Bebeklerim😇
80 stories
BÜLBÜL by papatyakorusu
papatyakorusu
  • WpView
    Reads 185,693
  • WpVote
    Votes 15,719
  • WpPart
    Parts 23
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
Elzem: Leyla Gecesi by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 1,195,478
  • WpVote
    Votes 109,746
  • WpPart
    Parts 31
"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası için kül olan bir yüreğin yeniden yanacağını düşünmezdim ona kadar. Sigaranın külünün düştüğü zeminde ayağının ucuyla geçmişin izlerini sildi sanki. "Seni tanıdığım o günden beri açılan kapıların, çıktığım yolların sonu hep sana varıyor." Bir tebessümün kıyısında var olup orada yok oldum. "Belki benim de çıkmazım sensin. Leyl'im, Leyla'm, gecemin karanlığı, çıkmazım..." Onun kurduğu anlamların benim cümlelerimin üzerini örttüğünü hissettim. O çıkmazda onunla kalmaya gönüllü gibi "Benden ne istiyorsun?" Diye sordum. "Seni." Dedi. ... Leyl... Leyla... Gece saçlı güzel kadın...
Şişedeki Fırtına ✔ by -ninoa
-ninoa
  • WpView
    Reads 557,926
  • WpVote
    Votes 26,015
  • WpPart
    Parts 36
"Âşık oyun oynar mıydı?" Hayatımı camdan bir şişenin içinde yaşadığımı bilmiyordum. Ta ki şişenin içinde kopan fırtınayla düzenim altüst olana dek. Bilmediğim bir şehirde, esasen bana yabancı olan bir adama tutunmuş, kurtuluşu riyada aramıştım. En nihayetinde öğrendiğim şuydu ki; Kurucusu olduğum oyunda bir piyondan farksız olmadığım, beni tanımadığını düşündüğüm adamla iki yıldır evli olduğum ve bir çocuğumuz olduğuydu.... Âşık adam oyun oynar mıydı sevdiğine? TÜM HAKLARI SAKLIDIR! B.T : 17.06.2023
VUSLAT  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 476,084
  • WpVote
    Votes 29,015
  • WpPart
    Parts 22
"Ben..." diye kekeledim avcumun içinde tuttuğum künyeyi bırakıp geriye çekilmeye çalıştığımda. "Asya," diyerek tuttu elimin üzerini. Künyesini tutan ben, benim elimi tutan Yavuz'du şimdi. "Sen de hissediyor musun?" "Neyi?" dedim kısık çıkan sesimle. "Bunu," dedi bakışlarını ikimizin arasındaki zaten çok az olan boşlukta dolaştırarak. "Çekiliyorum sana, görmüyor musun? Elim uzak dursa gözlerim, gözlerim uzak dursa nefesim karışıyor sana." Cevap veremedim ancak bir cevap beklediği de söylenemezdi. İkimizde aramızdaki bu çekimi hissediyorduk. Yoksa ne ben durduk yere onun kafasını karıştırırdım ne o benim. Ortada söze dökülmemiş saf duyguların gücü hakimdi ve biz o an buna boyun eğdik, kabullendik. "Yavuz..." diye fısıldadım adını. Kara gözleri nasıl bu kadar aydınlık olurdu aklım almıyordu. "Doğru söylüyormuşsun." O neyi der gibi bakınca avcumun içinde tuttuğum künyeyi daha sıkı kavradım. Sanki tenimi yarsın, kanıma karışsın istercesine. "Karışanın yalnızca kafam olmadığını..." Künyeyi asıldığımda aramızda kalan o küçücük boşluğu da yok ettim ve hiç düşünmeden benim için aralanan dudaklarının arasına sızdım.
ARHAVİLİ by burcubuyukyildiz
burcubuyukyildiz
  • WpView
    Reads 1,404,531
  • WpVote
    Votes 78,736
  • WpPart
    Parts 32
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreyen dizlerime söz geçiremeyip onun kaslı kollarına tutundum. Tırnaklarımı tenine batırdığımı fark edemiyordum. "Çok şey istiyorsun gibi geldi bana," dedim kendimi tutamadan. Güldü. Ona çok yakışan, nadiren görebildiğim bir gülüştü bu. "Karadeniz..." dediği anda, başparmağı nefesimi kesercesine dudaklarımı buldu. "Hırçındır. Asidir. Zapt edilemezdir, vahşidir. Derinlerinde ne olduğunu asla bilemezsin. Onun azgın sularında yüzmeye alışkın değilsen akıntısında kaybolur gidersin. Ve sen Hazel... Tıpkı Karadeniz gibisin." Bir KOR EVRENİ Romanı BU KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Bu başlık Arhavili adıyla, 2016'da açılmıştır. Bölümlerin yayınlanmaya başlama tarihi 22 Aralık 2023'tür. Wattpad'de ARHAVİLİ adıyla yayınlanan ilk ve tek hikâyedir. * Bu kitapta okuduğunuz bazı kişiler, kurumlar, olaylar ve kavramlar yalnızca hayal ürünüdür. Gerçekle en ufak bir ilgisi bile yoktur.
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,067,129
  • WpVote
    Votes 332,269
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
AF by askilav
askilav
  • WpView
    Reads 1,865,023
  • WpVote
    Votes 98,314
  • WpPart
    Parts 46
Babası onu terk ettiğinde küçük bir kız çocuğuydu. Annesi öldüğündeyse henüz büyüyememişti. Ona arkadaşlık etmek için yanında bir tek dedesi vardı, o da sevgi konusunda eli çok sıkı bir adamdı. O zor da olsa kendi kendini büyüttü; sonra pahalı ayakkabılı bir adamın ayak ucuna düştü. - @askilav
DİLHUN by Helinmavi1
Helinmavi1
  • WpView
    Reads 8,867,669
  • WpVote
    Votes 364,342
  • WpPart
    Parts 54
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak. "Sen Polat de. Gerekirse dünyadaki tüm kadınlara Elif diye seslenirim." dedi. Yayınlama tarihi: 01.05.2023
KAHRA by perahill
perahill
  • WpView
    Reads 49,551
  • WpVote
    Votes 1,972
  • WpPart
    Parts 33
O, cehenneme giden yolda yürüyen bir yabancı. Harlı alevlerle kuşatılmış, hoyrat, kaba, duygusuz ve yalancı. Ne bir kasırga yıkabilir onu, ne de küçük bir kıyamet, Onu alt edebilecek belki de sadece tek bir nefes. Tüm hayatı birkaç sayfalık henüz mürekkebi kurumamış kağıt parçasında zalim bir adamın ellerine yuvarlandığında yapabileceği belki de tek bir şey vardı; şeytanıyla dans etmek. [Not: YENİ BÖLÜM HER PAZAR GÜNÜ YAYIMLANACAKTIR.]
SEDNA by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 1,155,938
  • WpVote
    Votes 75,206
  • WpPart
    Parts 68
Gerçeklerin yalanları arasında ilerleyebilir misin? Asıl yalan sensen ilerlersin. Bir hayata binlerce kaçış sığdırdıktan sonra kocaman çukura düşersen bocalarsın. Ne olduğunu bilmediğim kaosun tam içine düştüğümde içimde bir mum, elimde bir ölüm vardı. Kimdim, neydim, neredendim önemi olmadığı için bu çukurda bocalamam normaldi. Baktım, gördüm, fark ettim, anladım. Bocaladığım yeri tanıdım. Ve sonra en iyi bildiğim şeyi yaptım; gücüm olan öfkemle birlikte büyük oynadım. Çünkü hayatımda hiç küçük oynamamıştım. Ben bir katil, ben bir maktul ve ben o kanlı olay yeriyim. Sense bu hikayenin en masumusun. Kendini buna inandır. Ve unutma; kendini inandırmazsan kimseyi inandıramazsın. ♜ 'Tarih tekerrür eder, hem de en kanlı haliyle.'