Mabelle✨
4 stories
Kuzguni by IkiArkadas
Kuzguni
IkiArkadas
  • Reads 50,903
  • Votes 3,169
  • Parts 39
Prenses Alita Waldorf, Kral Hagen'ın hayatta kalan tek kardeşidir. Toplumun ondan beklentisinin aksine, hayır işleri ilgilenip çocuk doğurmak yerine siyasetin içinde olan prenses yirmi beş yaşına geldiğinde ağabeyi Kral Hagen onu uygun bir soylu ile evlendirmeye karar verir. Güce ulaşmaya çalışırken ona ayak bağı olmayacak, genç ve tecrübesiz bir adamla evlenmek isteyen hırslı Alita, Hallstein ailesinin yirmi yaşındaki en küçük oğlu Alois Hallstein'ı kendine eş olarak seçer. Tam bu noktada, hayatını kusursuz bir düzene soktuğunu düşünürken ağabeyi Kral Hagen sebebi bilinmeyen bir hastalıktan dolayı aniden ölür ve henüz sahip olduğu kusursuz hayatı alt üst olur. Keskin kişiliği sebebiyle halihazırda düşmanları olan Alita, peşini bırakmayan sırları ile kendini bir anda taht mücadelesinin içinde bulurken kime güveneceğini bilemez. Fakat içten içe her zaman arzuladığı güç için gözünü karartırmıştır ve bu yoldan dönmeye niyeti yoktur. * * * Amcası Gustav ile dairesindeki şöminenin karşısına oturan Alita dalgın gözlerler yanan ateşi izliyordu. Dışarıda, adeta bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun sesi alevlerin arasından yükselen çıtırtılara karışırken aralarındaki sessizlik lanetlenmiş gibiydi. İçini çekerek, saçlarını örten siyah şalını düzeltip bakışlarını yanında oturan amcasına çevirdi. Konuşmaları çıkmaza girmişken adamın onu izleyen iri, mavi gözleri artık Alita'ya güven vermiyordu. "Bugüne kadar hangi kral destek alarak tahta çıktı? Tüm krallık babamdan nefret ediyordu, bu onu durdurmadı." "Baban tacını alabilmek için tüm krallıkla savaştı, sen de mi bunu istiyorsun? İnsanlar Hagen'ın oğlunu senin öldürdüğüne inanıyor. Kapımıza getireceğin savaş senin adına hiç kolay olmaz, korunaklı surların arkasına saklanamazsın. Bu gözünü korkutmuyor mu?" Alita konuşurken tereddüt etmedi, artık amac
Sonsuz Esaret by IkiArkadas
Sonsuz Esaret
IkiArkadas
  • Reads 37,569
  • Votes 1,393
  • Parts 14
M.Ö 146 - Roma Cumhuriyeti. İskender'in imparatorluğunu tarihe gömen, kadim Yunanistan'ı kılıcının önünde diz çöktüren General Octavian genç yaşında aldığı gösterişli zaferlerinin ardından adını tarihin altın sayfalarına yazdırmaya kararlıdır. Fakat şehirleri ateşe vererek aradığı düşmanının evlenmek üzere olduğu nişanlısını savaş ganimeti olarak yanında taşıdığından habersizdir. Güzelliği ile onu etkilemeyi başaran Dilla'yı geriye sadece küller kalan şehrinden alarak kendisi ile birlikte Roma'ya götürür. Sırtında damgasını taşıyan kölesi artık onun hem en yakını hem de en büyük düşmanıdır. * * * "Başını eğ ve sakın bir daha aksi söylenmedikçe kaldırma." "Ama-" "Sen bir hiçsin Dilla. Nasıl ki bir çizme başını kaldırıp sahibine bakamıyorsa, sen de bakamazsın." Sırtındaki kanlı damga, Zenobia'nın çubuğundan gelen darbe ile canını daha fazla yakarken başını öne eğmişti. İçinden Dilla diye geçirmişti, bu benim adım bile değil. Doğduğunda ona verilen isim ölmüştü. Bir zamanlar olduğu özgür kadın ölmüştü. Ona kim olduğunu hatırlatacak her şey yanan şehirle birlikte küle dönüşmüştü. Ateşlerin içinde geriye sadece Dilla kalmıştı. Ölen kadın hürdü fakat Dilla sırtındaki damga ile köle olarak doğmuştu. Ölen kadının korkuları vardı fakat Dilla'nın kaybedecek hiçbir şeyi yoktu.
Gerçek Güzellik by MirenaMartinell
Gerçek Güzellik
MirenaMartinell
  • Reads 32,712
  • Votes 2,142
  • Parts 41
Rönesans İtalya'sının taş duvarları arasında, ruhunun derinliklerine dokunan yaralarla büyümüş bir genç kadın: Maddalena De Benardi... Roma'nın soylu hanedanlarından birinde, sevgisizliğin gölgesinde yetişmiş; ama içindeki hayat dolu kıvılcımı, hiçbir zaman söndürmemiştir. Küçük yaşta sığındığı Lucca'da, resmin büyüsüne inanarak yüzünü tuvallere emanet ederken, kendi hikâyesini de usulca yazmaya başlamıştır. Ta ki, Roma'dan gelen bir mektupla tüm renkleri silininceye dek... Ve sonra karşısına çıkar Sandrino Panzio. Gençlik şarabının rehavetini dudaklarında taşıyan, hayatın zevklerine düşkün, alaycı gülümsemesiyle baş döndüren, Panzio ailesinin varisi. Çapkınlığıyla ün salmış bu adamın parıltılı cazibesi Maddalena'yı hem ürkütür hem büyüler. Çünkü Sandrino, sadece bir adam değil; öfkeyle savrulan, tutkuyla parlayan bir yansımadır onun için. Ama bu hikâyede aşk, zarif bir dans değildir. Gururun, intikamın, inatla yanan kalplerin ve geçmişin kırık aynasında aranan gerçek bir güzelliğin hikâyesidir bu. Maddalena'nın gözleriyle başlayan bir mücadelede, Sandrino'nun kalbine uzanan yol; arzuyla, inatla ve kırılgan bir cesaretle örülüdür. Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm fiili haklarımı talep edeceğim.
Muhteşem Güzellik by MirenaMartinell
Muhteşem Güzellik
MirenaMartinell
  • Reads 96,236
  • Votes 6,342
  • Parts 42
1507 Roma'sı... Tanrı'ya adanmış sanatın gölgesinde, fresklerin, çan seslerinin ve suskun bakışların arasında, bir kadının özgürlüğü ile bir adamın sahip olma arzusu çarpışıyor. Clarissa Virgilio... Banker bir ailenin zarif kızı, Roma'nın saygıdeğer hanımefendisi. Yüzünün ardında renklerle bezenmiş bir ruh taşıyor. Kuralların ve sorumlulukların içinde büyümüş olsa da, içindeki mağrur ve keskin dilli genç kadını hiçbir zincir bastıramamış. Sanata âşık, özgürlüğe tutkun... ve çocukken verilen bir söz sayesinde, hâlâ kimsenin eşi değil. Andreani Ludovico... İtalyan asilzadesi, bir yüzbaşı. Güce alışkın, itaate meyilli dünyasında, Clarissa'nın meydan okuyan yeşim gözleriyle karşılaştığında tüm ezberleri bozuluyor. Onun zarafeti, omuzlarındaki vakur diklik, içinden parlayan ışık... Ona sahip olmalı. Her şeye rağmen. Ama Clarissa bir tablo değil... Boyun eğmek üzere çerçevelenecek biri değil. Ve aşk bazen, Tanrı'nın bile dokunmaktan çekindiği en güzel freskleri bozar. Sanatın, tutkunun ve gururun iç içe geçtiği bu hikâye; bir kadının seçim hakkı ile bir erkeğin arzusunun çarpıştığı Roma'da nefes alıyor. "Muhteşem Güzellik", Rönesans'ın altın yaldızlı çerçevesinde, zamansız bir aşkın izini sürüyor. ** Hikayelerimin çalınması, kopyalanması ve benzeri durumlarda Türk Ceza Kanunu ve Anayasamızda yer alan tüm haklarımı kullanacağım.