Sevdiğini kaybeden bir adamdı Murat KARTAL. Sevgi iliklerine işlemişken tüm hayalleri,hevesleri yarım kaldı. Nefret etti aşktan. Bir daha sevmemeye yemin etmişti. Ama hayat ondan habersiz planlarını yapmıştı bile.Her şey bir sardunya ile başlamıştı. Minicik bir çiçek sonsuza kadar hayatını değiştirmişti.

Okuldan atılan birkaç zibidinin, serserinin gittiği bir yer sanırdı akşam liselerini, soluksuz bir hayatın onu beklediğinden habersiz..

Babamı hiç tanımamıştım.Ancak yatalak olan anneme göre ben tam bir hayal kırıklığıyım. Ben Lucy Thomson ve inanın ki şeytanın aşık olabileceğini hiç tahmin etmezdim..

Elini kaldırdı ve ateşi kum gibi havaya saçtığında alevden bir çember etrafımızı sardı. ''Her şeyi ateşe vereceğim." dedi sakince. "İlk kıvılcım da sen olacaksın." •• Kapak tasarımı şahsıma aittir.

Sayıner Ailesi #1# Beş kardeşin aşklarının ele alındığı hikâyede, kimi zaman tutkuyu, kimi zaman saflığı, kimi zaman da komediyi yaşayacaksınız. İstanbuldaki Sayıner Ailesini tanımaya hazır mısınız? @tugcaa ve @cokguluyombenya ortak kitabıdır. ©Tüm Hakları Saklıdır. -2014-

Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayacağız ve bakalım sonunda hangisi bulacağız? Nisa ve Semih'in dünyasına adım atarak, ikisinin de nasıl değişimler geçirip, neler yaşadığının tanığı olacağız. Bazı yerlerde gülümseyip, bazı yerlerde hüzünleneceğiz çünkü onların bize anlatacağı çok şey olacak. Bakalım siz en çok hangisini haklı bulacaksınız... Küçükken kalbinizi hiç olmadık birine kaptırsanız, geçen zamanla o yer daha da sağlamlaşsa, sonrasında da onun sizi fark etmesi için bir şansa kavuşsanız ne yaparsınız? Nisa için büyük bir şanstı Semih'in yanında çalışacağı dört ay. Tabi bu işe başlarken attığı adım aslında büyük bir yalandı. Yalanla başlayan bir şeyin devamı sizce nasıl olur? Nisa bize bunun nasıl olduğunu anlatmaya çalışacak bakalım başarılı olabilecek mi? Hepimiz eskilerin "Büyük lokma ye, büyük konuşma!" lafını biliriz. Sizce bu sözü Semih'in duyması için kaç yıl geçmiş olmalı. Çünkü ettiği büyük laflar, boğazında kalacak. Tabi öğrendiği gerçeklerle de olaylar çok farklı noktalara ulaşacak. Üstelik 'yalan' konusunda çok katı olan biri, hayatının en önemli adımının bunla şekillendiğini öğrense... Mantığı ve kalbi arasında sıkışıp kalsa... Sanırım onun yerinde olmayı hiçbirimiz istemezdik. Aşk mı, Gurur mu? Bakalım sizin seçiminiz hangisi olacak? ;)

''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan önce son kez bana bakıp göz kırptı. ''Dikkat et de, çam yarması seni ezmesin, çilli.'' Devam kitabı Bir İçim Su'dur.

Simge sevdiği her şeyi kaybetmiş ve bu kaybın verdiği üzüntüyü daha fazla kaldıramamış, kendince intikam oyunu dediği, sonu ölüm ile biten bir girdaba girmiş genç bir kızdır. Her şey tam da Simge'nin düşlediği gibi giderken bir gece aniden gelen telefonla bildiği bütün doğrular yok olmuş, Simge'yi daha da zor bir hayat beklemeye başlamıştır. Üstelik gelen telefonla birlikte hayatına onu kendinden bile daha iyi tanıyan bir yabancı dahil oluvermiştir. Mor Bileklikli Katil... Bu onun adaleti... Onun zamanı... O ÖLÜM MELEĞİ ERİS Kitabıma Hoşgeldiniz

'Oysa ki sen okyanustun.Ve ben, kıyından geçmek yerine,küçük teknemle dalgalarında boğuşmayı seçtim.' ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ Balerinde mahsur kalarak başlayan tanışma hikâyemizi hatırlayınca, bakışlarımı gökyüzüne çevirerek gülümsedim. "Bir yerde okumuştum," diyerek bakışlarımı yanımda uzanmış eşsiz adama çevirdim."Aynen şöyle yazıyordu 'Derler ki tesadüf diye bir şey yoktur.' "diyerek ayağa kalktım.Belki de durmadan karşılaşmamızın nedeni yollarımızın aynı yöne çıktığı içindir. Benim kalkmamla oda uzandığı yerden ayağa kalktı. Ben ise ona aldırmadan ışıklarla çevrilmiş lunaparkta yürümeye başladım. "Yalan söylüyorlar," diye bağırdığında bakışlarımı ona çevirdim.Ne yalanından bahsediyordu bu? Koşarak yanıma gelip sözlerine devam etti." Ben de bir yerde okumuştum,aynen şöyle yazıyordu 'Derler ki aşk tesadüfleri sever.' " diyerek dudaklarını dudaklarıma dokundurdu... ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ "Bu gece bir yıldız tut, ben bu yıldız kadar uzağında görünsem bile aslında hep senin yanında,seni takip ediyor olucam..." ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ "Gecenin tam ortasında,tüm şehir uyurken,ışıkları gökyüzünü delen lunaparktan biliyordum hikayemizi..."

Yavru deve bir gün annesine sormuş anne bizim toynaklarımız neden bu kadar büyük? Anne deve cevap vermiş biz çölde kuma çok sağlam basarız rüzgarlar bizi sarsamaz. Yavru deve tekrar sormuş anne bizim boynumuz niye bu kadar uzun? Anne deve cevap vermiş biz çölde uzaktan gelen tehlikleri çok iyi görürüz. Yavru deve durmuş anne biz süperiz demiş ve eklemiş o zaman Atatürk orman çiftliğinde ne işimiz var?! BU HİKAYEYI BİLİRMİSİNİZ BİLMEM AMA BEN BU HİKAYENİN DEVAMINI YAZIYORUM O YAVRU DEVE HARİKALAR YARATABİLECEĞİ ÇÖLE KAVUŞUCAK VE DEDİĞİ GİBİ SÜPER OLDUĞUNU BÜTÜN DÜNYAYA KANITLAYACAK.