İnsanları saldırganlaştıran bir virüs tüm dünyaya yayılmaya başlamıştı ve ben çok güçsüzdüm, en azından o zamana kadar öyle sanıyordum. Bu virüs, çıkmam gereken yolculuk, o yolculukta güvenmem gereken yabancılar... artık hayatımın bir parçasıydı... . . Bu hikaye 22 Mart 2020 tarihinde yayımlanmıştır. Bu benim ilk hikayem, okuyarak destek olursanız çok sevinirim...

Güneş de severdi ayı ve ona ışığını bahşerdi ancak güneş karardığında ay için hiç ışık kalmazdı... "Kendini suçlama, bu hikayede batan güneş sen değilsin. Güneşin ardında ki karanlığı yansıtan aysın." . . . . . Babası alkol bağımlısı olan ve okulundaki bir çocuğu ölüme sürüklediği düşünülen, dışlanmış Nisan... Yalnız yaşayan ve hayatını nasıl kazandığını kimsenin bilmediği, karanlık ve insanları karanlığından uzak tutmaya çalışan Bera... Kendini asla sevemeyen ve insanların onu sevdiğine inanamayan Başak... Her ne yaparsa yapsın Başağın yaşadığı zorbalıkları ona unutturup aşkını kanıtlayamayan Furkan... Cinsel kimliğinden dolaylı yaşadığı zorluklara rağmen insanlara yardım etmek isteyen ve bu gençlerin sorunları fark eden Enes... ve her zaman yanında olan Giray... Bu gençlerin hikayesi lisenin son sınıfında kesişti. Yıllardır aynı ortamda bulunan ama birbirlerini fark etmeyen bu gençler hayatlarının kıyısında bir araya geldiler. Artık bu altı kalp beraber atacaktı...

Deniz çok hırçındı, kız çok yorgundu sonra bir liman buldu orası ona ev oldu, yuva oldu.beraber savaşmaya başladılar bu sefer dalgalarla ama kızın haberi yoktu onun yuvası onun sonu olacak idi...

Bizi yaşamadıklarımız değil yaşama ihtimalimiz varken yaşayamadıklarımız öldürdü.