Okunacaklar 🌼
15 stories
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐|| by GeceninSesi_10
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐||
GeceninSesi_10
  • Reads 1,078,357
  • Votes 66,722
  • Parts 39
_𝚃𝙰𝙼𝙰𝙼𝙻𝙰𝙽𝙳𝙸_ Bilinmeyen Numara: Uydum şeytana, (14.32) Bilinmeyen Numara: Başladım sana yazmaya Bilinmeyen Numara: Allah'ım sen bu kulunu affet Bilinmeyen Numara: Bu kulun, masum bir aşık Bilinmeyen Numara: İnşAllah bu olayın sonunda evleniriz Bilinmeyen Numara: AMİN (Görüldü) Müezzin Beyciğim: ? Yayımlanma Tarihi: 03.05.2021 Bitiş Tarihi: 19.09.2021
YANGIN #wattys2023 by abyssost
YANGIN #wattys2023
abyssost
  • Reads 22,087
  • Votes 5,816
  • Parts 20
"Sinirli falan değilsin, Rüya. Sadece kalbin çok kırık," İri parmaklara sahip kemikli ellerinden biri saçlarımın arasına sızdığında yüksek seste seyreden ağlama krizimin sesi yavaşça alçalmaya, sessiz iç çekişlere dönmeye başlamıştı. Kolları belimden bir an olsun ayrılsın istemiyordum, şu an birine o kadar ihtiyacım vardı ki bu an hiç bitmesin ve hep bu anda kalalım istiyordum. "Ve ben kırık kalbini tamir edeceğime yemin ettim," Yüzü boynumun girintisini kendine yuva edinmişti, bana sımsıkı şekilde sarılmıştı. Boynuma sessiz ve bir o kadar da derin bir nefes verirken ağlamamın durduğunu fark etmiş gibi beni kendinden uzaklaştırdı ve yüzümdeki şaşkınlık ifadesi karşısında sakince tebessüm etti. Yaşadığım şokun herhangi bir lisanda herhangi bir karşılığı olmadığına çok emindim. 🌻 Kapak Tasarımı: Freya Design
Rüya Günlükleri by YsmnUnal
Rüya Günlükleri
YsmnUnal
  • Reads 278,047
  • Votes 11,266
  • Parts 51
"Ruhunun rengârenk olduğunu rüyalarında anlayacaksın." İlkim Aksoy... 26 yaşında. Başarısız bir evliliğin sancılarıyla kıvranırken yıllar önce karşılaştığı bir adamın apansız telefonu üzerine izini kaybettirmek için yola çıkıyor. Yıllardır tuttuğu günlüklerinde çok büyük bir gizem saklı... Samuel Paul Reynolds... 22 yaşında. Londra'nın en gözde bekarı, konservatuvardan mezun olmasına aylar kala şöhretin basamaklarını tırmanıyor. Altında ter döktüğü parlak sahne ışıklarının aksine gözlerini kapattığında kâbuslarındaki koyu karanlığa teslim ediyor ruhunu. Giovanni Del Nico... 33 yaşında. Babasının antika dükkânında bulduğu bir kitabın satırları değiştiriyor tüm hayatını. Bir yabancının, ona içki ısmarladığı gece mahvediyor tüm düzeni. Serkan Demir... 47 yaşında. Marmara Depreminde ailesiyle beraber tüm umutlarını da göçük altında kaybeden bir psikiyatr... Azrail kanatlarında onu ailesine taşımadan önce çok önemli bir görevi var. Matthias Wegner... 30 yaşında. Babasının, şirketteki koltuğunu öz oğlundan daha çok sevmesinin bedellerini ödüyor, veliaht olduğu için sıkı bir disiplinle öğretildiği onca görgü kuralına uymaya kapatıldığı akıl hastanesinde dikkat ediyor artık. Aurora Bakker... 24 yaşında. Ailesini kaybetmenin sebep olduğu acıyı hazmedemen ihanet yakıyor canını bir de. Umut vaat eden bir teklifi masumca kabul ettiğinde başlıyor her şey... Jonathan Cooper... 59 yaşında. Renk körlüğünün intikamını almak istiyor. Aleksei Olegovich... Kimse yaşını bilmiyor. O sadece "Maestro". Hepsinin ortak bir sırrı var.
VAVEYLA by binnurnigiz
VAVEYLA
binnurnigiz
  • Reads 32,976,278
  • Votes 1,334,403
  • Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Reads 58,029,189
  • Votes 2,246,633
  • Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
KİMSESİZLER MATEMİ.
matmazelhayalleri
  • Reads 13,792,893
  • Votes 893,523
  • Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
GÜL KUYUSU
binnurnigiz
  • Reads 3,816,816
  • Votes 254,889
  • Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
ÇÜRÜK VİŞNE by matmazelhayalleri
ÇÜRÜK VİŞNE
matmazelhayalleri
  • Reads 24,576,372
  • Votes 18,233
  • Parts 1
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yollarında düşe kalka yaşarken, lisenin ona getireceklerinden habersizdi. Nefretin soylu nefsi yaşamın içinden kopup gelen vaveylaydı. Ruhunun dibini günahlarıya boyamış, cehennem azabıyla yanmıştı. Kaçınılmaz sonun şafağında öfkesini ve nefretini harlarken planlarında olmayan tek şey ruhu yaralı bir kızın pençelerindeki tutkuyla bezenmiş ihtirastı. "Ruhumu ruhuna diktim. Bir daha ne sen çözebildin o ilmikleri ne de ben."