Sonsuz Yaşamlar
13 cerita
MİLYONDA BİR oleh HaKuGu2
MİLYONDA BİR
HaKuGu2
  • Membaca 9,418
  • Suara 1,839
  • Bagian 49
Bazen aşk, çok karmaşıktır.
MUMYA (Mobil oyun oldu) oleh HaKuGu
MUMYA (Mobil oyun oldu)
HaKuGu
  • Membaca 1,206,005
  • Suara 6,152
  • Bagian 4
Müzede başlayan lanet, Antik Mısır'da devam ediyor. Entrikalarla çevrili bir sarayda Firavun kim olacak? Günümüzden Antik devre uzanan dram ve romantizm dolu bir hikaye... ⌛️
ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ  oleh HaKuGu
ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ
HaKuGu
  • Membaca 647,848
  • Suara 74,987
  • Bagian 62
Bilmem ki Fedai, ölüm böyle bir şey mi? Ağzın açık ama nefes alamıyorsun. Gözlerin açık ama göremiyorsun. Göğsün hareketli gibi ama kalbin atmıyor. Bak ne güzel geçiyor bulutlar. Hava neden karardı birden bire? Kapatamadım bir kere daha gözlerimi. Kulaklarıma doluyor acı çığlıkların. Seni yeniden dövüyorlar. Deli diyorlar. Sahi bu hikayede asıl Fedai kim? Sen mi ben mi? Asıl kendini feda eden kim? Asıl ölümün köleliğini üstlenen kim? Ağlama artık. Bu hikaye bir bilmeceydi belki de. Ölümün gerçek Fedaisi'nin arandığı bir bilmece. Sence de cevap artık ortaya çıkmadı mı? Herkes etrafta korkağı ararken, asıl fedai teslim oldu bile. Çünkü ben... Ölümün korkak fedaisiyim.
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) oleh msmarvi
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)
msmarvi
  • Membaca 15,173,979
  • Suara 171,899
  • Bagian 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
FİRUZE oleh _Mehsa_
FİRUZE
_Mehsa_
  • Membaca 407,063
  • Suara 21,328
  • Bagian 17
𓇚𓇚𓇚 "Kaçma!" dedi Ezra yakarır gibi. " Bir kere de beni yakma, iki gözüm." Firuze kolunu kurtarmaya çalıştı. İzin vermedi Ezra. "Gitmem lazım." dedi Firuze titreyen bir sesle. Oysa sert çıkarmaya çalışmıştı sesini ama artık olmuyordu. Yıkılmıştı tüm duvarları, tutamıyordu bu enkazı. Bir kez daha gitmeye çalışınca Ezra'daki bütün ipler koptu. Şu Midyat hep sessizliğine mahkumdu ya! Sevdasını haykırınca göğe şimşekler çaktı sanki yer yüzünde. "Kahrolmayasıca! "dedi onu kollarına alarak. Bir kolu Firuze'nin ince belini sardı. Boşta kalan ise güzel gözlerini kaçırmasın diye Firuze'nin yüzünü kavradı. Bir kere daha isyanını haykırdı ona. "Kahrolmayasıca! Ben daha sana nasıl anlatayım seni sevdiğimi! " Firuze onun kollarında sarsıla sarsıla ağlamaya başladı ama Ezra bunu bile görmüyordu. "Senin sevdanı demire söyledim, boynunu büktü. Taşa fısıldadım, yükümden dağıldı. Şu dağa bağırsam yıkılır ama bir sen anlamadın Firuze!" Bir kere daha sarstı onu. Dudakları arasında sadece Firuze'nin göz yaşları, Ezra'nın ise haykırışları kadar bir mesafe vardı. Aşılsaydı bu uçurum, sönerdi belki bu hasret ama bir nefeslik bu mesafe kaybolmuş yıllar kadar uzundu işte. "Keşke kör kalsaydım!" dedi ona doğru." Keşke kör kalsaydım da senle kör olmasaydı şu gönlüm!" Firuze'nin gözlerine değdi gözleri. Ağladığını fark etti. O da yıkıldı karşısında. Saman alevi yandı sarı renginde. Söndü Firuze'nin kara gözlerinde. "Neden?" dedi yıllardır dilinin ucunda tuttuğu, boğazına düğüm ettiği soruyu sonunda sorarak. "Neden kaçıyorsun benden?" 𓇚𓇚𓇚 19.09
TELEFERİK oleh HaKuGu
TELEFERİK
HaKuGu
  • Membaca 1,778,346
  • Suara 78,515
  • Bagian 87
Hayal ve Selim tek kişilik ücret ödedikleri teleferikte mahsur kaldıklarında planları alt üst olur. Kurtarma ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen uzun süre aşağı inemeyen ikili için yapılacak pek fazla bir şey yoktur. Yalnız işler ikisinin de umduğu gibi gitmez ve ballı lahmacun tadında eğlencenin kapıları açılmış olur. ❄️
RÜYALARIN PEŞİNDE (ARA VERİLDİ) oleh deniizkandemiir
RÜYALARIN PEŞİNDE (ARA VERİLDİ)
deniizkandemiir
  • Membaca 30,799
  • Suara 3,607
  • Bagian 23
Hayatı uykularından kaçmakla geçmiş yalnız bir kız geçirdiği trafik kazası sonrası hastanede uyutulduğunda rüyasında gördüklerini aklından çıkaramaz. Bir katil, bir kurban ve bir cinayet... Kendi geçmişinden kaçmaya devam mı edecek yoksa kırık bir aynanın kendisine yansıttığı rüyasındaki o adamı kurtarmak için yola mı çıkacak? İnsanın kim olduğunu kabullenmesi her zaman kolay değildir, özellikle içinizde açığa çıkmak için sabırla bekleyen bir canavar varsa. Polisiye, suç ve bir aşk hikayesi. . "Sana söylemiştim. Bir gün öyle bir hale geleceğim ki, bileğime taktığın kelepçe bile yeterli gelmeyecek. Zihnimi kelepçeleyemezsin. Vücudumu bir odaya kapatsan bile, bu zihnin içinde insanlar ölmeye devam edecek." . Gözünü kapatırsan, görmezsin. Görmezsen, değiştirmek zorunda hissetmezsin. Ta ki uyuyana kadar. Sen aynasın. İnsanların, yaşamların ve ölümlerin aynasısın. Şimdi o insanları ölümden kurtarmak da, kurtarırken öldürmek de senin elinde. -HER CUMA YENİ BÖLÜM- -Kitap içerisinde şiddet ögeleri bulunmaktadır. Çok genç zihinler için uygu değildir.- Bu güzel kapak için @zeynepizem 'e teşekkürler! ❤️
AURORA oleh AdaliaAlyssa
AURORA
AdaliaAlyssa
  • Membaca 1,840,530
  • Suara 146,620
  • Bagian 46
(Aurora Serisi'nin 1. kitabıdır. Seri iki kitaptan oluşmaktadır.) Özel güçlere sahip 12 insanı başka bir gezegene sürgün etmek ve onları bunun bir sürgün olduğundan haberdar etmemek, işin en kolay kısmıydı. Fakat her şeyin bu kadar karmaşık hale geleceği kimse tarafından bilinmiyordu. Güçler, beraberinde düşmanları da getirdi. Kayıp Kraliçe'nin varlığı, güçlü ruhların özgür kalacağı Aurora için çok önemliydi. Gerçek ismiyle Alicia ancak kendi bildiği kadarıyla Aisley, Dünya'ya ayak bastığı an bir devinimin habercisi olduğunu, bu uğurda sevdiklerinden vazgeçmek zorunda kalacağını nereden bilebilirdi ki? Kimliğinden bile haberdar değilken, çok önemli biri olduğuna nasıl emin olabilirdi? •Başlangıç tarihi: 3 Ocak 2016 •#1 Bilim Kurgu Not: Bu kitap Ekim 2020'de, seri tamamlandıktan sonra düzenlenmiştir. Kapak tasarımı için @Elcin_64 'e sonsuz teşekkürler!
Kalp İkizi (Umut Serisi 6) oleh seyma_demir
Kalp İkizi (Umut Serisi 6)
seyma_demir
  • Membaca 204,818
  • Suara 17,920
  • Bagian 26
İnsan gördüğüne mi aşık olur, hissettiğine mi? Kader mahkumu olan Musa evvelden beri aşık olduğu Yüsra'dan mektup aldığında, hayata küsmek üzeredir. Aşk satırları tutuşturur ve mektupların arkası kesilmez. Ancak onun hiç ummadığı, köyün veterineri, evde kalmış diye adlandırılan Rana olduğunu bilmiyordur. Yazılan satırlarda Yüsra'yı bulmayı beklerken, hep o kızı buluyor ve delirme noktasına geliyordur. İkizi İsa'nın ise, küçüklüğünden beri ona yapışan Koca Meraklısı beşik kertmesiyle başı derttedir. Önceleri kız başına türlü işler açtığı için birbirlerinden adeta nefret eden ikili, seneler sonra yine bir yanlış anlamayla karşı karşıya kalacak ve birbirlerine mecbur kaldıkları bir hafta geçireceklerdir. İsa, tombul diye dalga geçtiği kızın adeta bir huriye dönüştüğünü görünce, kızı sahiplenmeden, kıskanmadan edemez. İki kardeşin hayatı aynı anda şekillenir. Tıpkı doğdukları anda olduğu gibi... İkisi de asıl kalp ikizlerini bulabilecek midir?
HÜKÜMRAN  oleh sumeyyelkoc
HÜKÜMRAN
sumeyyelkoc
  • Membaca 6,557,512
  • Suara 429,150
  • Bagian 75
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidişime engel olamayacaktı. Saatler içinde çökmüştü güzel yüzü. Bomboştu karanlık gözleri. Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki bıçağı kalbine saplamışım da geri çekmek bilmemişim gibi. "Bu bir son değil," dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. "Gideceksin ve ne yazık ki ben seni bırakmayacağım. Daha önce de söylediğim gibi, istersen dünyanın öbür ucuna git, yine de bulurum seni. Ama eğer seni bulduğumda, bir şeylere mecbur kalmadığını anlarsam, ikimize de geçmiş olsun. Eğer ki gerçekten benden intikam almışsan..." Gözlerine uzun uzun bakmak, dakikalarca nefes tutmakla eş değerdi. "Dua et ki Allah seni karşıma çıkarmasın."