Okuduklarım
4 stories
ANAHTAR by S-Mare
S-Mare
  • WpView
    Reads 2,269,108
  • WpVote
    Votes 112,191
  • WpPart
    Parts 43
'Mara' ismi annesinin ona tek hediyesiydi. İsminin anlamı acı olsa da, annesi ona bambaşka bir amaçla vermişti bu ismi. Her seferinde bir şeytan olduğunu vurgulamak için... Babası ise ona Angelina derdi çünkü o babasının meleğiydi. Ama Mara ne annesinin söylediği gibi bir şeytan, ne de babasının söylediği gibi bir melekti. O Anahtardı. Cehennemin Anahtarı... Anahtar serisi 1. Kitap: Anahtar 2. Kitap: Mühür 3. Kitap: Araf 4. Kitap: Mahşer
Mahruyan Uyan!  by hanifetkryagmurtkr
hanifetkryagmurtkr
  • WpView
    Reads 236,016
  • WpVote
    Votes 16,961
  • WpPart
    Parts 56
Söyle Mahruyan saçlarının rengini Ben bilmem, renkleri anlat bana.. Güzel mi yüzün de sesin gibi? Anlat Mahruyan, kendini anlat bana.. Görmek için sadece gözler yetmezdi.En az göz kadar yürek de görmeliydi.Genç adamın körlüğü, uzuvları tam ancak yüreği kör olan genç kıza dahi ışık olabilirdi..Sadece kızın adama inanarak, yürekten duyması gereken tek bir cümle vardı: "Mahruyan Uyan'' ( Sevgili arkadaşlar romanımıza benzer isimler ve benzer içerikler görüyoruz. Kitabın isim ,içeriği ve tüm hakları bize aittir, kopyalamayınız.)
Rüya Bekçisi by ruhperver
ruhperver
  • WpView
    Reads 1,072,631
  • WpVote
    Votes 62,923
  • WpPart
    Parts 19
"Dahası sen bir rüyasın," dedi çocuk, "neden kendine yardım etmeyi denemiyorsun?" Emily herkes kadar sıradan biri olduğunu düşünüyordu. Herkes kadar sıkıcı ve alışılagelmiş bir adı, sürekli rastlayabileceğiniz türden bir görünüşü ve bisiklet sürmek gibi yavan hobileri vardı. Ne var ki bu genç kız bir gece yarısı yatağından zıplayarak uyandığında hiçbir şeyin bir daha asla aynı olmayacağından habersizdi. O artık kendini uykuların çok ötesinde ve hayallerin ulaşamayacağı kadar muhteşem bir dünyada bulmuştu. Fakat Emily'nin bu rüyadan uyanıp hiçbir şeyin göründüğü kadar harika olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti. "Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor, ve uykuda uyanıyormuşuz." -Montaigne
KUMA  by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 11,825,742
  • WpVote
    Votes 375,358
  • WpPart
    Parts 103
Bir evliliği ayakta tutan yegâne güç; adamın sevdası, kadının bu sevdaya sarılışıdır. Mutluluğun formülü birbirine sevmekte saklıdır. Bu formülü bozacak günler Eroğlu konağının kapısını çalıp içeri buyur edilir. Bebek hasretinin tutulduğu konakta KUMA rüzgârı eserken kaosa doğru sürükleyen fırtınaya iki kadın, bir adam tutulur. Hayat ters köşeden vurarak bebeği olamayan yıllarca bu eksikliğin acısını pervasızca çeken, hastaneden hastaneye koşuşuna, umut etmekten ve istemekten yorulmayan kadının hayatına kuma gölgesi düşürür. Karısının bebeği olmadığı her gün aşkı daha sağlam ayakta dururken seven adamın duygularını ve aklını yitirecek kâbus gerçekleşir. Kokladığı gülün üstüne bir kır çiçeği yerleşir, bu çiçek tohumunu verir ve sevdaya tutulmuş adamın kalbi ikiye bölünür. Konağa düğünsüz derneksiz üzerinde bir gelinlikle kapıdan içeri alınan kadını beklediğinden daha zor bir hayat, beklemediğinden daha kötü bir evlilik gerçekleşir. Zorlu sınavlara tabi tutulur, aşk ve sevgi yoksunu bir evlilikte ayakta durmaya çalışır. Kocası tarafından merhamet dilenen kadın halini alır. Sevda bir kadında tutku bir kadında aynı çatı altında zorlu yaşam sürdürülür. Arafta kalmış bir adamın, bu adama bağlı iki kadının yaşamı zorlu serüvenlerle akıbeti belli olmayan sona doğru giderler. Ateş düştüğü yeri yakar KUMA gelir. Hasreti kadın dindirir bebek doğar. Adam ikiye bölünür. Ve aşkı hangi kadın alacak sorusu akılları alır. Ben Ezo; üzerine kuma gelmiş kadınım. Şimdi sığındığım limanım kocamın kalbindeki aşkım. Ben Şerwan; bir kadının hayatını kalbine alan, bir kadının hayatını omzuna alan adamım. Ben Beritan; kuma giden kadınım. Benim tek dünyam kucağıma aldığım bebeğim.