öncelikli
29 cerita
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 31,091,483
  • Suara 1,503,251
  • Bagian 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
AŞKIN ESİRİ (Bitti) _(Yazar Kamalye H. Yeşilyurt) oleh kamalye
AŞKIN ESİRİ (Bitti) _(Yazar Kamalye H. Yeşilyurt)
kamalye
  • Membaca 4,896,976
  • Suara 6,568
  • Bagian 7
Küçük bir hata iki insanın hayatını sonsuza kadar değiştirebilir mi? Evet... Çünkü bazı hataların telafisi olmaz. Conner McLead diğer adı Şeytan! O kralın en sadık askeri, İngiltere'nin en güçlü şövalyesi, düşmanlarının en korkulan adamıydı. Acımasız, kaba, kibirli ve küstahtı. Girdiği savaşları kaybettiği duyulmamıştı. Merhametten yoksun kalbinde yer vermediği tek duyguydu aşk. Bir gün evlenmek için tek bir sebebi olabilirdi. Varis... Christina Atkins tek bir şey için yaşıyordu. Özgür olmak! Hastalıklı bedeni yüzünden herkes onun lanetlenmiş olduğunu düşünürken, umurunda bile değildi. Güzel olmak, evlenmek, çocuk doğurmak, anne olmak gibi bir derdi de yoktu. İstediği tek şey eziyet gördüğü ve bir hizmetçi gibi yaşamaya mahkum edildiği babasının evinden kaçmak. Sonsuza kadar özgür olmak! Kimse onun lordun kızı olduğunu bilmiyordu. Üvey annesi ve kız kardeşi dışında... Lord Conner krala söz verdiği, evlenmek için kaçırttığı genç kızı gördüğü anda hayatının şokunu yaşadı. Genç kızın hastalıklı bedeni ve yüzü kara ölümü hatırlatırken, onunla evlenmek için kabul ettiği aptal anlaşmaya lanet yağdırdı. Kimdi bu kız? Leydi Atkins mi? Onun hizmetçisi mi? Nikahtan sonra ölüm emri verdiği karısı ucube Christina, beş yıl sonra karşısına aklını başından alacak kadar güzel bir kadın olarak çıktığında hayatındaki ilk yenilgiyi yaşayacaktı Conner. Bu kadının kalbini kazanmak, ona kendini affettirmek hiç kolay olmayacaktı. Çünkü Leydi Atkins bu adam için tek bir duygu besliyordu. Nefret! Sırlar, yalanlar, tutku, aşk, gizem, intikam, şehvet... Biri Melek, diğer Şeytan... En çok okunan Tarihi Aşk Romanları arasında milyonu aşan okuma oranıyla Aşkın Esiri... *Bu tarzı sevenler için...
AHU DUDU oleh ailkesandikli
AHU DUDU
ailkesandikli
  • Membaca 2,190
  • Suara 154
  • Bagian 4
Merhaba ben Ahu Dudu. Evet, ismim bu. Anne ve babam pek şakacı insanlardır. Kendilerinden nefret etmeye çabaladım fakat nafile. 17 yaşında sıradan bir lise öğrencisiyim. Sahip olduğum şeylere gelirsek: çocukluk arkadaşlarım, sıkı fıkı her bokumu bilen bir ailem, muhabbet kuşlarım, yüzümün her bir noktasına nüfuz etmiş çillerim ve platonik olduğum okulun gözdesi o çocuk... Demirhan Doğrukaya. Tabi ben ondan birkaç yüz beden aşağıda olduğumdan, kendisini uzaktan hülyalı hülyalı izlemeye devam ediyorum. İşin aslı sevilmek nasıl bir şey hiç bilmiyorum, benim işim sevmek. Bundan da hiç şikayetçi değilim. Mesela hayallerimde birlikteyiz ve çok mutluyuz. Hatta bir kızımız, bir oğlumuz var. Kız benim gibi kızılkafa, oğlan onun gibi sarışın... Bu bana yetiyor. Yetiyordu... Sonra sınıfa yeni biri çıkageldi. Can Yıldırım. Beni belki de romantik anlamda ilk fark eden erkek oldu kendisi. (Yan şubedeki andaval Oğuz'u saymazsak.) Fakat aynı zamanlarda en yakın arkadaşımın yaptığı bir hata yüzünden Demirhan Doğrukaya'nın radarına girmeyi de başardım. İşte hikayem böyle başladı. Gelin anlatayım! 🧁🧁🧁
Mezunlar Derneği (Kitap Oldu) oleh Selinanna
Mezunlar Derneği (Kitap Oldu)
Selinanna
  • Membaca 63,475
  • Suara 257
  • Bagian 3
"Özge?" O... "Söyle buldun mu aradığın aşkı, söyle." Çocukluk arkadaşım. "Yoksa yalnız mısın sen yine?" Çocukluk aşkım. "Emre?" "Benim gibi boynu bükük, gözü yaşlı, tek başına..."
HÜKÜMRAN  oleh sumeyyelkoc
HÜKÜMRAN
sumeyyelkoc
  • Membaca 6,536,418
  • Suara 428,501
  • Bagian 75
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidişime engel olamayacaktı. Saatler içinde çökmüştü güzel yüzü. Bomboştu karanlık gözleri. Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki bıçağı kalbine saplamışım da geri çekmek bilmemişim gibi. "Bu bir son değil," dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. "Gideceksin ve ne yazık ki ben seni bırakmayacağım. Daha önce de söylediğim gibi, istersen dünyanın öbür ucuna git, yine de bulurum seni. Ama eğer seni bulduğumda, bir şeylere mecbur kalmadığını anlarsam, ikimize de geçmiş olsun. Eğer ki gerçekten benden intikam almışsan..." Gözlerine uzun uzun bakmak, dakikalarca nefes tutmakla eş değerdi. "Dua et ki Allah seni karşıma çıkarmasın."
Seçim Senin  oleh Crktulay
Seçim Senin
Crktulay
  • Membaca 2,937,738
  • Suara 16,939
  • Bagian 9
12 erkek ile gündemin en çok oynanan oyununa sıkışıp kaldım. Ağza alınmayacak seçenekler, yorucu günler ve tanımadığım kişiler... En tuhafı ise o kadar erkeğin içinde sadece iki kız olmamızdı. **Kitabı oku ve bölümü devam ettir. Bu sefer kitabı siz yazıyor olacaksınız. **
Element Akademisi《Final》 oleh Kutup1515
Element Akademisi《Final》
Kutup1515
  • Membaca 566,595
  • Suara 48,686
  • Bagian 36
《2019 Fantastik #2 》 Bundan uzun zaman önce, büyük bir krallığın küçük bir köyünde başladı hikayemiz. Dünya yeni âşıkları tarihe kazırken şiirler yazıldı, şarkılar okundu, destanlar yazıldı. Kızıl saçlı bir melek ve güçlü şövalyenin hikayesi güzel hikayelere konu oldu. Ama bunlar ne kadar doğru? Ölümsüz şövalye, sevdiği meleğini gözleri önünde kaybetse, ölememenin verdiği azap kalbine ne kadar işler? Peki ya sevdiği kadın asırlar sonra tekrar doğsa? Farklı bir aileden, farklı bir isimle ama aynı kızıl saçlar ve aynı ruh... Ama ben hatırlamıyorum, ne onu, ne de asıl geçmişimi. Peki ikimiz aynı gün, aynı yerde, aynı saatte tekrar buluşursak? Sanırım bu, yarım kalan hikayemizin devam edeceğini söylüyor. Peki ya siz bu maceraya hazır mısınız? NOT: REKLAM YAPANLARIN YORUMLARI SİLİNECEKTİR.
TUTSAK oleh yazaricee
TUTSAK
yazaricee
  • Membaca 1,556,188
  • Suara 15,707
  • Bagian 7
"Bir gün bu lanet olası yerden çıkacağım göreceksin..! " "Elbette çıkacaksın, cesedini burada tutacak değilim.." Vampirler tarafından kaçırılan 99 melez ve bir insan... Hedef 100 melezdi. Kimse onun insan olduğunu bilmiyordu. Artık hayatta kalmak için tek bir şansı vardı. İnsan olduğunu saklamak. Oysa Tutsak edildiği binada bunu gizlemek neredeyse imkansızdı. Ya kaçmak..? İmkansız... Peki ya daha da imkansız olan ne vardı? Aşk..? -Umut ettiğin kadar özgür, korkak olduğun kadar TUTSAK olursun-
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 8,338,020
  • Suara 697,897
  • Bagian 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
YER ALTINDA BEŞ METRE oleh YamurYilmazlar
YER ALTINDA BEŞ METRE
YamurYilmazlar
  • Membaca 484,595
  • Suara 49,943
  • Bagian 25
Herkesin bir hikayesi var. Okunacak kadar güzel, anlatılacak kadar değerli. O hikayeleri herkes gibi hep okudum, anlatılmasını dinledim. Bazı zamanlarda ise onlar gibi olmak istedim. Benim hikayemi birilerinin duymasını istedim. Ellerimdeki yaralar dışında, acıyan bakışlar dışında, insanların beni görmesini istedim. Bu büyük bir dilek miydi? Herkes gibi olmak veya hiç kimse gibi olmamak? Bilmiyorum. Nefes alamıyorum. Korkuyorum. Belki de... ------------------------------------ Kimse dinlemiyor mu beni? Dudaklarımdan çıkan kelimeleri , Anlamıyor musunuz? Size diyorum. Size. İnsanlar diyorum. İnsanlar, insanlar kirletir işte.