yoldasca
Anti Psikiyatri
Deliliğin Tarihi'nde, ortaçağda akıl hastanelerinin icadından önce, kentlerdeki delilerin tecrit için gemilerle başka kentlere sürgün edildiklerini anlatır Foucault. Suyla arınmayı da temsil eden bu yolculuğu bir nevi "karşı-hac" olarak tanımlar. Bazı kentler akıl hastaları için bir depo haline gelir. Ortaçağın karanlığında cezalandırılan, işkenceye benzer yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılan akıl hastalarına bilimsel ve çağdaş bir yaklaşımın öncülüğünü P.Pinel yapar. Deliler zincirlerinden kurtulur.
Depo şehirlerden, tımarhanelere, depo hastanelerden psikiyatri servislerine, işkenceden tecrite, tedaviden rehabilitasyonaakıl hastalarının öyküsü, hem bilimsel gelişmelerle hem de ekonomi-politikle birebir bağlantılıdır. Şeytani olan nöro-gelişimsel bir bozukluğa, çürük elma olarak nitelenen ucuz beden gücüne dönüşür. Köyün (feodal yaşamın) delisi, kentin (kapitalizmin) hastası olur.
XX. yüzyılda bedenle ruh, özel yaşamla iş yaşamı birbirinden keskin çizgilerle ayrılınc