New
47 stories
DOKSAN ARTI DÖRT  by aurcapel
aurcapel
  • WpView
    Reads 4,376,603
  • WpVote
    Votes 234,118
  • WpPart
    Parts 47
KİTAP OLDU. (30.12.2023) Doksan Artı Dört'ün kitap haline tüm sitelerden ve kitapçılardan ulaşabilirsiniz. ☽ Galatasaray fanatiği genç iş adamı Merdan Efe Yüceer ve olduğu konuma tırnaklarını kazıyarak gelen başarılı avukat İzgi Gökyel. Maç doksan dakika, top yuvarlaktı. Belki maçın skoru uzatmalarda değişecekti, belki de onlar için asıl galibiyet beraberlikte gelecekti. "Maçın seyri değişti," dedi nefesi nefesime karışırken. "Doksan artı dörtte seni kazandım. Bu saatten sonra mağlubiyetin bile bir önemi yok." ☽ Hikayedeki tüm karakterler ve olaylar hayal ürünüdür.
SEVDA ÇİÇEĞİ by murekkep1atesi
murekkep1atesi
  • WpView
    Reads 2,104,235
  • WpVote
    Votes 93,475
  • WpPart
    Parts 47
"Anlatayım mı sana? Anlayacak mısın anlatırsam?" Dedi bir anda ateş gibi bir sesle. Elleri kollarımı kavradı. "Neyi?" Dedim titrek bir nefesle. "Anlatamadıklarımı." Sesi dümdüzdü, ama gözleri... Söylediklerim onda bir alev çıkarmıştı ve şimdi beni de yakıyordu alevi. Güçlü elleri belime doğru indi, sol gözümden kayıp yanağıma doğru yol akan yaşa içi giderek baktı. "Biliyor musun sen Gonca? İçinin ateş gibi yanmasının ne demek olduğunu biliyor musun?" "Biliyorum." Dedim kendimden emin bir sesle, bunu bana o öğretmişti. Kalbim hınçla çarparken öğrenmiştim. "Senden öğrendim." "Ben sende neyi öğrendim peki biliyor musun?" Dediğinde artık gerçekten sessizce ağlıyordum, bu yıkım fazlaydı. Korkut bana yaklaştı, dudaklarıma çarpan sıcak nefes tenimi yakıyordu, elleri sertçe belimi kavradı ve beni kendine yasladı. "İçim ateş gibi yanarken, karşında buz gibi durmayı, Gonca. İçim kor olurken seni sevmeyi öğrendim ben." (+18) 22.01.2022 - Komando #1
Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi) by NesrinSelviCiger
NesrinSelviCiger
  • WpView
    Reads 1,621,374
  • WpVote
    Votes 115,063
  • WpPart
    Parts 75
"Bu kadar hak, hukuk zırvalığı yaptıktan sonra bu son yaptığınız ile çelişmedi mi sizce de Savcı Hanım? " " Siz kim oluyorsunuz da, benim savcılığı mı eleştiriyorsunuz? " Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu kadını, ilk gördüğünden beri içinde anlamlarıramadığı kıpırtılar oluyordu ve bu hislerin karmaşıklığı geç adamı öfkelendiriyordu. "Hakkınızda konuşulanların doğru olduğunu açıkçası kanıtlıyorsunuz? Söyler misiniz? Sırf arkanız sağlam olsun diye babanız yaşındaki adamın metresi olmak nasıl bir duygu..." Genç savcının elini kaldırması ve karşısındaki hadsiz adamın yanağı ile buluşturması saniyelerini almışdı. Bu mesleğe başladığından beri buna benzer yakıştırmalar değişik medyalarda okumuştu. Bu olay ise çok farklıydı. ilk defa genç kızın konumundan korkmadan düşüncelerini dile getiren bir şahsiyet olmuştu. Genç savcı işaret parmağını karşısındaki adama doğru uzatıp, göğsüne üst üste vurup son sözlerini söyleyerek bulunduğu yerden uzaklaştı. "Siz bayım, gerçekten tanımadığınız hiç kimseye böyle ithamlarda bulunmamalısınız. Sonrasında aşılmaz bir vicdan azabı ile size geri döner ... "
AİLE APARTMANI by smallburbage
smallburbage
  • WpView
    Reads 5,293,889
  • WpVote
    Votes 306,111
  • WpPart
    Parts 83
Her şey; aslında bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de yapamadığı, ailenin küçük oğlu Murat ve eşi Nalan'ın isyanıyla aile apartmanını terkedip, onların boşalttığı daireye yeni bir kiracının gelmesiyle başladı. Minel ve Kaan'ın sıcacık hikayesini okumaya hazır olun. İyi okumalar ♥♥♥ [TAMAMLANDI]
Lahza(Kitap Oldu) by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 3,507,126
  • WpVote
    Votes 265,108
  • WpPart
    Parts 34
Benim yıllar önce gördüğüm o belli belirsiz çizgiyi dahi bir ihtimal olarak kabul etmediğini gösterircesine bıçağın keskin ucunu gözlerimin içine bakarak kendi avcuna bastırdı ve aşağıya doğru çekti. Oluk oluk akan kan beyaz gömleğine süzülmüş, yüzünde acıyı gösteren tek bir mimik bile oynamamıştı. ''Ne bu kan akmayı durdurdu...'' dedi Ferman'ı tutan elimi bir hışımla çekerek. Avcum ellerinin arasındayken sıcak kanı buz gibi tenimde süzüldü. Ben yıllar önce bitti diye haykırırken o bizim sonumuzun daha gelmediğini belirtircesine o kanlı bıçağı avcumun içine bıraktı. Bu beni öldür demekten başka bir şey değildi. ''Ne de bu can bu bedenden çıktı.'' Dedi düşüncemi doğrulamak ister gibi. Parmaklarımdan süzülen, tenime bulaşmış kanıyla birlikte avcumun içine baktım. Bizim sonumuz yine benim ellerimin arasındaydı fakat bu sefer ima ettiği son çok daha başkaydı. -Hikaye içerisinde yetişkin içerikler bulunmaktadır.
103 GÜN by fundaygoodday
fundaygoodday
  • WpView
    Reads 126,706
  • WpVote
    Votes 9,816
  • WpPart
    Parts 40
07.04.2020 Geçmişi ardımda bırakıp önümü döndüğümde bile karşıma geçmişim çıkıyordu. Tüm yönlerim artık birbirine karışıyordu ve ben doğru yönün neresi olduğuna bir türlü karar veremiyordum. Etrafımda bir fırtına vardı. Beni oradan oraya savurup gücümü azaltıyordu. Bir sokağın ortasında gece göğsümün üstüne çökmüşken rüzgâr yüzüme çarpıyordu. Yan yana dizili evlerin bazılarının ışıkları açıktı. Sokakta evler, arabalar varken bile sokak terk edilmiş gibi duruyordu. Gece sokağın üzerinden çekilmişti ama güneş bu sokağı çok önceden terk etmişti. Karanlık hep buradaydı. Karanlık benim olduğum yeri esir alırdı. Gözlerime bakmazdı, gözlerimi hapsederdi. Kulaklarımı tıkamazdı, sesleri duymamı isterdi. Elimi ve kollarımı bağlamazdı; hareket edip bir yerlere çarpmamı keyifle izlerdi. Karanlık her zaman o adamın bedenine bürünürdü. Bana bakar, beni görür, beni arar ve beni her zaman bulurdu. Konu o oldukça dünya gerçekten de küçülürdü. Tüm ihtimaller yanar, yok olur ve onun kötülükleriyle tekrardan var olurdu. Sanki beni herkesin gördüğü bir yerde öldürse, dudaklarından adım nefretle dökülse, ellerinde kanım olsa ve gözlerinde nefes alırkenki son görüntüm belirse bile bir şekilde herkesi, kendisinin masum olduğuna inandırabilirdi. Ölmekten korkarken, bir ihtimal uğruna her şeyi hiçe sayarken, o kadar kötülüğün içinde onu tanıdım. Bana gülümsedi, beni gülümsetti, bana sarıldı ve göğsünde uyumama izin verdi. Uykularımı kaçıran korkularımın içinde bana uyumayı öğretti. Kötü olma ihtimalini her yüzüne vurduğumda beni anlayışla karşıladı. Tenim tenine değdi, benden alınan birkaç saati avuçlarımın içine koydu ve elleriyle ellerimi korudu. Cümleler dudaklarımdan dökülemedi ama o gözlerini kapatıp beni hep dinledi. ⌛ Tüm hakları saklıdır.
DOKSAN YEDİ by scaroftheocean
scaroftheocean
  • WpView
    Reads 744,966
  • WpVote
    Votes 37,142
  • WpPart
    Parts 41
TAMAMLANDI. Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. Oldukça güzel ilerleyen birliktelikleri, Eylem'in bir gecede her şeyi geride bırakarak Ömer Asaf'ı terk etmesi ile bozulur. İhanet aralarındaki bağı bir makas gibi kesip atmıştır. Eylem vicdan azabı, Ömer Asaf ise bir türlü dinleyemediği gururu ile doksan yedi gün sonra bir sokağın ortasında yeniden karşılaştıklarında; hikayeleri yeniden başlar. "Senin bir evin var, bahçesinde de ben varım. Sen diyorsun ki eve girme ama bahçeden de çıkma. Önümüz kar kış Eylem, ben ya eve gireceğim ya da o bahçeden gideceğim. Üçüncü bir seçenek yok." YETİŞKİN İÇERİK. EYLEM YAKUT & ÖMER ASAF AHADÎ 25 OCAK 2019 - 01 : 22 ●
Adı Menekşe by DenizKuzguun
DenizKuzguun
  • WpView
    Reads 179,476
  • WpVote
    Votes 10,610
  • WpPart
    Parts 38
Gözlerim onunla kavuştuğu anda tek bir cümle dökülmüştü ellerimin arasındaki idam tahtasından. "Bana bunu yapmaya hakkın yoktu." Dudakları hafifçe aralandığında gözlerine bir ifade çöktü. Fakat ben o ifadenin tercümanını yapmak istemiyordum. İstediğim şey idam tahtasına bağlanan ipi kesmekti. "Ben dilsizim. Orada ölebilirdin. Nalan olmasaydı derdimi kimseye anlatamazdım anlıyor musun? Alerji olduğunu, kaç saat bu halde olduğunu anlatamazdım. Kimse beni anlamıyor. Ağzımdan dökülen tek şey iğrenç iniltilerken beni çaresizce bırakmaya hakkın yoktu. Ağzımdan çıkan o iğrenç seslerden nefret ediyorum! Senin yaptığın şey dilsiz oluşumu en sert şekilde yüzüme vurmaktı. Ve ben yıllarca bu duygudan itinayla kaçarken sen beni tepetaklak içine savurdun! Benim düşmeme neden oldun!" Ellerim hızlıca döktü içimde biriken tüm gerçeklikleri. Ruhumun bedenime verdiği ızdırap gün yüzüne çıktı acımasızca. Gün yüzüne acımasızca çıkan ızdırap tüm duygularıyla sertçe Barbaros'un yüzüne çarptı. Bu detayı yeni fark ediyor gibi bakıyordu bana. Sanki benim dilsiz oluşumun yeni farkına varmış gibiydi. Evrendeki tüm toprakları içine hapsettiğini düşündüğüm gözlerine cansızlık hâkim olurken ben yeniden, hayatımın her aşamasında olduğu gibi, duygularımda bir ikilem yaşadım. Dilsiz olduğumu yeni fark etmiş gibi ifadesi benim için ne anlam ifade etmeliydi? Beni sıradan bir insan olarak mı görüyordu veyahut dilsiz oluşumu sadece bir süreliğine unutmuş ve gün yüzüne çıkan gerçeklik onu hayal kırıklığına mı uğratmıştı? Cevabı neydi? Peki ya benim istediğim neydi?
Dert Ortağı ~texting~ by pluviamore
pluviamore
  • WpView
    Reads 2,261,714
  • WpVote
    Votes 107,107
  • WpPart
    Parts 66
İçimde tutamadıklarım ve dışarı atmak istediklerim...hepsi bir ünlünün mesaj kutusundaydı. Yalnız hissettiğimde gittiğim ilk yer orasıydı. Peki ya ben hiç ummazken mesajlarımı görürse..? Genç Kız Edebiyatı #1
Acının İzleri (Ölü Doğanlar Serisi #1) by BlacknWhitexo
BlacknWhitexo
  • WpView
    Reads 1,382,631
  • WpVote
    Votes 55,926
  • WpPart
    Parts 35
Gölgelerin içinde yaşamalıyım ben. Gölgelere mahkûm olmaya zorlanan bir bedenim, karanlığa ait olmak isteyen bir ruhum var. Hayatımsa yarım, adımın aksine nefessiz. Hayatın bana bir can borcu var ya da belki benim ödemem gereken bir bedeldi yıllar önceki. Yaşamama karşılık. Ben karanlığa ait olmak isteyen bir ruhum, her ne kadar aydınlıkla lanetlensem de. Ve ben, Nefes'im. Her ne kadar nefes aldığımı hissedemiyor olsam bile.