blue wine
yırtılmıştı yüzlerimiz, ıslaktı kağıtlar, sabun içindeydi çamurlar, maviydi şaraplar. [tamamlandı]
yırtılmıştı yüzlerimiz, ıslaktı kağıtlar, sabun içindeydi çamurlar, maviydi şaraplar. [tamamlandı]
öyle neşeli bir cenaze ki bu, sen bile tabutundan kalkmış, kadeh kaldırıyorsun benimle, nankör,plastik taçlı kraliçem, artık senin marşın bana işlemez
lilith'in dudakları şekilsizdi, aralarından kaçan iniltiler devirdi, kimse duymazdı.
-lotus çiçeği (6) -belle vién (9) -hiç çocuğu olmayan kadın (4) -bazı kadınlar bazı şeyleri annelerinden öğrendi (20)
yoksa ne işin var burada saat gecenin bi' yarısı, tanıyorum ben bunu, fare kapanı.
her daim planlarına uyan, sessiz eşi ölünce çöktü diego. artık plan yapmıyor, çünkü biliyor, herkes plan yapıyor- peki tanrı bu işe ne diyor?