Bilinmeyen numara: özlüyorum Gecemi, gündüzüme katacak kadar İçtiğim birada kaybolacak kadar Dinlediğim her şarkıda, Okuduğum her satırda Yeniden seni bulacak kadar Söylesen sevgili Neden Gidişin bu kadar acıtıyor...

Kirli bir gülüşü vardı. İnsanın ruhunu çeken, yavaşça öldüren. Öyle güzeldi ki... çiçek bahçesindeymiş gibi hissettirirdi. Nasıl öldüğünüzü anlamazdınız bile. Ama bana tersini yaptı... Canımı yaktı, öldürmedi. Yaşatmak için acıttı... House Of Cards| BangLo" ficin KaiSoo versiyonu

Aşkı bulduğumuzu nasıl anlarız? Ölümle buluşmamıza saniyeler kala mı? Yada o' nu başkasıyla görünce mi? Aşkın kendini ifade etme yolları çok farklıydı. Ama onların aşkı hepsinden daha farklıydı. Onlar nefretin aşka dönüştüğüne tanıklık ettiler. Her aşkın bir sonu vardır. Klasik başlayıp klasik biten sonlar. Bunların hikayesi öyle miydi peki? Klasik bir son mu yaşayacaklardı. ? Birbirlerini severken, kum taneleri gibi avuçlarından akıp kaybolacaklar mıydı? Her aşkın sonu vardır demiştim. Bu iki aşığa düzenlenen bir komplo , sonlarını getirmeye yeter miydi?. İkisi de birbiri için canlarını verirken? Karşılaştıkları yerde ilklerini ve sonlarını yaşayacaklarını bilselerdi, gene de birbirleriyle karşılaşmak ister miydiler. İkisi de birbirinin dudaklarında can verirken, hikayenin aslında asıl kahramanı olan cadı onlara bir hediye verdi. Diğer yaşamlarında karşılaşmaları için. Biliyordu, önceki yaşamda beraber olanlar sonraki yaşamlarında birbirleriyle olmuyordu. O kaderin cadısıydı. Bu yüzden kaçınılmaz sonlarını engelleyemediği için onlara bu ufak hediyeyi verdi. Ve onlardan söz vermelerini istedi. Ve iki genç hayatlarını bağlayan o sözcükleri söylediler.. "Ben Do Kyungsoo sonraki yaşamda seni bulacağıma, sana ilk kez aşık oluyormuş gibi aşık olmaya söz veriyorum." "Ben Kim Jong In sonraki yaşamda seni bulacağıma, sana ilk kez aşık oluyormuş gibi aşık olmaya söz veriyorum." Ve onlar 21 yüzyıl da yeniden karşılaştılar. Öldükleri, birbirinin dudaklarından son nefeslerini verdikleri zamanda. 13/01/2014 Kapak by : @Innaae

"Nasıl hissettin?" "Güzel." "Güzelsin zaten." pirates au//kaisoo

Eğer aradığınız normal bir hikaye ise üzgünüm, yanlış geldiniz. Çünkü benim hikayem en boktan olanıydı.

Kovulmuş bir meleğe aşık olmak... Bütün sınıf arkadaşlarımız isimlerini biliyordum, biri hariç. Yeni transfer. Arkamdaki sırada, serinkanlı siyaha çalan gözleri karşıya sabitlenmiş bir halde oturuyordu. Gözleri beni delip geçiyordu. Dolgun dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve o bir anlık duraksamada, kasvetli bir karanlık duygusunun bir gölge gibi üzerime çöktüğünü hissettim. Bu duygunun kaybolması sadece bir an sürdü, ama ben hala ona bakıyordum; esmer pürüzsüz tenine, karanlık gözlerine, dolgun dudaklarına, keskin çene hattına... Ve tapılası gülümsemesine. Fakat gülümsemesi dostça değildi, bela kelimesini heceleyen bir gülümsemeydi. Günahkar bir gülümsemeydi. Ve vaat doluydu. [Becca Fitzpatrick'in Hush Hush adlı serisinin Kaisoo çiftine uyarlamasıdır. Konu oturana kadarki bölümlerdeki kısımlar kitaptan tanıdık gelebilir seriyi daha önce okuyanlara, fakat ileriki bölümlerde kurgu farklı bir yön alacaktır ve ağır smut içerecektir. Umarım Hush Hush hayranları rahatsız olmaz -ki ben de onlardan biriyim, neyse-, Becca bacımız hakkını helal et.]

less i hear the less you'll say but you'll find that out anyway just like before...

Kyungsoo dünya turlarının ortasında grubunu bırakma pahasına kardeşini kurtarmaya kararlıydı. Kiraladığı jetle yola çıktığında sadece kariyerinin değil, bütün hayatının değişeceğini bilmiyordu. Uçak fırtınaya yakalanıp ıssız bir adanın yakınlarına düştüğünde uçağın pilotu Jongin ile birlikte hayatta kalma mücadelesi vermeleri gerekecekti. Günler haftalara dönüştüğünde giderek yakınlaşmaya başlayan ikili aradıkları cevapları bulabilecekler miydi?

Her şey Jongin'in Soo'yu , instagram yardım merkezi görevlisi sanmasıyla başladı. Hayran Kurgu #1

dünya dönerken biz hep ters koştuk, tersten konuştuk....