DENIZ'IN RÜZGARI
Deniz ailesi ile birlikte Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüş yapar. Yan komşusu Selma Hanım'ın oğlu Rüzgar ile tanıştıktan sonra, hayatı 180 derece değişir. İletişim için: İnstagram: dlrgue
Deniz ailesi ile birlikte Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüş yapar. Yan komşusu Selma Hanım'ın oğlu Rüzgar ile tanıştıktan sonra, hayatı 180 derece değişir. İletişim için: İnstagram: dlrgue
"Bir şey fark ettim de." dedi ve jelibon dolu kaseyi kendi önüne çekti. 'Ne fark ettin' demek istesemde gözlerim çektiği kase de takılı kalmıştı. Onlar benim jelibonlarımdı. "Sen ve ben." bunu demesiyle gözlerim jet hızında gözlerini buldu. "Ben ve sen mi?" kafasını salladı yavaşça. Dağınık saçlarını karıştırarak otur...
"Eğer bir dilek hakkım olsaydı, ne dilerdim biliyor musun?" Kafasını salladı. "Tüm acılarının yarısını almak. Çünkü bu sefer bende senin düşündüklerini, hissettiğin acıları tadacaktım. Ve ben sana göre düşünecektim. Kendini böyle harap etmeni istemiyorum." dedim yüzünde ki her santime bakarken. "Sen harika bir insansı...
Kendi kurduğu iki hayat arasında sıkışmıştı. Gece bir kedi kız gündüz dört göz bir inekti. Aşık olduğu adama Alp'e sırlarını anlatamazken hiç hesapta yokken her şeyini öğrenen başka biri vardı okulun playboyu Tolga. İki hayat arasında kalmışken şimdide iki erkek arasında kalmıştı. Ama asıl sorun daha sonra başlıyordu...
Bıyıktan başlayan kelimeler binlerce olaya, binlerce olay özenle kaldırılmış bir resim gibi anılara dönüştü belki aklınızda. Bu hikayenin tekrardan başlayarak anıların canlanmasını izleyeceğiz şimdi. Ben Çağla Güney. Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gelir demeyin demiştim. Şimdi de birlikte yeniden başlamaya var...
#6 mizah / Bıyıktan başlayan bir hikaye nerelere gider, yok efendim böyle hikaye olur mu diyorsanız bence bir göz atın hikayeye. Ben Çağla. Hikayede birlikte olayların içine gireceğiz. Var mısınız? -Tüm Hakları Saklıdır-
''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan önce son kez bana bakıp göz kırptı. ''Dikkat et de, çam yarması seni...