Töre
2 stories
VEFA  by misraysenur
misraysenur
  • WpView
    Reads 1,617,277
  • WpVote
    Votes 44,093
  • WpPart
    Parts 66
*Tüm hakları yastığımın altında saklıdır. Geçmişin yaktığı tüm yürekler, acımasız bir gelecekle birleştiğinde yanan her defasında şimdiki zaman olur. Yaşananlar öylesine koca bir ateşe düşer ki, onu dindirmeye hiçbir suyun gücü asla yetmez. Yakılan geçmiş gibi gözükse de acıyı her defasında şu anı yaşayanlar bilir, bildikleri her saniye geleceklerinde yaşamaya devam ederler. Çünkü geçmişi yakarlar, şimdiki zaman yanar, gelecek kül olur. Geçmiş diyarların efsaneleri çoktur, Güzel ve Çirkin'in kazındığı her ovada atasına minnet eylemeyen taş yoktur. Ve o Güzel günün birinde bir şey öğrenirse, Çirkin'e şöyle der: "Bugün ne öğrendim biliyor musun? Hani insanlar bize taş atıyor ya, biz o taşa karşılık gülümsersek taşı atmaya devam etseler bile bunu isteyerek yapmazlar." Çirkin'in anladığını varsayarsak şöyle bir karşılık vermede üstüne yoktur: "Gülümsemeni kıskanırlar, taşı daha çok isteyerek atarlarsa?" Güzel olan son cümlesinde Çirkin'in anlamayacağı şeyler söyler: "İnsanların niyetlerini anlayamam ki! Ama gözler anlatır, eğer kıskanıyorsa ben de attığı taşın bir defa altında kalırım ve yenildiğimi düşündüğü an beni tanımak ister. Tanırsa belki sever, severse haksızlık ettiğini düşünür ve sonunda kazanan yine sevgi olur. Çünkü insanlar kendinden daha yüksek becerilere sahip insanları sevmezler." Çirkin'in anlamadığı bu cümle, kitap olur, çözmek isteyen varsa, hikayemin içindeki en küçük ayrıntıda saklı. Bu benim hikayem, güzelin, çirkinin, iyinin, kötünün, herkesin.
GÜCENİK by nilufertan
nilufertan
  • WpView
    Reads 790,506
  • WpVote
    Votes 47,934
  • WpPart
    Parts 63
Ben cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. "Hep senin yüzünden, oğlum senin yüzünden canına kıydı." Sessiz kaldım, yapmak istediğini yapabileceğini göstermek amacı ile çırpınmadım bile, nefesim kesilene kadar sıktı boğazımı da nefessiz kalan ben, kolumu kaldırıp müdahale bile etmedim, edemedim. Ama tepkisizliğimin sebebi ne anne olmasıydı ne de onun acısına kimsenin acısının yaklaşamayacağını bilmemdi. Tepkisiz kaldım zira kendi ailem de dahil şu anda, bu mezarda bulunan herkes hatta burada bulunmayanlar dahi bu ölümden zaten beni sorumlu tutuyordu. Tepkisizdim belki de haklılık payları vardı ve ben de bu durumu çoktan kabullenmiştim. Neden mi? Eşimin Facebook hesabında, intihar etmeden önce durum güncellenmesinde paylaştığı yazı, hakkımda yargısız infaz hükümlerini işleterek kanaatin oluşmasına sebep oldu. Peki eşim ne mi düşünüyordu: ''Hayatımın anlamı olan kadın, eşim, karım şu kısa hayatımdaki hem en temiz sayfam hem de en utanç tablomsun! Beni istemediğim bir adam, bir cani yaptın şimdi de sen yaşa bu vicdan azabı ile, şimdi de sen hisset, insanın kendisinden iğrenmesi ne demekmiş, her şeyin sorumlusu sensin, yaptığım ve yapacağım her şeyin SORUMLUSU SEN, hoşça kal...''