ssvvalreis adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
PABUCUMUN MÜHRÜ by mirolettin
mirolettin
  • WpView
    Reads 930,642
  • WpVote
    Votes 77,198
  • WpPart
    Parts 49
Çağla ve Ebru, izledikleri filmlerin ve okudukları kitapların etkisinde, kurt adam bulma umuduyla kendi ülkelerinden çok uzaklara giden, iki Türk kızı. Asla saf olmayan, başrollerdeki o aptal kızlara her seferinde acımasızca söven bu kızlar, kendi aşk hayatlarında onlar kadar saf olmamaya yeminliler. Şuan ise tek bir hedefleri var: Birer kurt adam bulup mühürlenmek. Çok ülke gezdiler, birçok kez de kurt adamları bulduklarını sandılar fakat her seferinde yanıldılar. Artık yalnızca son bir durak kaldı: Fejian. Çağla ve Ebru, aynı sürüdeki iki kurt adamı kendilerine mühürlemeyi düşünürken kader, iki düşman sürünün alfalarını onlara mühürledi. Alfalar arasındaki büyük düşmanlık, bu iki arkadaşa sıçrayacak mıydı? Her şey istedikleri gibi mi gidecekti, yoksa her şey tepetaklak mı olacaktı? 🐺 "Canım Allah'ım şuan bir rüyada mıyım, yoksa gerçekten de bir kurt adama horon tepmesini mi öğretiyorum, Yarabbim?" Diye Türkçe konuşmamla bana tuhaf tuhaf bakan Chris'e onların dilinde, "salla hadi, omuzlarını titret biraz da," diyerek komut verdim ve Ebru'ya dönerek gurur dolu bir bakış attım. Bu bakışın anlamı şuydu; ben ve Ebru kuru fasulyeyle pilav, lahmacunla ayran, iskenderle yoğurt, çiğköfteyle marul, karpuzla çekirdeği gibi uyumlu ve yan yana geldiklerinde dünyayı değiştirecek kadar tehlikeli bir çifttik. Bizden var ya her şey beklenirdi, her şey! 🐺 UYARI: 'Pabucumun Mühürü' isimli ilk ve tek kurgudur. ~15.03.21~
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,295
  • WpVote
    Votes 192,920
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,364,097
  • WpVote
    Votes 694,482
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÇEVRİMİÇİ  by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 47,268,738
  • WpVote
    Votes 2,802,293
  • WpPart
    Parts 106
Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.