yagmurdikmen1
Sessizliğin bir sesi vardı.
Ve bazen en büyük çarpışmalar, tek bir kelime edilmeden yaşanırdı.
Duru, hayatla arasına kalın duvarlar örmüş, az konuşan ama derin hisseden bir kızdı. Babasının gölgesinde, yokluğun içinde, kendi küçük evreninde büyümüştü. Gülümsemeyi unutmamıştı ama kimseye de göstermiyordu.
Savaş...
Hayatı ciddiye almayan, küfrüyle bile ruhunu örten, yaralı bir adamdı. Ama gözleri, bakışları ve çığlığı başka bir şey anlatıyordu.
Onlar hiç konuşmamışlardı. Ta ki bir bakış, bir sessizlik ve bir karşılaşma, onları içten içe birbirlerine çarpana kadar.
Bu bir aşk hikâyesi değildi sadece.
Bu, iki ruhun gürültüsüz bir çarpışmasıydı.
İz bırakan, kanatmayan ama unutturmaz bir çarpışma.