Kadın ve adamın arasında "10 YAŞ"vardı. Ama benim hikayemde"BÜYÜK"olan KADINDI... *** Dinçer duvara yasladığı kadına doğru başını az daha yaklaştırdığında Mehtap gözlerini tamamen yumdu. Burnuna gelen yalnızca Dinçer'in keskin parfüm kokusu değildi baş etmeye çalıştığı, onun kendisine has kokusu da mantığını devre dışı bırakıyordu. Dinçer karşısında gözleri kapalı bedeni titreyen kadının bebek kokusunu daha fazla içine çekme arzusuyla burnunu kadının boyun girintisine götürdü. Kadın bedenine yayılan elektrik akımıyla, iradesini kaybetmek üzereydi. Cılız sesiyle "yapma.. lütfen." dediğinde Dinçer kadının sözlerine karşılık dudaklarını kadının sol kulağına doğru yaklaştırdı. "Benim ol... "derin bir nefes aldı" Biz olalım. " ❌❌❌Kitabımdaki tüm kurgu şahsıma aittir. Alıntı yapılması, kopyalanması, herhangi bir şekilde başka hesap üzerinden yüklenmesi durumunda o kişi ve kişiler hakkında yasal işlem başlatılacaktır...

Kadın seksi bedenini yatağa tamamen uzandırarak Kayhan'a seksi bakışlar atmaya devam etti. Bir kaç saniye önceki hayal kırıklığına uğrayan genç kadın ikinci bir hayal kırıklığını da Kayhan'ın yatağa üzerindeki kıyafetleriyle oturarak ona bakmayışıyla yaşadı. Ama kadın vazgeçmeyerek uzandığı yerden kalkıp, Kayhan'ın sırtından ona sarıldığında Kayhan"yapma"diyerek kadını sakin bir ses tonuyla uyardı. Yine de kadın dokunmaya Kayhan'ı baştan çıkartmak için tüm kadınlık hünerlerini sergilemeye devam ediyordu. Kayhan kadının ilgisinden hoşnut olmadığını net bir şekilde belli ederken bile genç kadın bu konudaki tutumunu değiştirmemişti. "Sana rahat durmanı söylüyorum, anlama özürlü müsün?"diyerek öfkeyle konuşan Kayhan'la genç kadın hızla kendini geri çekti. "Üzerini giyin ve yarım saat sonra bu odayı terket ve herkese ateşli bir gece geçirdiğimiz dışında bir söz etme. Canını yakarım. " ❌❌❌Kitabımdaki tüm kurgu şahsıma aittir. Alıntı yapılması, kopyalanması, herhangi bir şekilde başka hesap üzerinden yüklenmesi durumunda o kişi ve kişiler hakkında yasal işlem başlatılacaktır...

Yaşadığı olaylar ve çevre şartları nedeniyle "Belalı" olarak anılmasına neden olan bir genç. Yavuz Karaca... Diğer yandan ailesinin işi yüzünden başka bir şehre taşımanın acemiliğini yaşan, hayatın ona çizdiği rotayla mücadele etmeye çalışan Güçlü Zeynep... Birbirinden bir o kadar zıt,farklı dünyalara ait olan iki insanlardır. Ve bu zıtlığın etkisi onlar için hiç iyi olmamış,onları düşman olmaya zorlamıştır. Peki... Zamanla bu düşmanlık yok olup yerini dostluk ve aşka bırakabilecek midir? O halde cevabını merak edenleri bu inatçı, tatlı ikilinin birlikte yeniden inşa ettikleri yepyeni dünyaya davet ediyorum ve onlara bu dünyanın kapılarını aralamayı sağlayan anahtarı veriyorum. Artık içeriye rahatlıkla girebilirsiniz. --- Kapağım @strawberryprenses tarafından yapıldı sana çok teşekkür ederim canım .

Kayıp denizin gecenin karanlığı ile siyaha bürünmüş suları üzerinde eşsiz bir parıltı beliriyordu her gece. Deniz kayıptı ama Ay her gece oradaydı. Bir masal vardı, hatırlanmayan. İçerisindeki karakterleri kocaman bir boşlukta yeniden var etmiştik. Masal hatırlandığında yoktan var olan karakterlerin bir anlamı kalır mıydı? O deniz bulunduğunda üzerinde oluşan yakamozun bir anlamı kalacak mıydı? Kaybolmuş bütün masallarımıza, her gün kaybettiğimiz bütün umutlar, yaşamlar, gözyaşları, gülümsemeler uğruna, duvarlarını renklendirmeye ihtiyacı olan herkese ithafen. İyi okumalar...

Aşk Affeder mi? Sizce ?.. İlk Aşk Serisi 1. Kitap Aşk zamansız gelir ve zamansız gider... Çekiciliği de belki ne yaşanacağının belirsizliğinde saklıdır... Mısra kalbinin kralı ilan ettiği Cesur'un kollarında yaşlanacağına inanıyordu‼️ Oysa Nedennn?.. Neden şimdi gece kadar siyah JEEP'inin içinde son gaz, ölüme gidiyor?.. Sevdiği adam ona ne yaptı?... Krallığımızda saraylar, dükler baronlar yok maalesef. Sadece birbirlerinin kalbine kazınmış Koca Kral ve Kızıl Kraliçesi var. Veeee okurlara hatıra kalması amacıyla 15 günde bir Kitap Yurdundan Hediye Kart armağan ediliyor. (50₺ değerinde)

"Tam yüz yirmi bir yıl oldu. Osie denen bu yer altı şehrinde nesillerdir yaşıyoruz ama bir gün ölümün gölgesinde yaşadığım bu yalan dünyadan kurtulacağım ve karanlıkta kaybolmuş gerçeklerin ışığını tüm dünyaya yayacağım." Keşke her şey bu sözler kadar umut dolu olsa. Fakat gerçekler acı verici ve Dünya en büyük acı haline geldi. Hani derler ya kendi kendini bitirdi. İşte aynen öyle oldu. İnsanlık kibri yüzünden Dünya'yı mahvetti. Belki o zamanlar Güç arzusunun neler doğuracaklarını bilemediler ama bir sabah uyandıklarında cehennemden onları cezalandırmak için gelen İblislerin çığlıklarını duyduklarında, kalplerindeki kibir yerini ölüm korkusuna bırakmıştı. Fakat artık hiçbir şey geri dönülemeyecek durumdaydı. İnsanlık yerle bir ettiği Dünya'nın kendilerini yok etmek için gönderdiği iblisleri yenebilecek miydi? yoksa kitlesel bir yok oluşa mı kurban gidecekti? Risk çok yüksekti ama kumar bir kez oynatılmıştı ve sonuçlarına herkes katlanacaktı

Matem: Ne yani? Matem: Şimdi sen beni iki saattir, sırf bir rüya yüzünden mi uykumdan ediyorsun? Matem: Kafayı mı yedin? Matem: Git yat Allah Allah! 05**: Rüya deyip geçme.. Mesajınız iletilemedi 05**: Kalbim acıdı yeminle.. Mesajınız iletilemedi 05**: Daha ellerinden tutmamışken, bırakman çok koydu.. Mesajınız iletilemedi 05**: Daha doğrusu.. Mesajınız iletilemedi 05**: Seni kazanmadan kaybetmek çok koydu.. Mesajınız iletilemedi 05**: Seni seviyorum, Matem... Hem de çok.. Mesajınız iletilemedi 05**: Tamam, anladık be! İletilmedi! Mesajınız iletilemedi

"Sessiz çığlıklarımı duy.." Veda.. Göğüs kafesim ağrıyor.. Sanki içinde hapsolmuş bir sürü kuş var.. Dışarı çıkmaya çabalıyorlar.. Çabaladıkça canımı yakıyorlar... Ama bir gün özür kalacaksınız.. Hem de hiç beklenmedik bir anda... Devrim.. Ölüme aşık bir kadının, kalbinde yaşama tutunmak istiyorum.. Onun çektiği acıları dindirecek, göğüs kafesindeki cehenneme son vereceğim.. Gerçekten son verebilecek mi?

NOT: Kitabın KALP ATIŞI dizisi ile alakası yoktur... Bir tarafta güçlü, zorluklara karşı gögüs geren ve aldatıldığını zanneden Duygu Güzel, diğer tarafta seni aldatmadım diye haykıran dünya yakışıklısı Mert Demir... Duygu ve Mert eski sevgililerdir. Bir kalbin iki diğer yarısı olabilecekken yanlış anlaşılmalardan dolayı ayrılırlar. Birbirine o kadar öfke ve kin beslerken ve tabii ki birbirine eşek şakaları yaparken, birbirini sevmekten asla vazgeçemezler. Peki her hücreleri bir mıknatıs misali birbirini çekerlerse ne olur? En önemliside kalplerine söz geçiremezlerse? Bu birbirini deli gibi seven bir çiftin hikayesi... Kapak Tasarımı: Gülsüm Taş İlk Yayımlama: 16.02.2019

Kan kokusunun hava da net bir şekilde alındığı geniş bir ovada iki kişi hâlâ çarpışmakta idi. Etrafta sayısız ölü cesetler ve toprağı kırmızıya boyamış kan bulunuyordu. '' NEDEN... NEDEEEN'' Dedi. İhanete ilk kez uğramamıştı ama bu en acı vereni olmuştu. '' Senin o küçük beynin benim varoluş amacı anlayacak kapasite de değil '' Dedi ****** ve sanki tüm evrenlerde duyulacak bir kahkaha attı ve '' amacı için ölümü göze alanlar yaşamayı hak edenlerdir. Bunu sakın unutma ******... Ölmek zorunda değildin. Benimle birlikte otuz üç evreni yönetebilirdik. Tüm ırklar bize diz çökebilirdi ama sen zayıflarda yaşamı hak eder saçmalığınla ölüm fermanını kendi ellerinle imzaladın. ONUN ÖNDERLİĞİNDE o istediğin huzur dolu hayattı yaşayabilirdin... Bu tercihin yüzünden ****** ölmesi zorunda değildi. Şimdi kendini ölümün huzur dolu kollarına bırak.'' Dedi ve sol eliyle onun kafasını tuttu sağ elinde ki kılıç ile ****** kalbinin tam ortasına sapladı ve hayatta ki tek dostunun ölümünü izlemeye başladı. Pişman değildi ama içinde onu kederlendiren bir his vardı Her pazartesi yeni bölüm geliyor 05.06.2020