Ay tanrıçası Nyx ile yar-ı tanrı Linus'un birbirine tutundukları zorlu bir aşk hikayesi.

Bir katilin hikayesiydi bu, sonsuz acı, imkansız bir aşk. Bora ve Derin'in arasına fazlasıyla engel çıkar, bu engelleri birlikle yerle bir edebilirler mi?

"Sarıl, sımsıkı sarıl bana Hünkar! Öyle bir sarıl ki kokun sinsin üstüme. Sinsin de gelmeyeceğini bildiğim halde umut olsun bana sen kokan ben." 💫 "Ben... sen diye diye kendimi kaybetmişim Ali Rahmet! Ben seni gecenin en karanlık saatinde gözlerimden akan yaşların izini aynada takip ederken bile yüzümdeki tebessümle seviyorum! Seviyorum da, senin bundan hiç haberin olmuyor." 🌗İşte tamda her gün, her gece bu noktada başlıyordu hikayeleri. Çünkü aşk hep hatırlatır diğer yarısını, sevdasını, acı da hep sızlatır yarım kalan o aşkı. İkiside alev alacaklarını bile bile bu aşk yangınına koyun koyuna sarıldılar ve yıkımlar o zaman başladı. Tabi geri dönüşü de olmadı hiç bişeyin! KADIN GİTTİ ● ADAM İNCİNDİ ● KADIN GİTTİ ATEŞE DEĞDİ, YANDI● DÖNDÜ ADAMA DEĞDİ, YAKTI ● BİR ACININ SANCISI BELİRİVERDİ VE O ACI ARTIK DİNMEDİ ● YIL 1981 ● AŞKIN SİYAH BEYAZ OLDUĞU, YAZISININ TATLI ACI HİSSİYATI İLE BİRAZ BURUK BİR KİTAP - 'DİĞER YARIM'🌗

Dışı günlük güneşlik bir yaz mevsimi;içi sonbahar eylül,ekim, kasımda dalından intihar eden yaprak misali olanlara..

Yıllar yıllar öncesinden, geleceğe konu olan bir kehanet... Vakti zamanında birbirinden ayrılmaya mahkum olan iki ruh... Yazıları değişen, gizemli bir kitap... Ve iki yeni ruh... Ateş ve Su ruhunun son temsilcisi olan iki yeni ruh semadan yeryüzüne süzüldü. Bir kez daha bir aşk daha düşmanlık yüzünden engellenmeye çalışıldı. Lakin hiçbir şey 500 yıl önceki gibi olmayacaktır. Ölüm her an kapıda. Gizemler leylin karanlığında. Yürekler ağızlarda. Yalanlar nehar kadar ortada. Acı ise... O her yerde. Bakalım bir dansla birbirine bağlanan iki ruhun sonu ne olacak? KOD ADI : ATEŞ VE SUYUN DANSI...

''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."

Bir üvey kardeş hikayesidir. Not; 1-) Kitabımda kesinlikle üvey kardeş aşkı yoktur. 2-) Kitabımda reklam yapan kişilerin yorumları silinecektir. 3-) Yeni bölümler en az 15 vote de gelecektir. Kardeşliğin değerini bilmemeleri birbirlerine mâl oldu... Onlar birbirlerinden ölesiye nefret ederken aynı zamanda birbirlerine ağlayacak bir omuz oldular. Kıskançlık ve hırs gözlerini öyle bir karartı ki, gözlerini acı bir sonla açabildiler. O acı son aslında onlar yeni bir başlangıçları, yeni bir şanslarıydı. İlayda ve Mert. Bunlar ikiz kardeş. Naz. İlayda ve Mert'in üvey kardeşleri. Naz, onların yeni oyuncağıydı. Yani onlar öyle sanıyorlardı Onların öfkesi bir sonu oldu. Fakat aynı zamanda yeni bir başlangıç. }Zaman hiç bir şeyi iyileştirmiyor. Sadece acı ile yaşamayı öğretiyor{ }Kimse ağladığını fark etmez, kimse üzüntünü fark etmez, kimse acını fark etmez. Ama hatalarını herkes görürür...{

Tanımadığı yürekte aşkı bulanlardanım...

önceden okuduklarınızı unutun ve lütfen okuyun açıklmadaki gibi basit değil. Normal ve sakin bi hayat yaşayan 17 yaşındaki ay' ın geçmişin kötülüklerinden annesi tarafından korunan 18 yaşına girmeden 1 hafta önce yurt dışında gizemli bir şekilde kazandığı okulda giderek hayatı boyunca ondan saklanan gerçekler ve sırlarla karşı karşıya gelerek kiminle karşı karşıya olduğunu öğrenmesi ve gerçekde kim olduğunu öğrenmesi ve geleceğin sadece onun elinde olması. Hiç bir zaman tanıyamdığı ablası... Tüm geleceğin onun ellerinde olması.... Dünyayı kurtarıcak son melek olması.... Peki onu bu yükten kim kurtarıcak..

İnsan kendi sonunu kendisi getirebilirmiydi? Nefes nefese kalmış bir şekilde diz kapağının üzerine oturmuş alnıma tutulmuş olan silahı umursamadan sadece onu düşünüyordum. Belki de buradan çıkamayacaktım. Çıkıp çıkmamam umrumda değildi zaten. Sadece o umrumdaydı devam edecekmiydi bensiz Verdiği sözü yerine getirecek miydi? Gözlerimi kapattım. Ne olacaksa olsundu, saniyeler sonra duyabildiğim tek ses iki el sıkılmış silah sesi ve o metaliksi koku... ..... Duru ailesinin baskısıyla eğitiminin devam edebilmesi için yatılı bir okula kayıt olmuştur. Ama bu okul diğer okullardan farklı olmaksızın okul kız ve erkeklerin birbirine düşman olması sonucunda okul ikiye ayrılmış durumda. Okulun kız pansiyonunun dolu olması sonucunda Duru geçici bir süreliğine erkek pansiyonunda kalmak zorundadır ve orada birbirinden sevecen 6 erkekle tanışır. Duru'nun kalbi erkekleri tutsada zihni kızlarda bakalım onu neler bekliyor? Peki Duru altı cambazdan biri olan hokkabaz sinirli bay kibirliden kalpini koruyabilecek mi? Tik tak tik tak tik tak zamanın doldu sizi bu hikaye alalım içeride seni bekleyen koca bir aile var. Kapak tasarımı: @perlasila