hazerlla
Eğer bir zaman makinem olsaydı ve ben bir zaman dilimi seçmek zorunda kalsaydım. Çocukluğu kırmızı kaydıraktan kayarken son bulmuş kız çocuğunun yanına giderdim. Ya da bana ilk sevdiğini söylediğin o dakikalara gitmek isterdim. Oraya gidip, sana sıkıca sarılmak. Belki de nefesim kesilene kadar koklamak isterdim saçlarını. Elimde olsaydı eğer inan bütün dünyaya haykırırdım sevdiğimi ve yine elimde olsa koşup sarılırdım sana. Hıçkıra hıçkıra ağlardım, ölümüm olan boynun kuytusunda...
Fakat yoksun, ve ben yalnızım. Biraz da Münzevi.