DolunayliiGecee adlı kullanıcının Okuma Listesi
32 stories
Ahu / Tamamlandı (Kitap Oldu)  by Blueebs
Blueebs
  • WpView
    Reads 2,203,366
  • WpVote
    Votes 92,655
  • WpPart
    Parts 85
Bu kitap Nemesis Yayınevi tarafından kitaplaştırıldığı için bölümler kaldırılmıştır. *** Ve bir gün susmayı öğrendim, kimse farkına varmadı. Söylemek istediklerimi gömdüm ruhumun en ücra köşelerine ve çıkmak için direndiklerinde yutkundum onları. Bir daha kırılmamak, acı çekmemek için. Sonra o geldi ve bana bir öğretmenin bir öğrencinin hayatını nasıl değiştirebileceğini gösterdi. ***KLASİK BİR ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ HİKAYESİ DEĞİLDİR! *** Yazar : Büşra Yörük Yayım tarihi : 28.01.2019 Bitiş Tarihi : 26.03.2020 Kapak Tasarımı : Büşra Yörük ~Tüm hakları saklıdır. ~
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,154,431
  • WpVote
    Votes 1,337,024
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,669,416
  • WpVote
    Votes 504,431
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,431,399
  • WpVote
    Votes 321,701
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
KAYBOLMUŞ RUHLARIN SENFONİSİ by K_Crescent
K_Crescent
  • WpView
    Reads 266,070
  • WpVote
    Votes 6,100
  • WpPart
    Parts 8
Acı, haksızlığa uğrayan bir kızın somut bağırışlarıydı. Bağırış, çocuğu ölen bir annenin çaresizliğidi. Çaresizlik, dört duvar arasında kalmaktı. Kalmak ise senin canlı ölümündü. Ruhunun bedeninden çıkması oluyordu. Ruh sonsuzluğa teslim olmuştu, beden ise acıya mahkum bırakılmıştı. Ruh gitmişti, beden ölmüştü. Beden yanmıştı, ruh kül olmuştu. Acılar kavrulmuştu, bağırışlar söndürülmüştü. Çaresizlik yok etmişti, kalmak süründürmüştü. O gün ruh teslim olmuştu beden yerlerde sürüklenmişti. İşte o gün genç bir kızın ruhu semaya yükselmiş bedeni ise karanlığa hapsolmuştu.. -- Tekrar/sıfırdan yayınlama: 15/09/2025 Yayımlama tarihi: 16 / 11 / 2016 Bu isimle ilk wattpad hikayesidir!
MÂHPARE by msaslann
msaslann
  • WpView
    Reads 3,193,515
  • WpVote
    Votes 140,447
  • WpPart
    Parts 37
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
Bana Görünmeyeni Anlat  by bekirzade_leman
bekirzade_leman
  • WpView
    Reads 1,480,931
  • WpVote
    Votes 74,729
  • WpPart
    Parts 49
#Wattys2017 Büyük Buluşlar Kazananı Her gün gizli numaradan alınan mesajlar. Kimse mesajları kimin gönderdiğini bilmiyor. Tanımadığınız biri sizin hakkınızda en çok ne kadar bilgiye sahip olabilir ki? İsimsiz; Tehlikeli sularda yüzüyorsun Dolunay ve boğulman an meselesi. Benim karşımda durursan celladın, yanımda durursan koruyucun olurum. Sen benim kurtarıcımdın, ben senin yok edicin. Beyhudeydi çabalarımız zira hayat bize iyi olmamız için bir şans tanımamıştı asla. Yücel Karahanlı; Ölemezsin çünkü ben yaşamanı istiyorum... Gidemezsin çünkü ben kalmanı istiyorum... Bizim ruhlarımız yaralarımız olmadan yaşayamazlar bu yaralar onların bir parçası haline geldi bile. İstesek de onlardan kurtulamayız asla. Dolunay Ünal; Acılarımdan bir zırh yaptım kendime, hayal kırıklıklarımdan kalkan, öfkemdense silah. Böylelikle insanlar canımı yaktıklarında beni yok edeceklerini zannederken ben daha da güçleniyorum. Acıyla harmanlanan ruhumun yakarışlarıydı çektiğim tüm bu acılar. Lakayttı kalbim çektiğim acılara zira ruhum üstelemişti acılarımı.
AKVA (TAMAMLANDI) by mrsdoctoor
mrsdoctoor
  • WpView
    Reads 356,781
  • WpVote
    Votes 20,962
  • WpPart
    Parts 42
Sesi duyuyor musun? Bu sesler delilerin bağırışları. Burası neresi mi? Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi. Hayır. Bildiğiniz tımarhane burası. Onca delinin içinde, sinir krizleri geçiriyor diye kalır mı birisi? Ben kalıyorum. Yalnız(d)ım, sessiz(d)im. O gelene kadar. Bana kendimi güçlü hissettiren güçsüz adam. O kim mi? Efdal KUTLAY. Kurtulmak için tek şansım.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,830,797
  • WpVote
    Votes 894,534
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,151,925
  • WpVote
    Votes 721,654
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.