-Sen sonraki yıldız tanrıçası seçildin. Sızlayan kollarımı birbirine bağladım ve sırtımı buz gibi olan ekru duvara yaslayarak kafamda dönen cümlelerden birini hızlıca sordum: -Peki bunu kabul edeceğimi nereden çıkardın? Ayrıca neden beni seçtiklerinide atlamamak lazım... Yine umursamaz bir tavırla konuştu -Çünkü 7 dilek en başından beri sendeydi- Böyle durdukça daha da sızlayan kollarımı çözdüm ve artık soğuktan hissetmediğim sırtımı duvardan çektim bu sırada karşımdaki kendini kitap diye tanıtan ayrıca siması çokta tanıdık gelen adamın sözünü kestim: -7 dilek? Bana doğru büyük bir adım attı ve bir anda ciddileşti -7 dileği biliyor musun Lucy? Onu bu sefer pür dikkat izlemeye başlamıştım. Çünkü; söylediği veya söyleyeceği şeyler ilginçleşmeye başlamıştı -Hayır sadece küçükken annem bir kişiyle konuşurken bundan bahsetmişti. Gözlerini kıstı -7 dilek; 7 tane prensesin belirli bir kişiye verdikleri küçük güçlerdir. Şimdiye kadar hep yıldız tanrıçalarına verilmişti. Bu yıldız tanrıçasınında bir kızı vardı ama... Gözlerimi kocaman açarak ona baktım -Öldü mü? Kafasını hafifçe aşağı eğerek bana baktı -Ne? Hayır, o sadece seçilmedi. Oysa ki tahta çıkmaya hazırdı. Neden olduğunu bilmiyordum ama ona yavaş yavaş güveniyordum -Neden onun seçilmediğini biliyor musun peki? Göz odağını kafasını sola çevirerek bozdu -Kimse ne olduğunu bilmese de...Evet... -------------------------------------------------------- Bu hikâyeyi Fairy Tail'ı izlemeyen biri de okuyabilir:))

gerçek yaşanmış bir olay olmak üzere iki farklı alemden olanları aşkı anlatılıyor cinler ve insanları sevgisi...

Teresa Ballantyne, adım buydu. Ben küçükken annemle babam ölmüştü. Onların ölümünden sonra amcam tarafından New York'a götürülmüştüm. O zamanlar 8 yaşındaydım, zamanla ev işi yapmayı öğrendim. 13 yaşımdan sonra amcam gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Yan komşumuz her gün benimle ilgilenmeye başladı. 13 yaşımda en iyi arkadaşım olan Kate ile tanıştım. Ve şuan 17 yaşımdayım, ne basit bir hayat öyle değil mi? Hayatım özetlemesine böyleydi. Ta ki okula bir kaç yeni öğrenci gelip, bana kendilerininde kurda dönüşebilme yeteneklerinin olduğunu söyleyene kadar. Bana onlarla birlikte yaşamamı söylediler. İşte o gün en sonunda düzgün bir ailem, birçok arkadaşım ve yeni bir evim olacak diye sevinmiştim ama belanın en kötüsü onlarla tanıştıktan sonra başıma geleceğini elbette bilmiyordum. Not= Hikayenin ilk bölümleri kötü bir anlatımla yazılmıştır. Hikayeyi düzenlemeye almak istemediğimden bunu göze alarak okuyunuz.

Hayatımda hersey çok normaldi. Şimdi ne mi değişti? ben değiştim. Eskisi gibi değilim artık. Ben insan değilim. Etrafım vampir, büyücü ve kurt adam dolu. Bense bunların tek hedefiyim. Hepsi bana alacaklı gözle bakıyorlar. Kimileri yaklaşamıyor, kimileri cesaret edip ölüyor. Onlardan çok daha güçlüyüm. ama benden akıllıları var. Beni tek öldürebilecek kişiler ise değer verdiklerim... PEKi BEN NEYİM?

'' Ondan korkmam gerekirken, sırılsıklam geri dönüşü olmayan bir şekilde aşık olmuştum. İkimizin çok farklı olması hayatımıza, herşeye engel olur muydu? Hayatımda hiç yaşamadığım duyguyu bana tattıran, kalbimi aşka ısıtan bir Adam çıktı karşıma. Bana zarar veremezdi, vermezdi. Kendimden çok Aragorn'a güveniyordum. Ve gerçekten çok seviyordum! ''

Bir Ayı bir Mühürle bir Kurt 'a nasıl bağlanır? Üstelik bu kurt bir melez . İki kabiledeki savaş hala sürerken. Cristia yıkabilecekmi duvarlarını. Eşsiz kutsallığıyla , güzelliğiyle işte o seçilmiş kişi O Kurt Prenses.

Ada kendi halinde bir genç kızdı babası taki bi kadınla evlenene kadar.Babasının yeni karısının vampir bir oğlu varken herşey nasıl yolunda gidebilir? (Tüm hakları saklıdır!)

Heyecana hazır mısınız?Acaba Dakota'nın başına neler geliyor.Bu okulu nasıl buluyor?

Sizler ile bir iblis'in genç kıza aşık oluşunu okuyacağız. Onlar kötülük besleyen, can yakan varlıklardan ibarettir dediğinizi duyar gibiyim. Sevemezler diye bir şey yoktur, onlarda sevdiği zaman; sahip çıkar sevdiklerine. Ya güzellik, ya acı, ya da zorla.. Er ya da geç ona ait oluyorsun, ruhun bedeninden çıkıp arşa ulaşsa bile ona ait olarak ölüyorsun.. KABİLESİ= Zuzula kabilesinden olan bir cindir, aşık cinin ismi ise Zuhrayedir. Genelde Zuzula kabilesi birine musallat olduğu Zaman, hepsi birlikte şöyle ki kabilede ne kadar cin varsa musallat olurlar. Zuhraye Gülşahı o kadar çok seviyordu gizli hareket etmeye çalışıyordu, her gizli sonun ortaya çıkışı vardır. Ortaya çıktıktan sonra neler olacak bilmek istemez misin?? Gülşah AKDERE= Gülşah'ın hayatı pekde iç açıcı değildir. Babası yatalak bir hastadır ve annesi ise bakmak için gece gündüz bulduğu işlere gitmektedir. Annesine ne kadar çalışmak istediğini söylesede; annesi kesinlikle böyle bir şey olmasına izin vermiyordu. 19 yaşında olan genç kız, üniversite hazırlık okuyordur ve annesi geleceği için uğraşmasını istiyordu.. Zuhraye ile nasıl tanıştı? Zuhraye onun ile iletişime geçince ne yaptı? Zuhraye Gülşah'a nasıl davrandı? Zuhraye nasıl aşık oldu? Kütüphaneye ekliyerek öğrenmek istemez misiniz?

Melez bir ölüm perisi ve yasak aşkı... ALFALARIN ALFASI BİR KURT ADAM ve dünyadanın tek MELEZ ÖLÜM PERİSİ birbirine aşık olursa ne olur? Cevabı tabiki AŞK ISIRIĞI'nda!!! Macera dolu bir aşk hikayesine sizi de beklerim...