❤❤❤
5 stories
KURALSIZ by elenaor1
elenaor1
  • WpView
    Reads 8,346,864
  • WpVote
    Votes 339,950
  • WpPart
    Parts 84
Ada, 18'ine gireceği gün anne ve babasının ölümüyle sarsılır. Ailesinin ölümü üzerine hayatta kalan tek akrabası olan amcası, onu İstanbul'a götürür. Ada, artık hiç bilmediği yeni bir şehirdedir ve yapayalnızdır. Onu karanlığın pençesinden kurtaran biriyle tanıştığında ise tüm hayatı değişecektir. Kiminle mi? Mert Arıcan Nam-ı diğer KURALSIZ... © TÜM HAKLARI SAKLIDIR ©
Varoluşun Hissi by YamurYilmazlar
YamurYilmazlar
  • WpView
    Reads 2,769,623
  • WpVote
    Votes 152,301
  • WpPart
    Parts 51
"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usul usul bırakılsın. "Kanatlarındaki o katran karası tüyler ile, Ruhumun mürekkepini tüketen kişi ol. Ey güzel adam, Alevler ile bezenmiş cehennemin Azraili, Hak ettiğim şekilde öldür beni." Varoluşun Hissi'ne hoşgeldiniz.
Aşkın Zehirli Şarabı (Düzenleniyor!) by berfin_dostt
berfin_dostt
  • WpView
    Reads 7,861
  • WpVote
    Votes 2,227
  • WpPart
    Parts 10
Tanrı bizi büyük bir labirentin içine atmıştı; hepimizi bir ucuna bırakmıştı. Bizim birbirmizi bulmak için çıktığımız yollar bizimle oyunlar oynayıp her defasında bir çıkmaz sokağa çıkarıyordu. İblis, bizim için hazırlanan labirentte kavuşmamamız için yollara pusu kuruyordu. Tuzağa düştüğümüzü gördüğünde ise büyük bir hazla bizi ateşinde yakıyordu. O kalbimi efsunkar gözleriyle zehirlemişti. O öldüren ve dipsiz kuyuya düşüren gözlerine bakmak için Tanrı'nın ve iblisin bizimle oynadığı oyunlara bir son verebilirdim. Bu bile benim için bir sebepti. Bizim kalplerimizi birbirine saran zehirli sarmaşıklar vardı. Biz farklı iki dünyayı ortada buluşturan bir merkezdik. Kimse bu merkezi sarsamazdı. Kimsenin sarsmaya gücü yoktu. Ben, onu ve beni dehşet veren oyunlara kurban olarak adamayacaktım. Farkında olmasak bile biz tanrının birbirlerinin yaralarını sarsması için gönderdiği ve yaşattığı iki kişiydik.. Not: Bu isimde yazılmış ilk ve tek kitaptır. Kitap kapağı için @dilaratekand teşekkür ederim. Tüm hakları saklıdır. Bu kitaptan alıntı yapmak, betimlemelerimi ve sözlerimi benim iznim olmadan alanlara karşı dava açacağım.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,354,221
  • WpVote
    Votes 2,252,309
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
TAKINTI by suheda_zsy
suheda_zsy
  • WpView
    Reads 3,824,162
  • WpVote
    Votes 143,018
  • WpPart
    Parts 81
Ona hiç sarılamamıştım mesela. Hiç elini tutamamıştım. Hiç öpememiştim. Hiç koklayamamıştım. Hiç sevdiğimi söyleyememiştim. Hiç dokunamamıştım. Hiç beraber uyuyamamıştık. Hiç saçlarıyla oynayamamıştım. Hiç dizlerine yatamamıştım. Hiç özlediğimi söyleyememiştim. Hiç, hiç bu kadar değersiz hissetmediğimi anlatamamıştım. Bu kadar hiçin arasında, her şeyim olmayı nasıl beceriyordu? Çünkü bir gülüşü yetiyordu bana. Sayılı sayıda görsem de, yetiyordu. Kıvrılan dudakları hiçliğe meydan okuyup, her şey hâlâ benim elimde, diyordu adeta. 'İstersem bütün hiçliği, çivileri ile beraber tabanından söküp, yerine istediklerimi dikebilirim. Hiçi hep, zerreyi zirve yapabilirim. Her şey hâlâ benim elimde.' Umut var, sadece biraz naza çekiyor kendini. Tutarsam bırakmayacağımı, benim onu dibine kadar harcayacağımı ve ortalığın tozunu attıracağımızı biliyor. Hâliyle gelmiyor. Çünkü küçücük bir umut ile bütün dünyayı karşıma alacağımı bilen herkes gibi, o da korkması gerektiğini biliyor.