Ailesi kavga eden bir kız ne kadar ağlar?

Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlikte büyüdüğü dört çılgın erkek arkadaşı yüzünden akranlarından biraz farklı bir kız haline gelmiştir. Dünyası, on iki yıllık dostları, gamzeli kahramanı Ali, tek ideolojisi 3P (pizza, pijama, pislik) üzerine kurulu bir çılgın, Oğuz, sevgilisini kendi vesikalık resminden bile kıskanan demirli, Gökhan ve notları toplamda bile 100'e ulaşamayan çorap fetişisti tatlı çapkın Sinan'dan ibarettir. Kalbi dördüyle tıka basa dolu, hayatı onlarla rengârenk olduğu için aşka ne inancı vardır ne de ihtiyacı... Ama bir gün rutin (!) hayatı, doğum gününde gelen bir paket ile tümden değişir. Paketin içinde, gizemli bir âşıktan gelen, kızımızın asla giymeyeceği türden gösterişli bir elbise ve içinde de bir not vardır. 'İçindeki prensesi öldürmeye çalışsan da, o can çekişerek içinde bir yerde saklanmayı başarıyor. Bu, içindeki prensese hediyem... Her ne kadar içindeki o yaramaz kız çocuğuna da aynı oranda âşık olsam da...'

yarı texting...(Burak Yörük) +peki ben seni görebilecek miyim? -peki sen beni sevebilecek misin? Anonimimizin burak yörüğü deli gibi sevmesiyle savaşa geçtiği bir aşk...peki burak onu sevecek mi? •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ba; hazır mısın? burak; neye? ba; 1 diyince gökyüzüne bakıcaksın... burak; tamam...' da nolcak? ba; lütfen... burak; tamam... anonim 3 den geriye saymaya başlamışdı... ba; 3... ba; 2... ba; 1... ve bir demesiyle ikiside aynı anda gökyüzüne çevirdiler kafasını...yıldız kayıyordu...anonim hemen tuşlara dokundu; ba; bir dilek tut! burak bu mesajı görür görmez gözlerini kapadı...soğuk rüzgar tenlerini titretirken aynı anda fısıldadılar... ; "beni çok sev...olur mu?" ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Kaderleri... Onları kader bir araya getirdi. Belki de birbirlerine tutunup hayatta kalacaklardı. Hep birbirlerine destek olacaklardı. Siz kendinizden çok büyük 40 yaşında bir adamla evlenmek zorunda kalsaydınız. Ya da herşey bianda hayattınızdan silinip gitse ne yapardınız? İşte iğrenç kaderlere sahip olan iki gençin Hikayesi. Yaprak gerçek aşkın peşindeydi. Ama bianda aşka küstü. Kapısını hiç açmadı bir daha aşka... Barış ise direk hayata küsmüştü. Artık onun kimseyi mutlu edemeyeceğine emindi. Bir kişi hariç o da yaprak...

Başına geleceklerden habersiz genç bir kız.. Ve birbirlerini yanlış anlama sonucu hayatlarını batırmaya çalışan iki aşık..

"Niye ben barış niye" bakıp bakıp güldü "hayır kısayım bi özelliğimde yok okadar güzel kız varken niye ben" yüzlerimizi eşitledi "gülüyosun ya diyorum ki hadi dünya kapandı gidelim"

Herşey bir dönme dolapta başladı ya da bitti mi demeliydim? Ali ile evlenen Yaprak'ın gözü aşktan kör olmuştu. Çete ve ailesine bu yaşta evleneceklerini açıkladıklarında hepsi karşı çıkmışlardı. Çünkü daha 18 yaşındalardı. Ali ve Yaprak'ın ne ailesi vardı artık ne de herşeylerimiz dedikleri arkadaşları. Peki ya Barış? Ona ne olmuştu Yaprak bile bilmiyordu. Yaprak Barış'a evlendiği açıkladığında sadece mutlu ol deyip çekip gitmişti. Yaprak'ın umrunda değildi artık. Çünkü Ali'ye güveniyor ve onu deli gibi seviyordu. Ali bu güveni kırarsa nolur? Herşeyi dediği Ali ile yolun sonuna mı gelmişti? Yaprak'ın en sevdiği şeylerden biriydi dönme dolaplar ama Artık nefret ediyordu onlardan. Hepsi Ali yüzündendi. Ondan da nefret ediyordu. Tek umudu Barış'tı ama o nerdeydi ki?

Arkadaşlık içinde arkadaşklıkla sınanan Yaprak herşeye rağmen kalbinin sahibinin Sırık oğlan olduğunu anlar :)

Okumanızı ısrarla öneririm.bazı yakınlaşma sahneleri var onlardan dolayı beni sapık birisi olarak algılamanızı istemem ama herkesin bildiği olaylar neyse çok uzattım gibi İYİ OKUMALAR KUŞLARIM❤❤❤