Devam Edenler🤍
12 stories
ANALİZ by AzraIzguner
AzraIzguner
  • WpView
    Reads 1,200,861
  • WpVote
    Votes 74,928
  • WpPart
    Parts 60
Zifiri karanlıkta kalan kendini kör sanırdı. Gözler görmez olduğunda, kulaklar duymaz olduğunda; kimi zaman gecenin siyahına, kimi zaman seherin kızıllığına bulaşırdı suçun lekesi. Gerçek denilen şey, bu lekelerin ardına gizlenip günyüzüne çıkmayı beklerdi. Silinince de geçmezdi üstelik, izi kalırdı her lekenin. Birinin uzmanlık alanı matematik. Bir diğerininki psikoloji. Biri kendini bilime adamış. Biri ise tüm kilitlerin anahtarıymış. Ve aralarına son katılan, üstün görsel zekâsı sebebiyle 'fotoğraf makinesi' olarak tanınan bir kadın. Onlar izbilimci. Onlar Analizci. ⚓ Not: Bu kurgu travma sonrası stres bozukluğu, obsesif derecede takıntılılık durumu, intihara meyilli ruh hali gibi tetikleyici olabilecek ögeler ve cinsellik içermektedir. Bu sebeplerden dolayı yetişkin içerik kategorisindedir.
AYKIRI KIYILAR by izgocean
izgocean
  • WpView
    Reads 955,228
  • WpVote
    Votes 69,373
  • WpPart
    Parts 22
En fazla ne kadar ileri gidebilirsin ki? İstediğin şeyi almak konusunda... belki de, en çok bunun için; neleri göze alabilirsin? Hayat bu; seçimlerinin ne kadar aykırı olduğunun önemi yok. Bir gün, kendini hiç anlaşamadığın bir adamla anlaşma yaparken bile bulabilirsin... dedik ya, hayat bu ve kimin aykırı olduğunu düşünmek için vaktin de yok. En azından, Tamay için her şey böyle. Birbirlerini beklenmedik bir evliliğin içinde bulan ikili, belirli bir süre geçtikten sonra boşanmak konusunda anlaşırlar. Yine de, her şey planlandığı gibi gitmez; aralarındaki ilişki beklenmedik bir şekilde değişmeye başlar.
ZAMANIN GÖLGESİ by ebyide
ebyide
  • WpView
    Reads 3,099,885
  • WpVote
    Votes 144,654
  • WpPart
    Parts 34
Üniversiteyi bitirdikten sonra özgür olmak ve hayallerini gerçekleştirmek isteyen Sidem, Milano'da kendi halinde günlerini geçirirken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine vize sorunu ile karşı karşıya kalır. En az kendisi kadar zor durumda olan bir yabancıdan hiç beklenmedik bir teklif alır. Sidem, yabancının teklifini umursamazken bir yandan da ülkesine geri dönmemenin yollarını arar. Babası, durumu öğrenip müdahale etmeye çalıştığında Sidem için yolun sonu gelmiştir. Her yanılgısı bir aksilik, her aksilik onu kat ettiği yoldan başlangıç noktasına götürürken, bu sefer başlangıç noktasının da ötesine geldiğini hisseder. Belki de her şeye yeniden başlamak gerekir. Bir yabancıyla. O gece onlara yıldızlar şahit etti, kader yeniden yazıldı artık onlar birbirlerinin çıkarları için aynı masaya oturmuş iki yabancıydı. Belki de zaman onları aynı masaya oturan iki yabancıdan daha fazlası yapacaktı.
Gözyaşı Kadehleri by dusklavande
dusklavande
  • WpView
    Reads 903,322
  • WpVote
    Votes 70,158
  • WpPart
    Parts 39
*Yetişkin içerik barındırır. *Nefretten aşka/anlaşmalı evlilik kurgusu --- "Kimi öptüğünün farkında bile değilsin," dedim üzerime tüm ağırlığıyla kapanan bedenini omuzlarından hafifçe iterek. Yüzlerimiz arasında bir nefeslik mesafeden fazlası yoktu. Aldığı her nefes benden doğuyor, aldığım her nefes ondan kopuyordu. Az önce dudaklarıma dokunan dudaklarını diliyle ıslattı ve ardından göğsü şişerek göğsüme yaslandı. Altında ezilmeye, o isteyerek üstümden kalkmadıkça son veremeyeceğimi biliyordum. Yatakla arasında kalan bedenimi kıvrandırıp yormak yerine onu ikna etmek için dudaklarımı araladım. "Sarhoşsun, farkında bile olmadan beni öptüğün için pişman olduğunu haykırdığın bir sabaha uyanmak istemiyorum." "Kim olduğunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" diye sorarken sarhoşluğunun izlerini taşıyan sıcak nefesi yüzümü okşadı. "Karımı öptüğümün farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" İrkilerek gözlerimi kırptım birkaç kez. Etrafta birilerinin olup olmadığını görmek için delice odaya bakındım. Kimse yoktu. Cevahir Avcıoğlu'nun beni 'karısı' olarak benliğine katmasına sebep olacağı oyunumuzun seyircilerinden hiçbiri burada değildi. Dudaklarını biraz önceki hafif baskıdan çok daha yoğun bir biçimde yeniden dudaklarıma bastırdığında zihnim binlerce soruya aynı anda yanıt aramaya başladı. Bizim dünyamızda her şey sahteydi. Her şey oyundu. Seyirciler gittiğinde perde kapanır, oyuncular birbirlerinin yanından hızla kaybolurdu. Ama şimdi ilk kez, hatta belki de son kez seyircisiz oynuyordu oyununu. Avcıoğlu'nun kurallarına kendisinden başka kimse karşı çıkamazdı. Bizim için yıkımı getirecek olan da, işte bu nedenle, bizzat kendisi olacaktı. --- '260224
ZİYAN by orenda25
orenda25
  • WpView
    Reads 609,071
  • WpVote
    Votes 54,170
  • WpPart
    Parts 50
"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, onu anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni istiyorum Ahu Nar. Tenini, nefesini, kalbini, ruhunu deli gibi istiyorum. Benim olmanı her şeyden çok istiyorum. Beni kabul etmeni, beni istemeni deli gibi arzuluyorum. Nefesin olmak istiyorum Ahu Nar. Nefesim olan kadının her şeyi olmak istiyorum..." ***************************** Bir ateş yandı, arşa sıçrayan... Herkesi kör, iki kişiyi köz bırakan! Ahu Nar kaybıyla bitti sandı. Hayat artık bitti! Korhan karşısına çıkana kadar... Aynı acıda kavrulan iki kişi, iki mezarın başında can çekişti. İkisi de yaşatılanın karşılığını istedi. Onlar iki mezar kazdılar, yarılarını da içine kattılar. Kazılan mezar, gencecik iki canı yuttu. Yerine sır dolu bir hayat sundu! Cehennem dünyaya sıçradı. Biri 'KOR' diğeri 'NAR'dı. Acı bir ateş yaktı, onu dünyaya yaymak ikisine kaldı... ZİYAN oldular ama birbirlerini de böyle buldular... ********************************
KAYIP NOTALAR by Invictus1408
Invictus1408
  • WpView
    Reads 203,449
  • WpVote
    Votes 33,875
  • WpPart
    Parts 64
Çetin bir hayatın içinde, dinmeyen arzuların hapsinde yaşayan mutsuz bir adam kendi çirkin ve tehlikeli dünyasından çok uzakta, yalnızca müzikle yaşayan masum, piyanist bir genç kadınla tanıştı... Duyulan ses Do Major'dü. "Soluksun bana," dedi kadına... Aldığı soluktu kadın. "Yüreğim yalnızca senin," dedi kadına... El değmemiş tek şeydi yüreği. Bu kez mutsuz aşkın ağıdı, Do Minor duyuldu. Adı kalbinde, müziği zihninde yankılandı. Ve bir gün; Kadın kayboldu... Ve müzik sustu. Hüzünlü bir ağıt gibi Fa Minor yankılandı. Babanın sanatı oğluna mirastır, derler. Oğluna bıraktığı tek miras acımasız ve çirkin bir dünya ile birlikte sessizlikti. Yıllar sonra o sessizliği yırtan yine bir genç kadın oldu ve o da müzikle geldi. Kimilerinin kader, kimilerinin ise tesadüf dediği olaylar bir biri ardına yaşanarak yıllarca gizli kalmış olan tüm gerçekleri ortaya çıkaracak, bu gerçekler kulaklarda farklı seslerde yankılanacaktı. Kimi Fa Minor, kimi Re Major, kimi ise Mibemol Major duyacaktı. Aşkın Çağrısı ise kaybolan notalarda saklıydı. Bu çağrıya kulak veren kim olacaktı? Hikaye müzikleri; https://open.spotify.com/playlist/7tDIcvCgzYNrFZPmJVyJFU?si=1GpPgvYuQgWzI7qoyXRvAQ
Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar  by cakltasi
cakltasi
  • WpView
    Reads 259,966
  • WpVote
    Votes 19,595
  • WpPart
    Parts 64
Bir kere daha başımı geri yatıracak büyüklükte bir kahkaha attım ve omuzlarımdan sıyrılan montu tutmak için bir hamle yaptım. Bir şemsiyenin altında, artık o kadar da yabancı olmayan bir yabancının kapkara gözlerine bakarken derin bir nefes aldım. "Peki Aladağların Turan'ı. O zaman, benim hakkımda bilmen gereken ikinci şeyi açıklıyorum." Turan çenesini havalandırıp gözlerini kıstı. "Gönder gelsin." Şemsiyeyi başımızın üzerinden çekip kapattım ve ikimizi de tatlı ama epey güçlü yağan bir yağmura hapsettim. "Bana gölge eden, hiçbir şeyden hoşlanmam." Uyarım açıktı. Oldukça da net. Mevzunun şemsiye olmadığını anlayacak bir adama bu cümleyi kurduğumu biliyordum. Üzerinde yalnızca gömlekle dururken ve o gömlek saniyeler içinde ıslanırken göz temasımızı kesmemek için olası manzaramı elimin tersiyle ittim. Turan yavaşça gülümsedi ve bir kez başını eğdi. Caddede, nereden geldiğini bilmediğim, piyanoya eşlik eden bir erkek sesi vardı. Üzerimizden en sevdiğim bahar yağmurları akıp giderken, Turan elimi bırakmadan yürümeye devam etti. Biliyordum. Bu anı, bu yağmuru, bu şarkıyı hiçbir zaman unutmayacaktım. Sen yanımdayken O tozlu yollar aşka gider Ah sen, Sonunuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 19,424,911
  • WpVote
    Votes 1,254,408
  • WpPart
    Parts 41
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
SUÇ ORTAĞIM by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 1,060,255
  • WpVote
    Votes 98,533
  • WpPart
    Parts 104
Her gece tam 00.00'da gelen bir ihbar ve ardında bırakılan bir ceset... Sol bileklerinde gizemli harflerle işaretlenmiş kurbanlar ve peşinde iz bırakmayan bir katil... Dört kişilik bir polis ekibi, bu acımasız cinayetlerin arkasındaki sırrı çözmek için karanlık bir yolculuğa çıkar. Ancak bir gece cesetlerden birinin cebinden çıkan bir not, ekibin içindeki sinsi bir ihanetin varlığını ortaya koyar ve güvenin, en beklenmedik anlarda nasıl parçalandığını acımasızca ortaya koyar. Artık bir yandan katili yakalamaya çalışırken bir yandan da aralarındaki hainin kim olduğunu çözmek zorundadırlar. Güvenin her an sorgulandığı bu ölümcül oyunda Mira Aksoylu, hem karanlık bir suçluya hem de giderek derinleşen bir ihanet labirentine karşı tetikte kalmak zorundadır. Cinayetlerin ardındaki sır perdesi aralandıkça, ekip kendini giderek derinleşen bir kargaşanın içinde bulur. Her ipucu, daha büyük bir tehdidin kapısını aralar ve belirsizlik, her birinin ruhunu adım adım çürütür. Katil kim? Hain kim? Her şey gün yüzüne çıktığında, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,333,532
  • WpVote
    Votes 531,168
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."