Blue hated her dad's best friend, Brandon. He was tall, scary, and mean. He was the drummer in her dad's band. Every time they saw each other, a scowl was on his face. She didn't know why, but whenever she looked at him, she would get butterflies in her stomach and her heart would race. He was so much older than her, she knew she shouldn't be feeling this way. She thought he hated her too, until he kissed her. Until he touched her.

O mükemmeldi. Hayran olunasıydı. Gözleri, saçları, sesi, bedeni, yüzü... O tamamiyle kusursuzdu. Benden yaşlarca büyük olsa da içimdeki hayranlığı engelleyemiyordum. Umrunda bile değildim. Küçük bir kız çocuğunu kim severdi ki? Ama ben ona deli gibi aşıktım. Deli gibi. Dipnot: Yaş farkı, argo ve küfür içerir. Rahatsız olanların okumamasını tavsiye ediyorum. Daddykink yoktur.

Küçük yaşlarında köle pazarından alınan Emma, Quinston konağında imkansız bir aşka atılacaktır.

Helen, bu yazın unutulmaz geçmesini diliyor. Not: Lana Del Rey'in şarkısından ilham alınmıştır. 14.02.2021 Uyarı: Kink değildir. Yaş farkı içerir.

Her insanın hayatında imkansızlıkları vardır. Benim ki edebiyat öğretmenimdi.

Odanın zemininde uyanık kalırsın Kapının altından gölgeler görüyorsun Kafanda dönüp duran aynı his Babacığın tekrar şehirden ayrılırken Ve tekrar ve tekrar..

Sigara kokan sesiyle adımı söylediğinde olduğum yerde ona doğru dönüp gözlerimi karanlık gözlerine kilitledim. Bir süre öyle kaldıktan sonra bana doğru adım atıp ellerini saçlarımın arasında dolaştırdı. "Hazel McLean, seni özledim."

"Saçlarına neden çiçek takıyorsun?" Ona doğru döndüm. "Mezarıma koyacakları çoğu çiçekleri daha yakından görmek için."

Sen kalbimdesin küçük, kalbimde. Poisoner: zehirleyici, zehirleyen kişi -

Sıcak yaz geceleri, haziran ortası... Alyssa, erkek arkadaşından nefret ediyor. - Alex Turner fanfiction