Bir Savcı ve bir Doktor iki can dostu düşünün. Dolunay ve Ayda İkiside anasız ve babasız bir tek onları öz kızı gibi gören Tuğrul amcaları ve Aysel teyzeleri var. Şimdi de bir tim düşünün kardeş gibiler hergün birbirlerine canlarını emanet ediyorlar. BOZKURT TİM'İ Selim : Tim komutanı düşmana korku salar. Eli silah tutsa da kalbi yumuşacıktır. Biraz inatçı ama olsun 😂😎🇹🇷 Yavuz : Bozkurt timinde üsteğmen Düşmana merhameti yok ama sevdiğine yufka yüreklidir. Sevdiği için, Vatanı için gözünü kırpmadan şehit olur. Tüm Mehmetçik ve Tüm Türk evladı gibi. Mahmut : ? Şeref : ? Samet : ? Orhan : ? Bu timin yüzbaşısı Selim kalbini aşka kapamış ihanet yemiş biri. Bu timin üsteğmeni olan Yavuz biraz bahtsız o da aşkdan yaralı... Birbirlerini başkalarıyla paylaşamayan bu Savcı ve Doktor iki arkadaşın kapısını aşk çalarsa nolur arkadaşlıkları bozulur mu? Yoksa daha da sağlamlaşır mı? Peki geçmişteki sırlar peşlerini bırakmazsa En güvenilen Hain çıkarsa Eğer siz de timin geri kalan üyelerini ve bu iki çatlak arkadaşın maceralarını okumak isterseniz kitabımıza davetlisiniz. Şimdiden HOŞGELDİNİZ... ❤️🇹🇷🕋

vatani ugruna canini verecek bi kadin ve bi adam..

YUVA YAPTIK GÖKLERE,BAŞ DÖNDÜREN YERLERE!!!!!!

Özel Harekat Komandolarının Aksiyon dolu hikayeleri.

Hamza DEMİR, Kızıl Elmayı dava bellemiş bir genç... Vatan uğruna canını seve seve verecek yiğit bir Özel Harekâtcı... Güney Doğuda Dağların Aslanı, İstanbul'da İstihbaratın Bozkurtu... Asiye Gül OSMANOĞLU hem öksüz hem yetim, Bilinmeyen Osmanlı Torunu.. Şehit anne babasının sevdasını kitaba dökerek ölümsüzleştirme hayalini barındıran bir yazar.. ... "Ayrı dünyaların insanıydık fakat aynı ruhları barındırıyormuşuz ne garip Karanlık Beyefendi!.." Gözleri yine fayansta olmasına rağmen kendinden emin cesur bir ses tonuyla söylemişti. Şaşmamalıydım öyle değil mi? Hiç bir şey demeden omzumdaki namusum bildiğim beremi , demir sesini ruhuma işleten kelepçemi ve belimdeki kıymetlim olan silahımı çıkarıp masaya hızla koydum. Her ne kadar cesur görünse de yerinde sekti. Korkmuştu. " ÜLKEN İÇİN YAŞA AŞKIN İÇİN ÖL!"🇹🇷 Dikkat bu bir İslâmî Versiyon Kitabıdır!📓 KIZIL ELMA🏡 ... ■DİKKAT MİZAH İÇERİR;)

Annesi ve babası vatan için şehit düşmüş, hayata vatanı ve kardeşi ile tutunan bir KADIN TÜRK ASKERİ. Hayatında araba, ev, para, pul...herşeye sahip olan ama hayattan nefretetmiş, yaşama amacı sadece vatan olan TÜRK ASKERİ. ⬇️ ⬇️ ⬇️ BÖLÜMLER DÜZENLİ OLARAK SALI GÜNLERİ YAYINLANACAKTIR.

2023ün manası ne? Neden turkiyeyle uğraşıyorlar? Neden sadece müslüman coğrafyasında zulüm var? Mehdi ne zaman zuhur edicek? Dabbetül arz ne? Tüm gerçekler bu kitapta...

"Hiç ateş okyanusta yanar mı..?" İşte o aşkından yanıyordu...

Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.