"Hayatına dehşetten başka bir şey getirmemiş bu adama karşı bir mıknatıs tarafîndan çekiliyormuş gibi bir çekim hissediyordu ve bu gerçek yüzünden kendinden nefret ediyordu. Ondan uzak durmayı denemiş ama yapamamıştı, nasıl durabilirdi ki? Karanlık, kötü şeyler yapmış biri onun için her şeyi yapmaya hazırdı. Karanlıktaki bu adam onun için aydınlığa çıkmaya hazırdı. Ama o onun karanlığıyla savaşmaya hazır mıydı? Ondan nefret etmeye çalışmıştı ama yapamamıştı ve bu yüzden kendinden nefret etmişti. Gerçek yüzünden kendinden nefret etmişti. Bu karanlık adamda istediği her şey vardı ve bunun düşüncesi bile onu ne kadar korkutsa da onu seviyordu.

Babasının küçük yaşta nedensiz bir şekilde terk ettiği kızı Azra, babasının terk edişinden sonra bundan baya etkilenmiştir ve mesleğini buna göre seçmiştir. Kendisini annesine bakmakla sorumlu hisseder. En olmadık zamanda karşısına yakışıklı bir adam çıkar. Onun da annesi küçük yaşında bir araba kazasından sonra komaya girmiştir ve bir daha uyanamamıştır, ama o hiçbir zaman umudunu kaybetmemiştir. Babası onun suçu olduğunu düşünür ve çocuğuna hiç yaklaşmaz. Demir bundan çok etkilenir ve kaç sene boyunca hayatına kimsenin girmesine izin vermemiştir. Azra, Demir'e iyi gelmeye başlar ve ayrılmaları zorlaşır. Azra ondan ne kadar uzaklaşmak istese de bunda başarısız olur. İki seçeneği vardır: Ya Demir'i seçecek ya da annesi için hayalindeki işi için başka şehire gidecek. Azra&Demir Demir mi yoksa annesi için yapacağı hayalindeki iş mi?

3 KİTAPLIK SERİ EPSİLON YAYINLARI ARACILIĞIYLA SATIŞTA! İLK KİTABINI WWW.BEYZAOZAYDİN.COM 'DAN ÜCRETSİZ BİR ŞEKİLDE OKUYABİLİRSİNİZ. KİTAPLIĞINIZDA BULUNMASI DİLEĞİYLE ^^ "Bizim bir hikayemiz yok" diye geçistirdim. "Sen, seni yakıp kül edecek bir aşk istiyorsun Masal. Normal tanışmalarda gözün yok. 'Seni seviyorum'ları önemsemiyorsun aslında. Herkesin bildiği sevgi sözcüklerini istemiyorsun. Sen herkesin olduğu bir salonda sahnede oyun sergilemek istemiyorsun. Herkes karanlık salonda oyunu izlerken sen arkada ışıklar saçarak kendi oyununu yasamak istiyorsun. Sen ne Mert'i ne de Atalay'ı istiyorsun. Sen bu oyunda kendin gibi normalle yetinmeyen birini istiyorsun. Cesaretinizle ateşte yürümeyi göze aldığınız bir aşk istiyorsun." Bu sensin, diye düşünsem de "Bunları neden anlatıyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. Başını bana çevirip omuz silkti ve sırıttı. "ÇÜNKÜ BU BİZİM HİKAYEMİZ."

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?