'İşte böyle öldük, Etna'

Ben Piraye. Sıcacık esen meltemi kalbiyle soğutan, soğuk rüzgarları beyaz telli saçlarıyla ısıtan kadın. Ömürlü kelimelerin serzenişlerine rağmen bir an bile tereddüt etmeden onların cinayetine şahit olup, ortada kalan cesede 'Acı' diyen kadın. Bileklerindeki acının göğsündeki acının yanında hiç olduğu, Üsküp'ün gündüzünü gecesine, sabahını akşamına katan kadın. Ben Piraye. Ömürsüz bir çiçekte can bulan, Canını sevdikleri için kül eden kadın. "Ah, benim Ömürsüz çiçeğim, Üsküp'te bir sabah daha doğuyor, Gözlerimde kan, Zihnimde acı, Kalbimde sen."

İki boyutlu koordinat düzleminde, iki doğru sadece bir defa kesişir ve ayrı ayrı yollarda sonsuzluğa doğru ilerlermiş. İnsanla insan da böyledir. bir insanla iki kere tanışılmaz. bir kere tanıştığın insanla da ne yaparsan yap, bu seni tanışmamış yapmaz. her tanışma bir kesişimdir ve her kesişimin kalibresi farklıdır. bazı insanlar milat gibidir. tanıdıktan sonra, sadece ondan öncesi ve sonrası diye bakabilirsin olup bitene. bazısı ise basit bir şarkı gibi. dinlerken güzel ama bittiği için de üzülmediğin şarkılar. bittiği için kafanı duvarlara defalarca vurmanı gerektirmeyecek şarkılar. ya da bileklerinden sıcak ve kırmızı bir sıvı akmasına sebep olmayacak şarkılar. insan, insanın hayatındaki en büyük yön tabelasıdır. bir arabayla istediğin yola girebilirsin ama girdiğin hiçbir yolun manzarasını değiştirmezsin. sadece hangi yola gireceğin senin seçimine bırakılmıştır ama bu bile belirli kurallar çerçevesindedir. gerisinin getirilerine, inananlar kader, inanmayanlar da milyon tane şey söyler ama hiçbiri, hiçbir şeyi değiştirmez ya da farklılaştırmaz. araba senin hayatın, yollar da insan diyebiliriz. benzinin bittiğinde nerede olacağını bilmek isteyenler şarampole ya da uçuruma sürer. bunu da sadece çok bıkkınlar ve cesareti olanlar yapabilir. başarısız girişimleri ise kimse kategorize edemez. eylem başarıya ulaştığında insanlar buna bitiş çizgisini kendi başına çekmek, intihar, kurtuluş gibi milyon tane şey söyler ama kelimelerin farklılığı, olmuş olanı değiştirmez. ölüm tek ve benzersizdir. kimse farklı bir ölüm çeşidi olduğunu ispat edemez. etmeye çalışanlara şair ya da yazar denir. onların da çoğu ya deli ya da delirmektedir. şimdi siz de deli ya da delirmekte olan bir tanesinin cümlelerini okuyorsunuz. nereden bakarsınız bakın bu da bir kesişimdir saatten sonra ne yaparsanız yapın, bu kesişimin gerçekleşmiş o