KUDAY
33 stories
BÜLBÜL KAPANI by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 20,324,637
  • WpVote
    Votes 1,297,699
  • WpPart
    Parts 45
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Çekirdek | Texting ✔ by rumrumce
rumrumce
  • WpView
    Reads 7,075,032
  • WpVote
    Votes 487,100
  • WpPart
    Parts 75
Çekirdek ile kolanın tadı, 1.55'lerin yeri ayrı. *** Başlangıç tarihi: 26.03.2019
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,611,886
  • WpVote
    Votes 506,930
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
MAHUR-EHVENİŞER by derinmevzular77
derinmevzular77
  • WpView
    Reads 2,961,174
  • WpVote
    Votes 155,233
  • WpPart
    Parts 62
"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmayacaktı. Böyle de oldu. Hayatımın hiç küçümsenemeyecek kadar büyük bir bölümünü buna inanarak geçirdim. İki sevgiyi asla aynı anda hissetmedim. Bir kalbe iki sevgi sığmıyordu buna emin olmuştum. Sonra gerçek ailem geldi. Bana bir kalbe iki sevginin sığacağına inandıran annem ve babam vardı. Abilerim,hatta kardeşim bile vardı. Çok sevdiler, çok istediler. Anne,baba ve çocuktan oluşan o ailenin içine düşmek beni hiç olmadığı kadar afallattı. Ne yapacağımı asla bilemedim. Ailem vardı bu çok güzel bir şeydi. Abilerim benden nefret ediyordu bu çok kötü bir şeydi. İçine düştüğüm bu ehvenişer yani kötünün iyisi hâli kendi içimde çok uzun sürdü. Ne onlara kendimi açabildim ne de aramızdaki duvarları indirebildim. Beceriksizce kendi çapımda sevdim onları yalnızca. İçimde kimseye hissettirmediğimi sandığım savaşım hiç bitmedi ama ben hepsini çok sevdim. Zaman gerçekten her şeyin ilacıydı. Birdenbire kaldıramadığım o duvarlar kendiliğinden yıkılmaya başlayınca daha iyi anladım bunu. Bir şey istediğimiz anda olmuyorsa zorlamamak gerekiyordu. Daha güzel daha doğru bir anda bizi öyle veya böyle buluyordu. Ve bunlar olurken tüm savaşlarımın, gözyaşlarımın ve acılarımın şahidi ve mükâfatı olan adamlar benimleydi. Şahit abim, mükâfat sevgilim. Abimle kurduğumuz küçük dünyamıza inat,bizden bağımsız kurulan büyük dünyayı ben çok sevdim. 21/09/2021 💫 Kapak: @okyanus_grisi Bu bir KURGU'dur. Gerçek meslek, kişi ve kuruluşlarla alakası yoktur. Aile+aşk kurgusudur💙
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,672,218
  • WpVote
    Votes 504,447
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
Rivayetler Mahzeni. by Melisagnnc
Melisagnnc
  • WpView
    Reads 1,626,953
  • WpVote
    Votes 96,705
  • WpPart
    Parts 37
O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamıyordu. O gece derin bir bataklığı andıran adam geldi ve onu geleceğinden tutup geçmişe sürükledi, sürükledikçe karanlık bir boşluğun içinde sallandı. Sonra... Sonra, Derin bir tutku yılan gibi sarıldı bedenlerine. İç içe geçmiş bir zincir gibi ne kopabildiler ne de bir bütün olarak paslanmadan kalabildiler işte bu onların arasındaki âşkın basit bir betimlemesiydi. "Cinnetimin içindeki akıl hastanemsin sen benim." ❄⛓
JELİBONLU MUHALLEBİM by Pikacu-15
Pikacu-15
  • WpView
    Reads 674,095
  • WpVote
    Votes 39,239
  • WpPart
    Parts 52
"Bir şey fark ettim de." dedi ve jelibon dolu kaseyi kendi önüne çekti. 'Ne fark ettin' demek istesemde gözlerim çektiği kase de takılı kalmıştı. Onlar benim jelibonlarımdı. "Sen ve ben." bunu demesiyle gözlerim jet hızında gözlerini buldu. "Ben ve sen mi?" kafasını salladı yavaşça. Dağınık saçlarını karıştırarak oturduğu yerden doğruldu. Bismillahirahmanirahim. İtiraf falan mı geliyordu acaba? Kaşığı eline alarak usulca muhallebiye batırdı. Ardından ayıcıklı jelibonlardan bir kaç tane alarak muhallebinin üzerine koydu. Gözlerini gözlerime dikti ve yarım ağız gülümsedi. "Belki de kader bizi jelibonla muhallebi de bir araya getirmiştir?" bir şey söylememe izin vermeden bir eliyle çenemden tutup ağzımı açtı ve kaşığı ağzıma soktu. Geriye çekilerek kaşığı masaya bıraktı ve tatlı tatlı gülümsedi. İç çektim ve ağzımdakilerini çiğnemeye başladım. Bana bakarak daha çok gülümsedi. Galiba ölmemi istiyordu bunun başka bir açıklaması yoktu. ✵ •Not:Absürt olaylar, küfür ve fazlasıyla argo içermektedir! •Dikkat bağımlılık yapma tehlikesi vardır! Yan karakterlere aşık olabilirsiniz! Okudukça bende böyle aşk, bende böyle arkadaşlar, bende böyle abi istiyorum diye bilirsiniz! •Bu komik, tatlı romantik komedi, bol heyecan, bol kahkaha, aşırı derecede tatlılık ve yemek içermektedir! Bu macerayı merak ediyorsanız sizi bekliyor olacağız. •Kapak için teşekkürler @Denizimsi_kapak. •En yüksek derece mizah in 1 teşekkürler. •Tüm hakları saklıdır. En ufak bir yeri dahi çalınırsa tarafımca yasal işlem başlatılacaktır! •Jelibonlu Muhallebim adlı ilk ve tek hikayedir! •BT:30.04.16• •BT:7.02.20• ✵
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,367,816
  • WpVote
    Votes 694,548
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,820,153
  • WpVote
    Votes 192,947
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
KADINLAR MÜZESİ by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 1,426,421
  • WpVote
    Votes 52,616
  • WpPart
    Parts 29
Meşru yaşamların ötesinde, kuytuların en dibinde dalaverelerle iş çeviren yobaz çetesinin nezdinde, hüküm süren eziyetin birer aracı onlar. Kim mi? Kadınlar! Fahişe kadınlar! Çaresiz kadınlar! Antika kadar değerli kadınlar! Ama asla satılık mal olarak görülmeyi hak etmeyen kadınlar. Labirentin aşağılık hayatında olmayı asla istemeyen ve kaçmak arzusuyla gün be gün savaşan kadının hikâyesi. Ben Aury Grace Champbell! İnsanları sevmiyorum.