💖Favorilerim💖
28 stories
Kızıltepe Mahallesi by hazalaba
hazalaba
  • WpView
    Reads 3,930,680
  • WpVote
    Votes 158,266
  • WpPart
    Parts 47
*Abimin arkadaşı konulu mahalle kitabı "Ah be küçük kız. Beni peşinden koşturmayı çok seviyorsun," dediğinde soluklanmak için durduğu kısa saniyede kaslı göğsü sertçe yükseldi. "Koşma o zaman!" Aramızdaki mesafeyi tek adımıyla kapattığında belimin arkasına avcunu yaslayıp esir aldı ve bedenimi kendine sertçe çekti. Göğsüm göğsüne çarptığında soluğum kesilerek başımı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım. Bakışları alev almışçasına yanıyordu. "Dikkatimi hiç çekmemeliydin," diyerek sırtımı arkamdaki duvara yaslayarak gözlerimin önünü düşen saçımı çekerek kulağımın arkasına sokup yaklaştı. Dudaklarımızın arasında tek nefeslik yer vardı. "Bensiz bir hayatı unut. Seni almasına asla izin vermem!" AŞK ONLARI ÇOK HABERSİZ VURACAK
GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU) by ulduzmakh
ulduzmakh
  • WpView
    Reads 464,679
  • WpVote
    Votes 19,888
  • WpPart
    Parts 58
| Casus kadının iş adamına ihaneti.| Elleri yumruk halinde nefret kusan bakışlarla yüzüme baktı. "Bunu bana nasıl yaptın? Her şey bu kadar mı değersizdi senin için?" deyip o yumruğunu masaya vurdu. Kılım kıpırdamadığı halde onun yüzüne baktım. "Mecburdum," diye soğuk sesle mırıldandım. Yaptıklarım için beni asla ittiham edemezdi. Mecbur kalmasaydım eğer yapmazdım ki. "Bana ihanet etmeye mecbur değildin! Bu kadar kör biri olamazdın!" "Asıl kör olan sendin! Her seferinde seni uyarırken, her şeyi kulak ardı ettin. Sen beni günahlarımla başbaşa bırakırken, ben her gece senin için gözyaşı döktüm. Yaptıklarım için bin pişman olurken, yine de yapmaya devam ettim!" Bedenim tir tir titrerken ellerimle yarattığım eseri parçalara ayırıyordum. Bu işin dönüşü yoktu. O üzerime hırslı adımlarla gelip beni duvara ittiğinde gözlerine korkusuzca baktım. Oysa o, o kadar sinirliydi ki bir an önce buradan gitmek istiyordum. "Sen... Sen benim bu hayattaki en büyük yanlışımsın. Yanlış zamanda hayatıma giren ve hayatımı mahveden kadınsın," deyip hırsla dudaklarıma yapıştığında üzerimdeki ağırlığını itmek istedim. Onun gibi ben de bunları yaşamak istemiyordum fakat yapacak başka bir şeyim yoktu. Hırsla dudaklarımı dudaklarına bastırıp, tenimi talan ederken, göğsünden ittim. En sonunda nefes nefese benden ayrılırken gözlerimin içine bakıp, canını yaktığım gibi canımı yaktı. "Çünkü hayatlarımız mahvolduğunda bile bir öpücük kadar uzağımda olacaksın." • İhanetin en koyu tonu, onun gözleriydi. *Wattpad'de bu isimle yayınlanan ilk kurgudur. Kapak tasarımı- @cheaftrsx 29.02.2020
Her Günümü Yak by karanligiyazar
karanligiyazar
  • WpView
    Reads 1,022,188
  • WpVote
    Votes 67,641
  • WpPart
    Parts 84
metanoia: Günlüğünü gerçekten çöp kutusuna mı atıyordun? metanoia: İstenilmeyen şeyler imha edilir. metanoia: Ve o defter benim ayaklarımın ucuna düştüğüne göre, metanoia: Bu okumam gerektiği anlamına mı geliyor? 12.12.20 | karanligiyazar
SONSUZ AŞKIM / TAMAMLANDI by sadecebiryazar_
sadecebiryazar_
  • WpView
    Reads 470,545
  • WpVote
    Votes 25,785
  • WpPart
    Parts 42
HİKAYE TAMAMLANMIŞTIR - Viola gururlu bir ifadeyle başını kaldırdı, Claymore Dükü Alex Westmoreland'ın maskesinin arkasında saklanan gözlerinin en derinine baktı ve , -"Siz bayım, tam bir ahmaksınız ve ben size sadece acıyorum, ayrıca şunu da bilmenizi isterim ki siz benim, sadece sizin yatağınızda olmaktan mutluluk duyduğumu anladığınız da ben sizi evimizde bekliyor olacağım. Şimdi müsadenizle "! Ve Alex'i herkesin tereddütle yanaştığı Claymore Dükü'nü dans pistinin ortasında tek başına bırakarak arkasına bile bakmadan merdivenleri çıkarak ortalıktan kayboldu. Olacakları görmek isteyen herkes nefesini tutmuş Dük'ün vereceği tepkiyi bekliyordu. Claymore Dükü Alex Westmoreland'ın ise tek düşündüğü şey cesareti tavan yapmış Claymore Düşesi'nin sırtından aşağı dökülen parlak kestane saçları ve sinirlendiği zaman ne kadar öpülesi olduğuydu. HİKAYE TAMAMLANMIŞTIR
Güzel Annabella by FatimaMavi
FatimaMavi
  • WpView
    Reads 412,378
  • WpVote
    Votes 20,968
  • WpPart
    Parts 25
Genç adam öfkesinden sağa sola saldırmamak için dişlerini birbirine kenetlemişti. Ölülerin cesetlerini yavaş yavaş toprakla buluşturuyor bir yandan da bunu yapan klana lanetlerini okuyorlardı. Son olarak hâlâ sıcak olan közleri söndürmeleri için birkaç adamını görevlendirdi genç adam. Ormanın içinde olmasından dolayı zarar gören yalnızca köy evleri ve ahırları olmamıştı. Etrafta bulunan birkaç ağaçta köz haline gelmişti. Genç adam sıkıntı içinde askerlerin işlerini bitirmelerini beklerken yarısı sağlam olan bir kulübeden kadın sesi duyduğunu zannetti. Üzüntü içinde hayali bir yardım çağrısı duyduğunu düşünerek adamlarına dönmüştü ki sesin hayal değil gerçek olduğunu farketti. Çünkü yardımı isteyen ince ve cılız ses biraz daha yükselmişti. Aceleyle o yöne döndü ve birkaç uzun adımda ulaştı harabeye. Yerde iki büklüm bir halde kanlar içinde bir kız yatıyordu. Şokun verdiği duraksamayı atlatır atlatmaz kızın yanına diz çöktü. Zavallıcık karnından kılıç darbesi almıştı. Çok fazla kan kaybediyordu. Kollarını kararlı bir hareketle kızın vücuduna dolayıp ayağa kalktı. Dışarıya adım atar atmaz kollarındaki savunmasız güvercinin titrediğini hissetti. Zaten soğuk olan hava bünyesi zayıflayan bu narin kızı oldukça etkileyecekti şüphesiz. Şaşkın bakışlarla onların yaklaşmasını izleyen adamlarına işaret edip yanına çağırdı. Bu emir anında yerine getirilmişti. Safkan İngiliz atının terkisinde bulunan yün battaniyeye sardı yaralı kızı. "Zavallı kızıl güvercin..."diye fısıldadı kendi kendine.
Lorenna by dogayldz
dogayldz
  • WpView
    Reads 2,063,172
  • WpVote
    Votes 89,655
  • WpPart
    Parts 42
Sosyeteye takdim edilmek için, 18 yaşını doldurduğunda Londra'ya giden Lorenna, hiç ummadığı bir dışlanma vakasıyla karşılaşır. Fakat yakışıklı ve ahlaksız bir dükün hayatını kurtararak birden genç bekarların bir numaralı hedefi haline gelir. Üvey annesinin planlarından haberi olmayan genç kız, Londra'da özgürlüğünün tadını çıkarır ve bir yandan da başına açılan dertlerle yüzleşmek zorunda kalırken Dük Richmond'ın hayatına ansızın girmesiyle duygularına ve varlığından haberi bile olmayan arzularına daha ne kadar direnebilecektir?
İskoçya'nın Esiri (Tamamlandı) by DamlanurBuyuksen
DamlanurBuyuksen
  • WpView
    Reads 2,417,133
  • WpVote
    Votes 113,062
  • WpPart
    Parts 45
BU9012BC On dokuz yaşında, hayatı yalanlarla süslü, güzel, zeki ve cesur bir genç kız. Ettiği intikam yemininin esiri, etrafına korku salan, güçlü ve sevgisiz bir adam. Birbirinden tamamen farklı bu iki insanın yolu bir intikam planı sonucu kesişiyor. Yanlış anlamalar, düşmanlıklar, karşılıklı yalanlar ve her şeyin ortasında birbirine tutunan iki düşman... Hayatta sevdiğiniz herkes size yalan söylemişse ve düşmanınızdan başka doğruları söyleyen kimse yoksa ne yapardınız? Elizabeth Anna Barnes için de durum böyleydi. Onun artık bir ailesi yoktu ve kaderi, ailesini yok edip onu esir alan adamın ellerindeydi. Jamie MacDougal, korkusuz İskoç lordu ve düşmanlarının andığı ismiyle Kara MacDougal... Yıllardır tek istediği İngiliz düşmanından intikamını almaktı ve bunun için kader, hiç beklemediği bir anda karşısına fırsat çıkardı. Planlarını uygulamak için Elizabeth'e ihtiyacı vardı ve bu kızla uğraşmak ordulara diz çöktüren adam için hiç kolay olmayacaktı. 1315 yılının Britanya'sında bir İngiliz leydi ile ona düşman bir İskoç savaşçının hikâyesi...
Nehir Perisi by DamlanurBuyuksen
DamlanurBuyuksen
  • WpView
    Reads 17,574
  • WpVote
    Votes 1,755
  • WpPart
    Parts 29
CP3401AB İskoçya'nın en güçlü klanının genç savaşçısı Arthur MacDougal, artık ağabeyi ve klanının reisi Kara MacDougal'ın yanından ayrılıp kendi topraklarını yönetmeye hazırdır. Bunun için vakti geldiğinde kârlı bir anlaşmayla, klanına karşı sorumluluklarını yerine getirmek için görev niteliğinde bir evlilik yapması gerektiğinin farkındadır. Ancak hesaplayamadığı şey, bu görevi Kara MacDougal'dan devralarak onun müstakbel gelinini baştan çıkarıp evliliğe ikna edecek olmasıdır. Brenna Kinloch; sıra dışı güzelliği ve asi mizacıyla, klanı tarafından kabullenilmemişliğin kalbinde açtığı yaraya rağmen hayata dair umutları olan bir genç kızdır. Ancak bir gün babası onu uğrunda kendisini feda etmesini gerektiren bir göreve mecbur bıraktığında hayatı tamamen değişecektir. Yıllar önce lanetlenen kanlı topraklarda, sevgi dolu bir eşin rolünü üstlenirken yapacağı casusluk nelere mal olacaktır? Bedeni ve ruhu Arthur MacDougal'ın karşı konulmaz gücüne direnebilecek midir? Savaşmak ve teslimiyet arasında kalan Brenna, kime sadık kalacağını seçmeli, kalbinde yeşeren duygularla klanı arasında bir karar vermelidir.
KİBİR KRALİÇESİ (Tamamlandı) by DamlanurBuyuksen
DamlanurBuyuksen
  • WpView
    Reads 1,442,956
  • WpVote
    Votes 63,145
  • WpPart
    Parts 44
GW8013GH Gavina MacDougal güzelliği ve asiliği ile efsaneleşmiş asil bir İskoç leydisiydi. Tehlikeliydi, cesurdu ve en önemlisi mücadele etmekten asla vazgeçmezdi. Davranışları sonunda başını derde soktuğunda ağabeylerinin onun için düşündüğü ceza ise belliydi. En yakın zamanda evlenmek zorundaydı. Eğer hayatta en nefret ettiği adamla evlenmek zorunda olmasaydı bu cezanın onun için bir kurtuluş olduğunu düşünebilirdi. Ewan MacLeod ya da herkes tarafından bilinen ismiyle Atmaca; zeki ve cesur bir savaşçı olmasının yanı sıra tehlikeli derecede yakışıklı bir adamdı. Klanını sorunsuz şekilde yönetip düşmanları karşısında güçlü olmak için Gavina ile evlenmek zorundaydı. Seçtiği gelinin başına açacağı dertlerden habersiz, kendisine doğuracağı varislerin hayalini kuruyordu. Kadınları iyi tanırdı, onlarla arası her zaman iyiydi ve hayranlıklarını kazanmak konusunda uzmandı. Tabii Gavina tanıdığı hiçbir kadına benzemiyordu ve onu evlendiğine pişman etmeye sonuna kadar kararlıydı. İkisi için de büyük bir savaş başlamak üzereydi. 1315 senesinin İskoçya'sında birbirlerine düşman ve aynı zamanda muhtaç bir çiftin hikâyesi...
Kafesteki Cennet (Tamamlandı) by DamlanurBuyuksen
DamlanurBuyuksen
  • WpView
    Reads 482,210
  • WpVote
    Votes 29,201
  • WpPart
    Parts 35
Katherine Jane Wright; henüz altı yaşındayken kaderine karar verilmiş bir genç kadındı. Aynı yaşta annesizliği tatmış, kârlı bir evlilik anlaşması karşılığında kendisi gibi her şeyden habersiz bir oğlan çocuğuyla nişanlandırılmıştı. Zalim bir babanın gölgesinde geçirdiği, sevgiden yoksun çocukluğun ardından on altı yaşına geldiğinde başka bir zorbanın eline düşmüştü. Evliliğinin ikinci gününde sürgüne yollayan kocası tarafından bir kenara atılmıştı. Gloucester Dükü Jordan Henry Wilson; her şeye sahip ama aslında hiçbir şeyi olmayan bir adamdı. Yaşadığı yenilgiler yüzünden gelecekten pek bir beklentisi kalmamıştı. Hayatının büyük bir kısmını babasının gölgesinde bir piyon olarak geçirmişti.İki yıl önce sürgün ettiği genç kızın gerçek bir kadına dönüştüğünü gördüğünde ise hem şaşıracak hem de düşesinin oyunlarıyla mücadele etmeye çalışacaktı. Peki, Düşes ayrı geçirdikleri yıllarda gerçekten kocasının istediği gibi bir kadına mı dönüşmüştü? Yoksa o masum kız çocuğunun yerine intikam planları kuran, yalancı bir kadın mı gelmişti? 16. yüzyılın İngiltere'sinde kaderin bir araya getirdiği bir kadın ve erkeğin her şeye rağmen hayatta kalma mücadelesi...