Tavsiye
2 stories
Melekler Kampı 1 -FİRAR- (Tamamlandı) KİTAP OLDU (Mantis Kitap) by Birsenlker
Birsenlker
  • WpView
    Reads 55,705
  • WpVote
    Votes 4,559
  • WpPart
    Parts 18
Melekler Kampı, dört kitaptan oluşan fantastik bir seridir. 12 yaş ve üzeri için hazırlanmıştır. 1-) FİRAR 2-) YANSI SARNICI 3-) GECE SELİ 4-) AKKOR MEYANI ÖN SÖZ Burası Arakat! Dünya ile cennetin arasında, cennetle cehennemin tam ortasında bir yer. Görevli meleklerin yaşam, aynı zamanda eğitim alanı. Birçok bölümden oluşan Arakat'ın eğitim kampında yeni yetme melekler arasındayım. Ancak, geçmişime dair hatırladığım hiçbir şey yok. Hafı-zam sıfır. Henüz on üç yaşındayım ve baş melek Gilmen bana hem yaşımdan, hem boyumdan büyük bir görev verdi. Nöbetçilerin yaşam ve sihir kaynağı olan melek ışıklarını da çalıp firar eden, beş cehennem hükümdarını yakalamak! Saçma, değil mi? Üstelik öncelikli görevim, melek ışıklarını geri almakmış. Melek ışıklarına, sahipken onları nasıl yeneceksem? Söylemiştim. On üç yaşında bir yeni yetmeyim. Daha görevli melek olabilmek için bile yetersizken, böyle zorlu bir görev için ne kadar uygun olabilirim ki? Gilmen'in söylediğine göre, zihnim yol göstericim olacakmış. Kimin, benim şu sıfırlanmış zihnimden mi bahsediyor acaba? Her neyse, artık gitmek zorundayım. Görev beklemez!
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,354,199
  • WpVote
    Votes 2,252,307
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."