🫀
20 stories
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,171,525
  • WpVote
    Votes 334,985
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
KUTLU OLSUN (KİTAP OLDU) by darknesscrescent
darknesscrescent
  • WpView
    Reads 9,822,765
  • WpVote
    Votes 236,021
  • WpPart
    Parts 24
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. 3 KİTAPLIK BİR SERİ OLUP, 1. KİTAP BURADA YAYINLANACAKTIR. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktur. Yaşı dolduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalan Rüzgar, her seferinde beraber kurtulmaya söz verdiği kız için geri döner. Yine rutin ziyaretlerinden birinde kızın ailesi tarafından yetimhaneden alındığını öğrenir ve bir daha ondan haber alamaz. Senelerini ondan bir iz bulmak için araştırarak geçirirken bir gün, gizemli bir numara doğum gününü kutlar. Çok geçmeden Rüzgar, bu numaranın yetimhanede beraber büyüdüğü kız olduğunu anlar ve kızın içinde bulunduğu zor durumu öğrendiğinde onu kurtarmak için anlaşmalı bir evlilik yapmayı teklif eder. İkisi, aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır. "Seni seviyorum. Hep sevdim."
Kurt ve Kuzu by kalemciyazar
kalemciyazar
  • WpView
    Reads 4,836,928
  • WpVote
    Votes 278,959
  • WpPart
    Parts 73
Devrim Karaoğlu hayatımdaki yangını görüp de sessiz kalmayan ilk kişiydi. Beni sevmeyen, hatta bunu belli etmekten çekinmeyen komşum olan bu adam, yangınıma sessiz kalmamıştı. Belki de Devrim Karaoğlu haklıydı. O bir kurt ve ben bir kuzuydum ama Devrim Karaoğlu bu kuzuyu avlamak yerine koruyordu. "Benim için titreyen her nefesine yemin olsun ki, seninim.." ~ 28.07.19
DİLHUN by Helinmavi1
Helinmavi1
  • WpView
    Reads 9,143,518
  • WpVote
    Votes 371,443
  • WpPart
    Parts 54
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak. "Sen Polat de. Gerekirse dünyadaki tüm kadınlara Elif diye seslenirim." dedi. Yayınlama tarihi: 01.05.2023
Seni Bana Getirdi (Sevdim) [TAMAMLANDI] by lSeneml
lSeneml
  • WpView
    Reads 6,817,097
  • WpVote
    Votes 343,387
  • WpPart
    Parts 66
Herkesin hayatta en az bir amacı vardır. Benim amacım iyi bir hemşire olabilmek... ve yöntemim gülümsemek... Herkesin aksine gülümsemekten bir an bile vazgeçmeyecek bir hemşire olacaktım. Hastalarıma gülümseyerek iyi gelecektim. Tek amacım buydu. Tabi ilk staj deneyimimi onkoloji de yapmak planlarım dahilinde yoktu. Hele Onur gibi bir hastam olacağını hiç düşünmemiştim. Onur... zorlu bir hastaydı. İletişime kapalı, kimseyi umursamayan, konuştuğunda insanı terslemekten çekinmeyecek biriydi. İnsanı kolayca kırabilecek ve bunu düzeltmek için gram uğraşmayacak biriydi. Tüm bunlara dayanabilirdim ama ölümü kabullenmiş olması... bunu aşmakta zorlanıyordum. Herkesin hikayesi iyi bitmek zorunda değildi ama Onur'unki iyi bitmeliydi. O bunu hak ediyordu... (Sevdim isimli hikayemin kurgusu üzerinde biraz oynayacağım. Ve yeni ismi olan Seni Bana Getirdi olarak yayımlayacağım.) Not; Kapak için Sinem_Ekin isimli okuyucuma çok teşekkür ederiiim <3<3 (Kapak gönderirseniz seve seve kullanırııım ^^ )
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,668
  • WpVote
    Votes 192,926
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 more
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,838,410
  • WpVote
    Votes 894,702
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
Kusurlu by gayeozdmr_
gayeozdmr_
  • WpView
    Reads 6,089,513
  • WpVote
    Votes 352,909
  • WpPart
    Parts 64
Beklenmedik, trajik bir kaza... Kazadan sonra ruhunu teslim etmiş genç bir kız... Yitirilmiş umutlar... Toprak altına gömülmüş hayaller... Ve ansızın, mucize gibi doğan küçücük bir umut... Kusurları yüzünden kendinden nefret eden Ecmel'in, hayata dair tüm umudunu yitirmişken, hiç beklemediği bir anda İsimsiz adlı kişiden aldığı bir mesajla kaybettiği her şeyi yeniden kazanışının hikâyesi. İsimsiz: Hayatın sadece ölümden, acıdan, korkudan ve bunaltıdan ibaret olmadığını anlayacaksın. Her şey yoluna girecek, bücür. İnan bana. ( 14.36 ) İsimsiz: Kısa bir süre sonra yeniden görüşeceğiz. Kendine iyi bak. ( 14.36 ) ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ©Tüm Hakları Saklıdır | All Rights Reserved.
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,442,984
  • WpVote
    Votes 533,674
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,499,979
  • WpVote
    Votes 545,582
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.