tasdevrifilozofu adlı kullanıcının en bi sevdikleri
22 stories
AYDIN MAHALLESİ by binokurrbiryazar
binokurrbiryazar
  • WpView
    Reads 7,146,742
  • WpVote
    Votes 276,018
  • WpPart
    Parts 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı) by hayal_et82
hayal_et82
  • WpView
    Reads 2,017,628
  • WpVote
    Votes 121,775
  • WpPart
    Parts 73
Spiritüel#1 Hiç bilmediği şehirde ilk görevini icra eden Lamia'nın başından geçen biraz komik,biraz hüzünlü hikayesi anlatılmaktadır.Çocuklara çok düşkün, işini özveriyle yapan kızımız ilk atandığı okulda başlar olaylar.Zamanla öğrencilerini tanır ve yaşadıkları sıkıntılara çözmeye adar kendini.Onun istediği çocukların gülmesi hep mutlu olmasıdır,başarır da lakin işler sandığı gibi gitmez ve ortalık fena halde karışır.İşte tamda bu esnada devreye Oğuz amir girer ve kader onları öyle bir yazgı ile birleştirecektir ki,her yaşadıkları olayla daha çok sevecek iki güzel yürek.Lamia dağ gibi heybetli Oğuza ilk aşkla yaslanacak, Oğuz ise kararmaya yüz tutmuş yüreğini tekrar aydınlatan yerlere göklere sığmayan sevdasıyla bağlanacak bu kalbi gibi güzel öğretmene...
EMANET AŞK (KİTAP)  by sumeyyelkoc
sumeyyelkoc
  • WpView
    Reads 9,386,444
  • WpVote
    Votes 110,525
  • WpPart
    Parts 25
Şarkılar yalan söylüyormuş Baran, kimse kimseyi öldürmüyormuş sevdadan... Şayet öyle olsaydı, girmez miydim benim için kazdığın mezara? Düşmez miydim o dipsiz çukurlara, karanlık kör kuyulara... Şiirler de yalan söylüyormuş Baran, düşülmüyormuş öyle ha deyince... Yürekte yanan yangın, kül etmiyormuş hiçbir bedeni. Şimdi ışıkları söndürmeli, Seni yazan kalemi kırmalı, Ve kalbimin kapılarını kapatmalıyım... İçim çok kanıyor, Ama savaşmalıyım. Tek bir damla gözyaşıma hapsedeceğim seni Baran. Yutkunduğum an gözümden değil, Kalbimden düştüğün an olacak inan.
Yaren'im by angel777999
angel777999
  • WpView
    Reads 9,129,498
  • WpVote
    Votes 338,592
  • WpPart
    Parts 70
Yaren ♡ Bedirhan
Benimle Hisset ❀ by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 170,376
  • WpVote
    Votes 6,058
  • WpPart
    Parts 6
Alihan Karasu bir kadına vurulmuştu. O öylesine bir kadın değildi. Çoğu zaman onu nasıl seveceğini, ona nasıl yaklaşacağını bilemezdi insan. Yabani bir çiçek gibiydi bu kadın, ona her zaman 'gelme' derdi. Fakat aşk kaç heceydi ki? Kaç dilde tam olarak anlamını taşırdı kelimenin? Ya da bir anlamı var mıydı gerçekten? O kadın, Alihan'ın bütünüydü. Genç adam bütün parçalarının birleşiminde onu görüyordu. Ama bu kadın ona, 'gelme' diyordu. Peki bu gel demek değil miydi? Şair de öyle söylerdi hani... Gelme diyorsun, Gelme diyorsun... Bu gel demektir. ❀ Sare Çetin bir adama vurulmuştu. O öylesine bir adam değildi. Çoğu zaman ondan nasıl kaçacağını bilemezdi. Tatlı bir rüzgar gibiydi bu adam, ona her zaman 'sev' derdi. Sare yok edilişin ne olduğunu bilmeseydi, ona teslim olabilirdi belki... Ama yok edilişi iliklerine kadar hissetmiş bir kadın, aşkın pençesini de kendi eliyle yok edebilirdi pekala. Benimle Serisi 1. Kitap. Bütün hakları saklıdır.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,262,007
  • WpVote
    Votes 692,289
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,074,615
  • WpVote
    Votes 719,144
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,792,880
  • WpVote
    Votes 192,244
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SERT VE GÜZEL (Düzenleniyor) by tubaturhn
tubaturhn
  • WpView
    Reads 4,363,807
  • WpVote
    Votes 133,087
  • WpPart
    Parts 43
Kızgındı. Öfke tüm bedenini sarmıştı. Kırmızı dudaklarını büzmüş, sarı saçları kuş yuvasına dönmüştü. İnce parmaklarını hışımla çantanın olduğu masaya çarpıp öne doğru eğildi. "Çocuklarım nerede?" diye öfke ile bağırdı. Hamza gözlerini genç kadının öfkeli yeşil gözlerine çevirdi. Sonra yavaş yavaş tüm yüzünde gezindi. Biraz aşağıya inip beyaz gömleğinden gözüken derin göğüs dekoltesinde takılı kaldı. Bu kadın Hamza'nın sonu olacaktı. Eski karısı... Çocuklarının annesi... Artık küçük düşmanıydı, küçük ve huysuz...
MAYIS GÜNEŞİ (tamamlandı) by neonArch
neonArch
  • WpView
    Reads 1,504,047
  • WpVote
    Votes 92,065
  • WpPart
    Parts 65
Tarihi Kurgu #1 Romantik #1 Mirasını alabilmek için tek çaresi evlenmek olan Leydi Daisy Walmond, üvey kız kardeşi yüzünden adı skandala karışıp saygın bir evlilik yapma şansını kaybedince deneyeceği tek yol kalmıştır; anlaşmalı evlilik! Henfield Kontu Lord Adrian Ramsey savaştan dönüp ailesiyle yıllar sonra bir araya geldiğinde birşey fark eder; savaş onu değiştirmiştir ve artık evlilik hayatı ona uygun bir hayat değildir. Asla evlenmeyeceğine dair yemin eder. Ancak Leydi Walmond karşısına anlaşmalı evlilik teklifi ile gelince kont Ramsey için işler karma karışık bir hale gelecektir./ İlk Yayın Tarihi: 22/08/2017