çok seven herkesi şiddetle bu hikayeye davet ediyorum :)
RESMEN AŞIĞIM di sezgisalman
RESMEN AŞIĞIM
sezgisalman
  • LETTURE 49,906
  • Voti 6,528
  • Parti 34
"Şaka yapıyorsun, değil mi? Hayal görüyorum?" dedi en nihayetinde Uraz. Bu soruları direkt olarak arabasının bagajındaki kıza mı, yoksa genel olarak evrene mi yönelttiği şüpheliydi. Zaten Asu da tam anlamamıştı. "Sen buraya nasıl girdin?! Ne zamandır buradasın? Ya... sen... sen kimsin ya? Kimsin sen?" Asu korkmaya başladığını ve tir tir titrediğini hissediyordu. Sevdiceğinden, biricik Uraz'ından korkması çok anlamsızdı ama şu an karanlığın içinde bağırırken bir tık ürkütücü olduğunu da inkâr edemezdi. Ürkek hareketlerle kıvrıldığı yerden doğrulmaya çalışırken her yerinin nasıl tutulduğunu ve ağrıdığını anca fark etti. Eee az buz değildi! Muhtemelen üç saattir bu bagajda iki büklüm ses çıkarmadan yatıyordu. Ah o İstanbul trafiği onu bitirmişti. Yani tabii Uraz'ın niyeti yalnız gelmekti ama Asu da eşantiyon gibi olmuştu işte. Ahlaya uhlaya doğrulup ayaklarını sarkıtmak suretiyle bagajda oturmaya devam etti. Boynunu açtı. Kollarını esnetti. Sırtını kütletti. Uraz şaşkınlıkla onun her hareketini izlerken en nihayetinde delirerek "Artık konuşacak mısın?! Kimsin kızım sen?" diye bağırdı. Sonra bağırtısı evin içinde kendisini beklemekte olan arkadaşlarına ulaşacak diye korkarak hızlıca eve bir bakış attı. Asu da omuzları düşerek olduğu yerde küçülmüştü. Korkudan resmen titriyordu. "Anlatacağım. Ne olur kızmayın bana, anlatacağım."
Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı) di thevoun
Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)
thevoun
  • LETTURE 1,278,985
  • Voti 106,622
  • Parti 39
Ulaş Ulucan ile aramızda yaşanmış birçok şey var. Örneğin onun beni zatürre etmişliği var. Benim onu hareket eden tekneden aşağıya itmişliğim var. Onun defalarca oturmak üzere olduğum sandalyeyi çekmişliği, beni defalarca yere düşürmüşlüğü var. Ancak tüm bunlara rağmen, aramızda yaşanmış bunca şeye rağmen Ulaş'ın gözlerine baktığımda yaşanmamışlık görüyorum. Yaşanmamış ve 12 yıl boyunca içime kök salmış bir aşk.
YILIN BULUŞMASI di NurdanKeles
YILIN BULUŞMASI
NurdanKeles
  • LETTURE 78,717
  • Voti 8,897
  • Parti 35
Dört arkadaşın geçmişten günümüze uzanan hayatları Arkadaşlık onlar için seçimdi, aşksa onlar için bir tercih. Çocukluktan beri yakın arkadaş olan bu dörtlü zaman içinde tercihlerini yaparak seçimlerinin bedelini ödemeye başlamışlardı. Hayat acıydı. Aşk da öyleydi. Yan yanayken eğlenen, aile olmayı başaran ama hep daha fazlasını isteyen bu dörtlü tam 16 yıl sonra yeniden bir araya geliyor. Bu buluşma her anlamda yılın buluşmasıyken, her açıdan yarım yalan dostuluğun ve aşkın da hesap vaktiydi.
MAHPERİ  di DamlanurBuyuksen
MAHPERİ
DamlanurBuyuksen
  • LETTURE 210,196
  • Voti 29,925
  • Parti 39
Rüya kendi küçük dünyasında işleri yoluna koymaya çalışan sıradan bir genç kızdı aslında. Tek derdi başarısızlıklarla dolu öyküsüne yeni yenilgiler eklememeyi başarmaktı. Ancak bir gün onu her fırsatta fena halde yerin dibine sokmayı başaran ya da en azından bulunduğu yeri yüzüne vurmakta usta olan eski sevgilisine kendisini ezdirmemek için basit, üstünde düşünülmemiş bir beyaz yalan söyledi. Sonrasında başına örülecek dertleri bilseydi ve özellikle o dertlere ortak edeceği kişinin en hazzetmediği çocukluk arkadaşı olduğunu bilseydi şüphesiz o yalanı söyleyen dilini kendi eliyle kesip atardı. Gerçi yalanın kısa süreliğine de olsa beraberinde getirdiği tatmini çok sevmişti. Belki de işin ucunda bir ömür boyu Ömer'e katlanmaya değebilirdi. Ömer her zaman hayatının her anını önceden planlayan, hedeflediği her başarıyı elde etmiş, mantıklı bir adamdı. Herhangi bir konuda çuvallamak veya saçmalamak onun için söz konusu olmayan bir ihtimaldi. Neticede böyle konuların uzmanı Rüya yani Mahperi'ydi. Bu yüzden yıllarca bu ayaklı beladan uzak durmayı kendisine görev bilmişti. Ancak sadece anlık bir zayıflıkla ona yardım elini uzatma gafletinde bulunduğunda bu kızın yarattığı girdaba kapılıverdi. Peki ya bundan sonrası? Onları bir araya getiren kader mi olacak yoksa keçinin sevmediği ot burnunda bitermiş mi diyeceğiz? İnsanın hayatının aşkı gerçekten ömrü boyunca burnunun dibinde olduğu halde fark etmeden durabilir mi? Mahperi; prensini beklemekten sıkılınca eline kalemi alıp kendi masalını yazmaya karar veren bir genç kızın hikâyesi...
FIRLAMA PRENS (1) di sezgisalman
FIRLAMA PRENS (1)
sezgisalman
  • LETTURE 234,119
  • Voti 15,972
  • Parti 28
Çiğdem iki ev arkadaşıyla mutlu mesut yaşıyordu. Ta ki bir gün sahaftan aldığı eski bir kitap hayatını sonsuza dek değiştirene kadar... Kitap çok güzeldi, sürükleyici başlamıştı. Fakat daha kitabı bitiremeden kitap ortadan kaybolmuştu ve kaybolmadan evvel de yerine içindeki ana karakteri bırakmıştı. İşin en kötü yanı kitaptan çıkıp gelen ultra yakışıklı bir adamın varlığı değildi; kitaptan çıkan adamın sıradan biri olmamasıydı. Gelen adam; genç-fazlaca-yakışıklı, 1700'lü yılların sonunda yaşamış bir Birleşik Krallık prensiydi ve kesinlikle geçmişten geliyordu. Adamın kurmaca olan hiçbir yanı yoktu. Varlığı tamamen tarihi delilere dayanıyordu. Ama ne yazık ki Birleşik Krallık Prensi, Sussex Dükü Alexander Frederick'in o delilere dayanan varlığı, tarihte kalamamıştı! 1802 yılının o güpgüzel baharını bırakıp, 2013'ün tuhaf baharına ışınlanıvermişti... Kendi isteği dışında! Tek iletişim aracının mektuplar olduğu bir devirden gelen adamı dokunmatik telefonların olduğu dünyaya uydurmak hiç de kolay olmayacaktı Çiğdem için. Alex'in öğreneceği çok şey vardı. Hem de çok şey... Ama her zaman geri gitme ihtimali de vardı tabi. Ne kadar başlarda iki taraf da bu beklentide olsa da, zamanla işler değişecekti. Çünkü aşk çaktırmadan onların hayatına girecek kadar sinsi bir yılandı.