okuncaklar
149 stories
Kara Kalbim  by meledoiess35
meledoiess35
  • WpView
    Reads 70,672
  • WpVote
    Votes 4,479
  • WpPart
    Parts 17
Belgin Dide, hukuk fakültesi 1. Sınıf öğrencisiydi. Güzelliği, zekası ve enerjisiyle girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çekebilecek bir yetkiye sahipti. Yeni yerleştiği şehirine, bölümüne ve hayatına alışmaya çalışırken yolları kendi hayatından çok ters bir adamla kesişmiş, ondan uzaklaşmak için çok geç kaldığını fark ettiğinde ise hayatı çoktan tepetaklak olmuştu. Kendisini takıntı haline getiren bu adamdan kaçması günden güne imkansız hâle gelirken, hayatını kontrol altında tutmakta zorlaşmaya başlamıştı. "07.10.25"
KARANLIK by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 5,294,687
  • WpVote
    Votes 309,797
  • WpPart
    Parts 69
"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zorunda kaldım diyelim." Gülümsedim, biraz daha yaklaştı, birkaç adım geri gittim ama sırtım soğuk duvara temas edince durmak zorunda kaldım. Fakat o durmadan üzerime gelmeye devam etti. Kaçmak için sağ tarafa doğru geçecekken kolunu önüme kalkan etti. Boş bir anında sol taraftan kacayım dedim ama bu sefer de diğer koluyla önümü kapattı. Tamamen onunla duvar arasında kalmıştım, kaçmama izin vermiyordu. Sırtımı duvara yasladım, yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Ne yapıyorsun?" "Konuşmamız gereken şeyler var." "Evet var ama bunu aramızda mesafe varken de yapabiliriz." "Yapamayız, böyle konuşmak istiyorum." Cevap verecekken gördüğüm şeyle sol gözünün altına düşen kirpiğini nazik bir şekilde aldım. "Kirpiklerin dökülüyor." Dudaklarındaki tebessüm büyüdü, sessiz kaldı. Sağ yanağında küçük bir gamzesi vardı, yakın olduğumuz için fark edebilmiştim. Kirpiğe usulca üfleyerek gözlerimi yeşillerine çevirdim. "Badem yağı sürebilirsin, çok iyi geliyor." Tek kaşı kalktı, söylediğim şeye şaşırmış gibiydi. Fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabucak atıp kaçmamı engellemek için önüme kalkan ettiği elini duvardan çekti, cebine attı. Merakla ona bakarken elini cebinden çıkardı, badem şekerlerini uzattı. "Yer misin?" Elinden bademleri alarak birini ağzıma attım. "Çok severim." Biraz daha yaklaştı, derin bir nefes aldı. "Badem şekeri gibi kokuyorsun." Badem şekeri mi demişti o? Şaşkınca bakarak elimdeki bademleri kokladım. "Güzel kokuyorlar yalnız." Başını salladı. "Biliyorum." Gülümsedim, kendisi de bir şeker yedi ve ekledi. "O yüzden söyledim zaten."
Zindan by PearlHarbor35
PearlHarbor35
  • WpView
    Reads 6,418,343
  • WpVote
    Votes 185,172
  • WpPart
    Parts 63
Karşımdaki adamın bakışları ruhsuzdu. Taş kalpli ve duygusuzdu. Hareketleri sert ve umursamazdı. Tolgay Parçak Ruhumu öldüren ve zindanına hapis eden adamın ta kendisiydi. Kapak Tasarımı: silakosay
VERA İLE VAHA by kariabenam
kariabenam
  • WpView
    Reads 7,890,632
  • WpVote
    Votes 361,582
  • WpPart
    Parts 61
!!! +18 "Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
PANZEHİR by Nisasyx
Nisasyx
  • WpView
    Reads 320,141
  • WpVote
    Votes 12,641
  • WpPart
    Parts 78
Tesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? ~Sabahattin Ali~ ~02.02.2021~
Gece Gözlü Mafya (texting - Düz yazı) by gce95glge
gce95glge
  • WpView
    Reads 729,828
  • WpVote
    Votes 34,084
  • WpPart
    Parts 42
Yanlış kişiye atılan mesajla başlayan hikaye... Kumsal : selam kuzucuk . işlem tamam. önce banka bildirimi sonra teslimat okeyy :) 05**** : Kuzucuk derken? 05*** : Kimsin sen? Kumsal : Okeyyy. anlaşıldı ters bir karakteriz? Kumsal : Sayın müşteri . Nasıl ? :) 05**** : Müşteri? ben ? Kumsal : Dalgamı geçiyorsun kardeşim. Siparişini hazırladım şimdide paran yok ve tanımamazlıktan mı geliyorsun? 05**** : Bana bak seninle uğraşacak havamda değilim git başkasını işlet. Kumsal : Hem suçlu hem güçlü yaa Kumsal : Alt tarafı 100 lira için yapılacak şey mi param yok demek bu kadar mı zor kardeşim 05**** : Bana bak kızım defol git. Beni sinirlendirmek istemezsin. Kumsal : Sen kimsin yaa bana artistlik yapıyorsun dingil 05**** : :) 05**** : fazla cesaret aptallıktır ufaklık . Ve sen çok aptalsın. Kumsal : Sen kimsin? ne sanıyorsun kendini asıl APTAL sensin. 05**** : Tanışırız... Kumsal : anlamadım? 05*** : çok yakında anlarsın ....
DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk  by hayaletyazar35
hayaletyazar35
  • WpView
    Reads 967,074
  • WpVote
    Votes 40,331
  • WpPart
    Parts 75
(Tamamladı.) Ben Mihriban Gökbey, Kendimi bildim bileli diyemem ama tamı tamına altı senedir adımı dâhi bilmeyen bir adamda tutukluyum. Geçtiği yerde taş üstünde taş bırakmayacak kadar öfkeli, bakışlarıyla nefesleri kesecek kadar görkemli, beni ise kalbine sığdıramayacak kadar bencildi bu adam. O, Bora Hanzade'ydi. Beni Dilhun yapan... Onu gördüğüm ilk an, onu kendime saklamak istediğimi anlamıştım. Onun bana ait olması hayal dahi edemeyeceğim bir şey olduğu halde şimdi onunla evlenecek olmam hiç de olur bir iş değildi. Kesin işin içinde başka bir mesele vardı ama benim hayata dair rengarenk umutlarım bir gecede siyah-beyaz olmuştu. Mihriban o günden sonra susmuştu. Mihriban'a susmasını öğrettiler. Mihriban üzüldü, hem de fazlasıyla üzüldü. Ama bir an olsun belli etmedi. Mihriban kimsesiz kaldığında, hayat ona acımamıştı. Şimdi hayat ona ikinci bir şans mı veriyordu? Bunu ikinci bir şans olarak düşünecek ve amcasının onu nedenini asla anlayamadığı bir şekilde istemediği evden kurtulacaktı. Mihriban, imkanların elvermediği bu hayatta kendi kahramanı olamamıştı henüz ama belki de Bora ona erkenden gelecek ve onu kurtaran kahramanı olacaktı. Bu fikir aşık bir kadın için kulağa öylesi tatlı ve inanılır geliyordu ki... &&& "Anlamıyorsun Mihriban!" Derken masanın üzerinde duran vazoyu, içindeki çiçeklerle beraber duvara fırlatmıştı. "Anlamıyorum!" Diye karşılık vererek elime geçen ilk heykeli boy aynasına âdeta gömmüştüm. "Şu an için başka çarem yok!" Ağır adımlarla karşısına geçerek odaya iki gündür getiriyor olduğunu bildiğim silahı çekmeceden aldım ve fısıldadım. "Öyleyse öldür beni." Silahı eline tutuşturarak göğsüme sabitlediğimde bakışlarındaki tüm karmaşa dağılmıştı. Gözümden süzülen bir damla yaşın ardından devam ettim. "Bu saatten sonra ne ben senin karınım... Ne de sen benim
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,534,597
  • WpVote
    Votes 58,546
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
DÖVÜŞÇÜ by hayalnara
hayalnara
  • WpView
    Reads 3,692,082
  • WpVote
    Votes 154,936
  • WpPart
    Parts 74
'Ben Ateş'im, o da Alev. Hangimiz daha çok yakıyoruz belli değil ama yandığımız kesin.' Diğer tüm hikayelerden farklı bir hikaye bu. Kız masum değil. Adam umursamaz değil. Aralarında çekim var ama bunun adı aşk mı ki? Asi, haksızlığa boyun eğmeyen, özgürlüğüne düşkün, güzel, çekici ve dövüşçü bir kız. Alev! Önüne çıkan herkesi dövebilecek güçte olan, hırslı, duygularını saklayamayan ama zeki, yakışıklı ve dövüşçü bir adam. Ateş! Aşka inanmayan iki dövüşçünün bir boks salonunda karşılaşması sonucunda hayatın onlara sunduğu tesadüfler. Sürükleyici bir anlatım. Her anı aksiyonlu ve her anı beklenmedik şeylerle dolu. Alev ve Ateş aralarındaki çekimin ne olduğunu bulabilecekler mi? Aşk mı yoksa sevgi mi? Geçici mi yoksa kalıcı mı? Bunun yanı sıra sıradışı, garip, biraz da şapşal arkadaşlar ve onların hayatları; Gökhan ve Aysu Hayatı karanlıktan ibaret iki insan. İkisi de siyahtan başka rengi üzerinde taşımayı kabul etmiyor. İkisinin de acıları çok fazla. İkisi de duygusuz. Bu iki insan birbirlerinin geçmişine karışırlarsa en fazla ne kadar acı çekerler? Orkun ve Simay İki deli insan. Çılgın, saf eğlenceli bir aşk. Fazlasıyla komedi ve fazlasıyla salaklık. İkisi de sevgi adına alışkanlıklarını bırakabilirler mi? Barış ve Berra İki masum insanın arasındaki masum bir aşk. İkisi de çocuksu, ikisi de fazlasıyla saf. İkisi de masum ve temiz duygularla birbirini çok seviyor. Peki ya engeller karşısında bu masum aşklarını korumayı başarabilecekler mi? Bu dört çiftimizin aksiyonuna kapılmaya hazır mısınız? O ZAMAN OKUMAYA DEVAM ET! DÖVÜŞÇÜ #1 DÖVÜŞ #1 BOKSÖR #1 GENÇ KURGU #5 -DÜZENLENECEKTİR.
Kalbi Kor by BiCeruVar
BiCeruVar
  • WpView
    Reads 444,664
  • WpVote
    Votes 23,109
  • WpPart
    Parts 81
Rakı yarım doldurulur kadehe, hiçbir zaman eksik veya fazla olmaz sudan. Derler ki, rakı masasında yokluğuna küfür edecek bir can vardır mutlaka, o yüzden boş kalan yanı sana dolu olan yanı yarana... Bir adamın kalbi buzdan kalıplarda değilde kor alevlerdeyse vardır sorun. Dudaklarıyla buluşan her damla alkol düşer yüreğine alev aldırır tekrar ve tekrar. Beyninin içindeki bitmek bilmeyen bir muharebede galip gelsem mi gelmesem mi mücadelesiyle boğuşur. Bir yanı korkak çocuk olur rakı masasındaki adamın, bir yanı mert delikanlı, başka bir yanı ise yarım kalmış sevdasızlığı. Nasıl ki bardağın dolu tarafıyla mı yoksa boş tarafıyla mı ilgilendiğinizi öğrenmek isterse psikologlar, rakı masasına oturmuş bir adamın bardağında bir damlalık dahi yer kalmamıştır. O kadeh ağzına kadar dolmuştur, dudak payını unutmuştur saki ve parmaklar arasına sıkışan o kadehten mutlaka bir kaç damla dökülür dışarı. Hal bu iken bir kez kor olduysa kalbiniz, bir daha tatmam demek için her zaman fazla erkendir. Çünkü insan kendi yanılgılarının sonu gelmez esiri olur ve kendine ait dört duvarı kabullenmek başkasının yaptığı yüzlerce metre kareyi kabullenmekten daha kolaydır her zaman. Başlangıç Tarihi: 01.01.2017