Okunanlar
24 stories
MASUMİYET by nilsu1994
nilsu1994
  • WpView
    Reads 5,188,353
  • WpVote
    Votes 260,197
  • WpPart
    Parts 63
Masumiyet; bir genç kadının bedeninde değil yüreğinde yeşerdiğinde anlamlı oldu. Bir erkek masumiyeti o kadının gözlerine baktığında anladı. Değişmedi. Sadece gerçek benliğini bir kadının masumiyetinde buldu...
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,061
  • WpVote
    Votes 192,917
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Tutuklu (Tamamlandı) ✔ by eymauA
eymauA
  • WpView
    Reads 8,506,616
  • WpVote
    Votes 237,268
  • WpPart
    Parts 48
''Barlas Poyrazoğlu '' Siyahın nasıl daha siyah ve nasıl daha çekici olabileceğini varlığıyla kanıtlayan, güçlü, asi ve sert bir adam. ''Beyza Güçlü'' Soyadının aksine o kadar da güçlü olamayan, giydiği forma gibi bembeyaz saf ve masum olan, buna rağmen siyahın içindeki yalnızlık ve karanlıkta kaybolan, gittikçede siyaha bulanan bir kız. Peki onları bir araya getirecek olan şey bir tesadüf müydü, yoksa kaderin büyük bir cilvesi mi? Kimse bunu bilmiyordu. Ta ki zamanla ortaya çıkana kadar...
Aşk-ı  Hicrân  by Kartanem08
Kartanem08
  • WpView
    Reads 177,651
  • WpVote
    Votes 9,683
  • WpPart
    Parts 48
Öykü.. Aşk-ı'n Esaret'inin içinde kalmış, sahip oldukları ile, ordan bir şekilde çıkmaya çalışıyordu.. Bütün benliği ile içindeki Aşk-a karşı gelmeye çalışıyor.. Onu yok saymayı deniyordu.. Ama olmuyordu.. Çünkü bu Aşk-ı'n Esaret'i, onu Aşk-ı'n Hicrân'ına götürmüştü.. "Aşk-ı'n Esaret'i değil.. Aşk-ı'n Hicrân'ı yakıyordu bizi.." *** Aşk-ı serisinin ikinci kitabıdır.. Kitabı anlamak için ilk önce *Aşk-ı Esaret - Anka* kitabını okumanız gerekir..
Aşk-ı Esaret- Anka by Kartanem08
Kartanem08
  • WpView
    Reads 5,703,684
  • WpVote
    Votes 133,168
  • WpPart
    Parts 58
Kapak tasarım: buz_kralicesi_18 *** Öykü ve Burak.. Onların aşkı, bazılarına göre yasak, bazılarına göre hiç olmaması gereken birşeydi.. Ama insan kalbine ne zaman söz geçire bildiki, bu iki aşık geçire bilsin.. Onlarda biliyordu bu aşkın, yasak ve hiç bir zaman kolay olmayacağını.. Ama onlar yinede aşklarını en güzel şekilde yaşamak ve mutlu olmak istediler.. Bu aşkın onlara en büyük hediyesi ise.. Küçük meyveleriydi.. Taki geçmiş, birgün onların kapılarını çalana kadar.. İşte o günden sonra, mutluluğun yerini mutsuzluk aldı.. Mutsuzluğun yanına ise, acı geldi.. Ve bu iki aşığı yakıp kül etti.. Dokunamadığı tek şey ise.. Onların aşkıydı.. Çünkü onlar bu Aşk-ı'n Esaret'i olmuşlardı.. Peki bu iki aşık, o küllerden yeniden doğa bileceklermiydi? Aynı bir Anka kuşu gibi yeniden dogup, mutlu olabileceklermiydi?
SAHİPSİZ by _eleutheromania_1
_eleutheromania_1
  • WpView
    Reads 2,731,353
  • WpVote
    Votes 98,082
  • WpPart
    Parts 81
Başlama Tarihi: 27.10.16 Romantizm#4: 03.02.17 Hikayenin ilk bölümleri yıllar öncesine aittir. Gelişmemi izlemek istediğim için bu bölümlere dokunulmamıştır. Bir varmış bir yokmuş diye başlattı bir kadın masalı. Bir varmış bir yokmuş diye devam ettirdi ikinci kadın anlatılanları. İçerde bir yerde yalnızca beyni oluşan biri söz istedi üçüncü kadın olarak ve sonra devam etti ona söz vermeyen dördüncü kadın anlatılanlara. Altı, yedi, sekiz ve dokuz dedi birinci kadın buranın sahibi olarak ve sözü verdi dördüncü kadına. Dördüncü kadın tırmandı kelimeleri ta on dokuza kadar. Dokuz dedi, beni ürkütür ve verdi sözü beyni oluşan içerdeki kadına. Sözü aldı içerdeki kadın ve başlattı kimsenin anlatmaya cesaret edemediği o yaşanmışlıklara. Bir yerde durdu önce burası yirmi beş durağı olmuştu sonra devam etti anlatmaya. Yirmi altı dedi önce artık kolu çıkarken, Yirmi yedi dedi sonra bacakları annesinin karnını tekmelerken, Yirmi sekiz dedi midesi tüm yaşanacakları annesinden çeker alırken, Yirmi dokuz dedi dördüncü kadına nispet yapar gibi bir gür sesle, Otuz dedi çığlıklar, gözyaşları ve kanlı bir mücadele içinde, Ben üçleri seven bir efsaneyim, anlatılan masallarda sadece varmış denilen o kısımı severim ve otuz benim en iyi halim. Otuz sadece yaşayan yanım ve otuz oluşturur Anka diye adımı. Geriye baktığımda otuz ceset görürüm her birinin üzerinde bir tüy bırakarak. Ve masal sona yaklaşırken kazanmaz iyi olan kimse. Çünkü geriye sadece ben ve bıraktığım tüylerim kalır. Altında tek renkten oluşan kızıl bedenlerle.
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,166
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
ASLANAĞZI by MmeCha
MmeCha
  • WpView
    Reads 2,867,973
  • WpVote
    Votes 143,056
  • WpPart
    Parts 73
Wattys 2019 Yeni Yetişkin kategorisi kazananı Dünyanın tüm yükünü bile isteye omuzlanmış bir adam, aşkı birinci elden yaşamayı reddeden bir kızla tanıştığında; hayatları bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. *** Daha önce, hayal kırıklıklarımın ölüme sebebiyet verebilecek kadar ağır yaralanmalara yol açabileceğini hiç aklımdan geçirmemiştim. Ben düşerdim, hiç sızlanmadan dizlerime kendim üfler, üzerimdeki tozu silker, başım eskisinden daha dik yoluma devam ederdim. Ama atladığım bir nokta vardı. İnsan beyni pimpirikli bir ev hanımı gibiydi. Çekmecelerine sadece yıkanmış, ütülenmiş, mis gibi kokan anıları yerleştirirdi. Kötü anılar, odanın en karanlık ve gözden en uzak köşesinde çürürken kesif bir koku yayardı etrafa. Tam da şimdi anlıyordum. Gözlerinin rengi tanıdıktı. Gözlerinden geçen duygu şeridindeyse daha önce şahit olmadığım bir şeyler vardı. Ve ben bugün, burada, seneler önce yanlış kaynayan kemiğimi düzeltebilmek adına aynı yerden, yeniden kıracaktım. *** Hikayenin Başlangıç Tarihi: 23.06.2017 Hikayenin tüm hakları saklıdır ve copyrighted.com tarafından korunmaktadır.
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,534,448
  • WpVote
    Votes 58,543
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
Zindan by PearlHarbor35
PearlHarbor35
  • WpView
    Reads 6,417,944
  • WpVote
    Votes 185,171
  • WpPart
    Parts 63
Karşımdaki adamın bakışları ruhsuzdu. Taş kalpli ve duygusuzdu. Hareketleri sert ve umursamazdı. Tolgay Parçak Ruhumu öldüren ve zindanına hapis eden adamın ta kendisiydi. Kapak Tasarımı: silakosay