-ʜᴏsᴜᴍᴀ ɢɪᴅᴇɴʟᴇʀ-
39 stories
Beş Notalı Kırık Mısra #BNKM by ilkyazlalesi
ilkyazlalesi
  • WpView
    Reads 180,178
  • WpVote
    Votes 18,119
  • WpPart
    Parts 90
"Her insan kendi yolunu kendisi seçer. Yollar daima temiz olmaz, dikenler de muhakkak olacaktır. Biz bu yoldan başarıyla çıkabildiysek sadece iki şey sayesinde oldu: Dostluğumuz ve müziğimiz. Sevgilerimle, Ozan Soygazi."
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 870,321
  • WpVote
    Votes 63,544
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
Gençlik Kumpanyasının Hatıra Defteri by alizarbmbin
alizarbmbin
  • WpView
    Reads 457,089
  • WpVote
    Votes 27,418
  • WpPart
    Parts 26
Sevgili defter, Ben bugün aşık oldum. Sahne ışıklarının altında, Juliet'in pencereden Romeo'ya uzandığı gibi uzandı üzerime aşk. Üstelik ölüm iksiri içmeye de yemin ettik. Ey Hermia! Bükme o masum boynunu. Çiçekteki iksirin etkisi bir düş kadar kısa, aşksa masallar kadar uzun. Gerçeği gömmeye bir avuç toprak yetmez, gençlik çiçek gibi açacaktır elbet gerçeğin üzerinde. Gençlik, pop şarkılarındaki nakaratlar gibi hareketli ve çarpıcı çünkü. Bu bir gençlik kumpanyası, Ve ben bugün aşık oldum.
Yara Bandı Fabrikaları by alzheimeryazar
alzheimeryazar
  • WpView
    Reads 55,123
  • WpVote
    Votes 5,993
  • WpPart
    Parts 27
Tekrar o adama baktığımda olduğu yerde dikildiğini görmek merak uyandırmıştı. "Cehennem olun hepiniz! Gereksiz yara bantlarına, bu boktan yara bandı fabrikası açanların ağzına tüküreyim ben! Anasını sattığımın yara bantları!" Diyerek bağırmaya başlaması ile irkilmeden edememiştim. Açıkçası çok şaşırmıştım. Neden böyle söylüyor ki? "Hiçbir bokuma da yaramıyorsunuz! Küçük bez parçaları sizi! Bir kartonun içindeki, bir deste bez parçasından başka farkınız yok ulan!" "Ya bu yaralarımı kapatın, ya da yara bandı fabrikalarını!" Sesini daha da yükselttiğinde gözlerim sanki mümkünmüş gibi biraz daha büyümüştü. Deli olabilir miydi acaba? Peki ben neden buradaydım hâlâ? Aniden gözlerini çevrede dolaştırmaya başlamasıyla, göz göze gelmemiz ile irkilmeden edemdim. Yüzünü göremiyordum çünkü yüzünü bir şeyle sarmıştı ve sadece gözleri gözüküyordu. Bu... Çok tuhaf bir görüntüydü. Elimde olmadan bir adım geriye gittiğimde kaşları çatılmıştı. Sanırım herkesin gittiğini düşünüyordu. "Hah, sen de aptal yara bandı paketleyicisi misin yoksa?" Başını olumsuz anlamda salladı ve arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı. Ne yani buraya geliyor ve yara bantlarına bağırıp çağırdıktan sonra gidiyor muydu? • • • Yayımlanma tarihi: 07.10.2020 Bitiş tarihi: Beğeneceğinizi düşünüyorum. Kitap kapağı için @sueinthemusicbox'a teşekkür ederim. Not: Mahir ve Melisa hayal ürünüdür. Lütfen gerçek hayatta onlar gibi birilerini aramayınız. Aksi takdirde evde kalabilirsiniz. #1 Yarabandı
BANA ANILAR VER by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 250,943
  • WpVote
    Votes 21,635
  • WpPart
    Parts 29
"Bana anılar ver, unutmak mümkün olmasın." (01.01.2024)
lacrimosa by ancillulaa
ancillulaa
  • WpView
    Reads 314,492
  • WpVote
    Votes 37,073
  • WpPart
    Parts 43
ve sonra; tanrı olmaya karar verdim. çünkü kaldırımdaki beyaz saçlı o çocuk, tanrıya çok güzel dua ediyordu. ancillulaa [2018] ✓
Apollon'un Tuşu by CrHPossitive
CrHPossitive
  • WpView
    Reads 159,932
  • WpVote
    Votes 18,149
  • WpPart
    Parts 65
Mystery TR, Gizemleri Ustalıkla Çözenler listesinde. *Haftada en az bir kez bölüm gelmektedir.* Kitabın başlangıç tarihi: 6 Eylül 2016 Geçmişten gelen sırlar, gelecekteki sırlar ile baş edebilecekler mi? "Önceden kimliksizdim. Kimsenin adını bile bilmediği, dikkat etmediği biriydim. İnsanlar beni yalnızca kendi hayatlarındaki bir figüran olarak görüyorlardı. Beni figüran olduğuma o kadar inandırdılar ki kendi hayatımda bile başrol değildim. Ama sonra zekamı keşfettim. Artık şan, şöhret, para, ilgi... her şey benim etrafımda dönüyor. Şimdi ben herkesin hayatının 'gizli' baş rolü oldum. İstediğim her şeyi olabilirdim, istediğim herkes olabilirdim. Ben, tanrı olmayı seçtim."
Önce Kendini Unut by inzival
inzival
  • WpView
    Reads 31,539
  • WpVote
    Votes 2,378
  • WpPart
    Parts 12
"Neden ağlıyorsun?" diye tekrar sordu. Sesi biraz peltekti ve sarhoş olduğu belliydi. Muhtemelen ben uyuyakaldığım esnada o arka sıralarda sızmıştı. Sarhoş bir erkekle sınıfta mahsur kalmıştım! Harika. Gözlerimi elimin tersiyle silerken, "Ağlamıyorum." Dedim. "Hayır." dedi direterek. "Ağlıyorsun, bak." Burnumu çekerken, "Burada mahsur kaldık." dedim. Bir an gözleri kapıya kaydı ve sonra tekrar bakışlarını bana çevirdi. Rahat bir ifadeyle, "E, ne var bunda?" diye sordu. NE VAR BUNDA MI? Çıldırmak üzereydim.
Gül ve Hançer  by leilaxgrim
leilaxgrim
  • WpView
    Reads 315,052
  • WpVote
    Votes 19,850
  • WpPart
    Parts 70
❗️Yetişkin ögeler içermektedir.❗️ Adım Elizabeth. Bir prenses olarak doğduğum Westminster Sarayı'nda ruhumun en ufak kırıntısını soğuk taşların arasına saklamıştım. Yalnızlığımı o ufak kırıntılarla saklambaç oynayarak geçirmiştim. Tenime satır sartır işlediğim o ürkütücü rüzgarları bir palto gibi üzerime almış onu Osmanlı Sarayı'na taşımıştım. Bir görevim vardı. Topkapı Sarayı'na dünyanın en güçlü hükümdarını öldürmek için gönderilmiştim. Onu ayartacak, yatağıma alacak, onu vücuduma sürdüğüm ahuzar kokulu zehirle soğuk mezara taşıyacaktım. O sinsiydi. Her şeyin yolunda gideceğine inanan kalbim onu görünce teklemiş küflenmiş kapılarını yalnız ona açmıştı. Ben çaresiz bir kızdım. -Olaylar tamamen hayal ürünüdür. Tarih ve kişilerle alakası yoktur.-
Geçmiş Geçmişte Kalır mı? by acemiwriter
acemiwriter
  • WpView
    Reads 128,002
  • WpVote
    Votes 10,064
  • WpPart
    Parts 38
Dokuz yaşında kaçırılarak bir akademiye kapatılmış, daha sonra kendi başarım ile oradan kaçmıştım. Her şeyin bitmediğinin farkındayken bile normal bir yaşam sürmek için çalıştım ama tekrar en başa döndüm. Üstelik iki ayrı taraf beni isterken, özenle seçim yapmak zorunda kalarak... Aslında oldukça sıradan ajan hikâyesiydi, Geçmişten Genetiğe adlı dosya ortaya çıkana kadar... Dicle Aksa genetiklerinin Seçilmiş olduğunu ve düşman akademide kardeşinin varlığını öğrenmişti. Tabi bunları ortaya çıkarmaya çalışırken kayıplar vereceğini bilmiyordu. Yetenekli bir ajan, küçük bir ekip, karşılık beklemeyen sadık bir adam ve en başından beri gizli düşmanları... Tüm bunlara rağmen, sizce geçmiş geçmişte kalacak mıydı? Özellikle de her şey bittiğinde... * * * AJAN içinde #9 29.07.2018 CASUS içinde #2 03.08.2018 DNA içinde #3 03.08.2018 TEŞKİLAT içinde #1 04.08.2018 GENETİK içinde #1 04.08.2018 * * *