( ◜‿◝ )♡
10 stories
kavin | texting  by hayaliris_
hayaliris_
  • WpView
    Reads 1,557,722
  • WpVote
    Votes 86,222
  • WpPart
    Parts 52
Siyah deri koltuğa oturdum, ellerimi dizlerimin üstüne koyup ona baktım. Dövme yaptırıyordu. Omzuna Rusça bir yazı kazdırıyordu. Yazının anlamını bilmiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne yazdırdığını. Dövmeci - yani Yüsra - dövmeyi yaparken "Sence aşk nedir?" diye sordu, ona. "Yaşam," diye yanıt verdi uzandığı yerden. İkisi arasındaki konuşmayı dinlemeye başladım. Yüsra "Âşıkken yaşadığını mı hissediyorsun?" diye sordu. Yüsra'ya bakıp bir şey söylemedi. Umursamaz bir tavırla Yüsra'ya bakmaya devam etti. "Aşkın hayatın olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu bu kez. Dövme canını acıtmış olacak ki gözlerini yumdu. "Hayatımda büyük bir yeri olduğunu söylüyorum," diye kaçamak bir cevap verdi. Yüsra sırıtarak "Bunu zaten biliyorum," dedi. "Hislerini belli etmekten mi korkuyorsun?" Yüsra'nın imalı tavrını anlayamasam da ikisini dinlemeye devam etti. "Ben hiçbir şeyden korkmam." "Bu iddialı olmadı mı?" "Bence olmadı." "Neden bu konuyu konuşuyorsunuz? Hiçbir şey anlamadım," dedim bakışlarını ikisinde gezdirerek. "Boş ver," dedi gözlerini açarak. "Yüsra'nın saçma sapan soruları işte." Yüsra "Kesin öyledir," diye mırıldanıp aleti onun omzundan çekti. "Dövmen bitti. Hayırlı olsun." Ayağa kalkıp ona yaklaştım. Önünde durup omzuna yazdırdığı dövmeye baktım. "Ne yazıyor orada?" Anlamını söylemekte kararsızmış gibi bana baktı. İlk önce yüzümü inceledi, sonra Yüsra'ya kaçamak bir bakış attı. Ardından tekrardan gözlerimizi buluşturdu. Bakışlarında farklı bir ifade oluştu. Dudakları aralandı. "Kavin." Dudaklarım aralandı. Şaşırarak ona baktım. Kavin, benim adımdı. ~
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,816,939
  • WpVote
    Votes 192,865
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Sırlar Okulu by yankiiderya
yankiiderya
  • WpView
    Reads 11,499,780
  • WpVote
    Votes 532,221
  • WpPart
    Parts 38
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR. Benim gibi her şeyden habersiz 16 çocukla birlikte hayat mücadelesi vereceğim. Fakat en büyük sorun ise, sadece bir kazanan olacak. Gerçekten öyle mi? Eğer bu hikayeyi okursanız emin olun ki bırakamayacaksınız. En sonda kimin kazandığını görmek istiyor musunuz? O zaman kitabı okumaya hemen başlayın! ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Merhaba bu hikaye benim ilk hikayem. Ben bu hikayeyi, DANGANRONPA adındaki bir animeden bakarak yazıyorum ama tabiki bazı değişiklikler yapacağım. Eğer bu animeyi izlediyseniz bu hikayeyi begenmeyebilirsiniz. Çünkü değişiklikleri kimse sevmez. Remix gibi oldu bu hikaye. Fakat Danganronpa yı izlemediyseniz gerçekten hoşunuza gidebilecek bir hikaye oldu. 》
TAKINTI by suheda_zsy
suheda_zsy
  • WpView
    Reads 3,823,984
  • WpVote
    Votes 143,015
  • WpPart
    Parts 81
Ona hiç sarılamamıştım mesela. Hiç elini tutamamıştım. Hiç öpememiştim. Hiç koklayamamıştım. Hiç sevdiğimi söyleyememiştim. Hiç dokunamamıştım. Hiç beraber uyuyamamıştık. Hiç saçlarıyla oynayamamıştım. Hiç dizlerine yatamamıştım. Hiç özlediğimi söyleyememiştim. Hiç, hiç bu kadar değersiz hissetmediğimi anlatamamıştım. Bu kadar hiçin arasında, her şeyim olmayı nasıl beceriyordu? Çünkü bir gülüşü yetiyordu bana. Sayılı sayıda görsem de, yetiyordu. Kıvrılan dudakları hiçliğe meydan okuyup, her şey hâlâ benim elimde, diyordu adeta. 'İstersem bütün hiçliği, çivileri ile beraber tabanından söküp, yerine istediklerimi dikebilirim. Hiçi hep, zerreyi zirve yapabilirim. Her şey hâlâ benim elimde.' Umut var, sadece biraz naza çekiyor kendini. Tutarsam bırakmayacağımı, benim onu dibine kadar harcayacağımı ve ortalığın tozunu attıracağımızı biliyor. Hâliyle gelmiyor. Çünkü küçücük bir umut ile bütün dünyayı karşıma alacağımı bilen herkes gibi, o da korkması gerektiğini biliyor.
Ahu / Tamamlandı (Kitap Oldu)  by Blueebs
Blueebs
  • WpView
    Reads 2,203,546
  • WpVote
    Votes 92,658
  • WpPart
    Parts 85
Bu kitap Nemesis Yayınevi tarafından kitaplaştırıldığı için bölümler kaldırılmıştır. *** Ve bir gün susmayı öğrendim, kimse farkına varmadı. Söylemek istediklerimi gömdüm ruhumun en ücra köşelerine ve çıkmak için direndiklerinde yutkundum onları. Bir daha kırılmamak, acı çekmemek için. Sonra o geldi ve bana bir öğretmenin bir öğrencinin hayatını nasıl değiştirebileceğini gösterdi. ***KLASİK BİR ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ HİKAYESİ DEĞİLDİR! *** Yazar : Büşra Yörük Yayım tarihi : 28.01.2019 Bitiş Tarihi : 26.03.2020 Kapak Tasarımı : Büşra Yörük ~Tüm hakları saklıdır. ~
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,254,619
  • WpVote
    Votes 7,377,187
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Apricity. | Texting. by DefineGece
DefineGece
  • WpView
    Reads 553,659
  • WpVote
    Votes 25,426
  • WpPart
    Parts 58
(Tamamlandı.) Anonim: Apricity? Emir Ege: Anlamadım? Anonim: Kış gününde ortaya çıkan gün ışığı gibisin Emir Ege. Emir Ege: Aynı dili konuştuğumuza emin miyiz? Anonim: Hani kış günü üşürsün yaaaa, Anonim: Sonra güneş vurur da için bir titrer falan bir garip olursunnnn, Anonim: He işte o. 🌞 030719
ÖLÜME DAVET (Tamamlandı) by smsekf
smsekf
  • WpView
    Reads 53,561
  • WpVote
    Votes 2,922
  • WpPart
    Parts 22
Kaybetmek Yok Ölüm Var. Ölüm bizi çağırıyor. Bu oyunda; Şah da benim, Vezir de, Kale de benim, Piyon da. Bu oyunu başlatan benim, bitiren de ben olacağım. Bu oyunda silahım aşk olacak. (**Her hikayem farklı bir konuyu içerir.**) 01.04.2016
Benden Kaçamazsın! by gumballpsikopat
gumballpsikopat
  • WpView
    Reads 14,919,175
  • WpVote
    Votes 572,220
  • WpPart
    Parts 75
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana deli gibi aşığım" dedi bağırarak. "Seni her yerde görüyorum, kafamdan atamadığım tek şey sensin" Duyduklarım gerçek değildi, kafamı iki yana salladım, "İstemiyorum seni!" dedim ve birkaç adım geriledim. Duygu duvarı tekrar oluştu, en son gördüğüm şey kırgınlıktı. Soğuk ifadesi geri dönmüştü. Arkama bakmadan boş sokakta koşmaya başladım, nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu. "Benden kaçamazsın!" dedi eğlenen sesiyle. Sesi boş sokakta yankılanırken koşmamı durdurdum ve hızlı bir şekilde nefes almaya çalıştım. Nefesimi düzenlediğimde doğruldum. Arkama hafifçe döndüm, yavaşça bana doğru geliyordu, yanındaki lamba bozuktu, ışık hafifçe titriyordu. Durdu, ayaklarını iki yana açtı ve ellerini cebine soktu. Yüzündeki yara izi daha belirgindi. Gözlerini kıstığını gördüm, "Kendini yorma, hangi deliğe saklanırsan saklan seni bulurum" bacaklarım kendiliğinden hareket etmeye başladı. Koştum, yorulmuştum ama yine de koştum. Dar bir sokağa girdim, önüme bakmasaydım duvara çarpacaktım. "Lanet-" diye mırıldandım. Sokak bomboştu. Duvara yapıştım, beni bulmaması için dua ediyordum. Ayak seslerini duyabiliyordum, buraya doğru geliyordu. Sokağın sonunu göremiyordum ama hızla oraya yürüdüm. Çıkmaz sokaktı. Arkamı dönecekken elleri belimi buldu. Vücudum kaskatı kesildi, sıcak nefesi kulağıma değiyordu. Yavaşça fısıldadı, "Ne kadar uğraşırsan uğraş, benden kaçamazsın! Gölgeden kaçamazsın"