karagonca4
Emir, Mısra'nın kolundan tutup, ilerlemesini egeleyrek kendine doğru çekti.Ve aralarında nerdeyse hiç mesafe kalmamasına neden olmuştu. İşte o an sessizlik sardı her yeri. Nerdeyse sensizilk onları kendi içinde boğacaktı. Ama Emir, buna izin vermeyerek.
"Sen, hala beni seviyorsun. Bu her bakışından beli."
Genç kız, bu sözleri duyunca geçmişte ona yaştıkları gelir aklına, geleçeği aklından hiç çıkmamışt ki... Ve bu sözleri gözlerinin isteksiz bi şekilde dolmasına neden olmuştu. Saniyeler sonra da içinde büyütüğü o nefretle doldu gecenin karanlığı kadar koyu gözleri ve karşısındaki adamın
o nefretle bakarak.
"Senden, nefret ediyorum!..
Sesinden, yüzünden, nefesinden, sana ait olan herşeyden nefret ediyorum!!! Hiç kimseden nefret ettiğim kadar ediyorum!.."
diyerek kalbini parçalayan bir cevap vermişti Emir'e.
Sonrada onu tutan ellerinin arsıdan kurtularak Emir, büyük bir kalp acısıyla baş başa bıraktı. Emir, bu sözleri duymayı hiç ummamıştı. Evet, sevdiğini söylemesini beklemiyordu. Ama bu kadar ağır sözlerde beklememişti. Ve ummadığı kadar da canını yakmıştı o sözler. Kalbini birden tuzla buz etmişti. Göğsünde hissetiği tarifsiz acı hiç bitmeyecek gibiydi.Ve sessizlik bütün bedenini birden sardı...
❇❇❇❇❇❇❇❇❇❇❇❇
Aşk ve İntikamın birbiriyle harmanlandığı, KAN Ve GÖZYAŞI
Geçmiş bi şekilde gelecekten intikamını alıyor...
'Ey aşk! sen, bana bir ceza olarak verildin...'
(Tüm hakları saklıdır)