Bir insan ne kadar fazla sevebilir? Sevdiği adam için nelerden vazgeçebilir? Ve belki de asıl soru... Gitmek sevdaya dahil midir? Elleriyle gözlerini kapatıp ışıkları kim söndürdü diye soran, karanlıktan korkup siyahın içine sıkışıp kalmış bir kız. O bozulmayan saçları ve mükemmel beyaz motoruyla çıka gelen, yavaştan kızın ellerini gözlerinden çekip güneşin halen daha doğduğunu gösteren, karanlığı saçtığı mavi ışıkla söndüren bir kahraman. Huzurun mavide saklı olduğunu anlatan bu kitap karanlıktan çıkıp maviye boyanmıştır. Herkesin ölmeden önce mavinin güzelliğini görmesi dileğiyle. Hoş Geldin Mavi...

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?