Gayet iyi 🤞
7 stories
DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" by BURCUQUEEN
BURCUQUEEN
  • WpView
    Reads 6,252,137
  • WpVote
    Votes 319,428
  • WpPart
    Parts 74
Yıldız Koleji, sınav senelerinden önce on birinci sınıf öğrencilerini rahatlatmak amacıyla yaz kampına götürür. Yaz kampına gittikleri için sevinen öğrenciler, düşman okulları Kaya Koleji' nin de aynı kampa geldiğini görünce sinirlenir. Gerek dersler, gerek yarışmalar, gerekse spor dallarında düzenlenen turnuvalarda birbirlerinin hep en büyük rakibi olan iki okul, kampın düzenlediği yarışmalarda da birbirine rakip olur. Yıldız Koleji' nde ki öğrencileri örgütleyen, genelde kararları veren ve bir nevi onların başı olan Melis ile Kaya Koleji' nin bir nevi başı olan Barış birbirlerinden pazartesiden nefret eder gibi nefret ederler. Bir öğrencinin pazartesiyi sevmesi ne kadar zorsa, onların birbirini sevmesi de o kadar zor imkansızdır. Fakat üç aylık bir zaman diliminde her insanın fikirleri değişebilir. " Benimle koşu yarışı yapmak istediğine emin misin? Lisansım var ve beni geçmen çok zor, Melis." " Ben zoru severim, Barış. " Yazılma Tarihi 2015 Ağustos-2020 Haziran
Mavi Isırık by BrooklynCF
BrooklynCF
  • WpView
    Reads 772,064
  • WpVote
    Votes 54,882
  • WpPart
    Parts 63
Bilmediğin bir şeyi asla ısırma. Sonunda ne olacağını bilemezsin.
AV & AVCI by AylemGngrd
AylemGngrd
  • WpView
    Reads 3,884,319
  • WpVote
    Votes 144,326
  • WpPart
    Parts 45
!!! Kitap +18 içerik barındıracaktır, rahatsız olanlar lütfen bunu göze alarak kitaba başlasınlar !!!! 🦋 İşte şimdi çok korkuyordum. İliklerime kadar korkuyor, korkunun tadını dilimin ucunda hissedebiliyordum. Yanılmıştım, bu adam tehlikeliden de öteydi. Bu adam ölümün ta kendisiydi. Avlarını birer birer toplayarak onların cehennemi olan bir avcıydı. Kuzey Bozkurt... Bir katildi. 🦋 Avına aşık olan avcı, avcı mıdır yoksa av mı? 🦋 • Fantastik kitap değildir !
ESARET   by LaleSarhan
LaleSarhan
  • WpView
    Reads 6,187,235
  • WpVote
    Votes 259,573
  • WpPart
    Parts 99
Ruhsuz bir adamla evlendim. Ruhsuz, duygusuz, gaddar, kaba ve insanlıktan yoksun bir adam... Artık Karahan konağında o ruhsuz adamla bir ömür geçireceğim. Ben beyaz gelinlikle annemin evinden çıkarken herkesin gördüğü gelinlik değildi, üzerimdeki... Kefenimdi... O gelinlik üzerimden çıktı ama kimsenin görmediği kefenim hâlâ üzerimde. Kimse görmese de ben görüyorum. Ben her gün öldüğümü sanırken, aslında o adamı gördüğüm gün öldüm ama bilemedim. Ben kim miyim? Hande İnanoğlu. Kerem Karahan'la evli, hayatı cehennemden daha cehennem sıradan biri... Çok sevdiğim arkadaşım Zehra'mın katkılarıyla.. Sonsuz teşekkürler NOT: TÖRE HİKAYESİ DEĞİLDİR!
MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor) by snmkzlkn
snmkzlkn
  • WpView
    Reads 5,332,558
  • WpVote
    Votes 207,583
  • WpPart
    Parts 87
Su gibiydi iki genç kız da. Öyle narin öyle güzellerdi. Birinin adı Zeynep'ti. Bakanlar gözlerini alamazlardı. Babasının en değerlisi, mücevheri, güneşiydi. Birde Mardin'in ağası vardı. Ömer Ağa. O bir şey isterse olurdu, kimse karşı gelemez gelmeye cüret bile edemezdi. Bütün aşiretlerin de Mardin'in de ağasıydı. Herkes bilirdi onun sözü sözdü. Adaleti kendisinden hep bir adım önde olan bir adamdı. ______________________________________________ "Berzan ağa vermezlerse kaçıracakmış seni hiç mi korkmuyorsun?" Kahkaha attı kardeş bildiği arkadaşının sözüne Zeynep. "Asla evlenmem onunla kaçırırsa da elbet yolunu bulur kaçarım kaçamazsam da canıma kıyarım yine de yar olmam ona." "Yine de bir düşünseydin babanın durumu zorda Paşaların oğlu o kurtarırdı sizi bu durumdan." "Sen delirdin mi Dilan asla evlenmem onunla dedim ya hem babam söz verdi okutacak beni. Değil Paşaların oğlu koskoca Mardin'in ağası Ömer Ağa bile gelse alamaz beni." Kararlılıkla konuştu genç kız kendinden çok emindi. İlerde çalıların arkasında biri daha vardı ama küçük kızın böbürlenerek konuşmasını kahkaha atmadan dinlemeye çalışan. Hele son sözlerini duyunca gözlerinde pırıltılar beliren. ---------------------------------- Diğerinin adı ise Dilan'dı. Korkusuz, cesur ve hep yüreğinin sesini dinleyen Dilan. Zeynep'ten daha zor bir davanın savaşını verecekti o. İki genç kız da Mardin'in ateşli topraklarında kendilerini bir anda hem var oluş mücadelisinin içinde bulacaklar hem de aşkın büyülü dünyasının içinde gururlarını kaybetmeden savaşı kazanmanın yollarını arayacaklardı.
3391 Kilometre by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 27,580,038
  • WpVote
    Votes 1,485,689
  • WpPart
    Parts 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,291
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...